Eylül, sevgili arkadaşım Lucie'nin Çeşme Ovacık'ta ölmek üzere iken bulduğu, hayata döndürdüğü bir sokak köpeği.
Vicdansız insanlar yüzünden acılar çeken, badireler atlatan ama sonunda Lucie ve eşi Marc'ın sayesinde şifa bulan bir can.
Arkadaşlarım Eylül'ü sadece iyileştirmekle kalmadılar bir de sahiplendirdiler. Marc'ın Paris'te yaşayan kuzeni, hikayeyi öğrenince çok etkilendiği Eylül'e kucak açtı.
Bu yaz da Türkiye'ye gelirken Eylül'ü yanlarında getirdiler.
Fakat işte ne olduysa dönüş yolunda oldu.
***
Paris'e inildiğinde Eylül'ün SunExpress uçağında olmadığı söylendi!
Oysa sahipleri koca köpeği, kocaman box'ında kargo bölümüne kendi elleriyle teslim etmişlerdi.
Ama Paris'teki görevliler uçağın kargo bölümünü didik didik aradıklarını fakat köpeğin kesinlikle uçakta olmadığını ilettiler.
***
Şimdi sizin başınıza böyle bir şey geldiğinde ilk nereyi ararsınız? Seyahat ettiğiniz havayolu şirketini değil mi?
İşte Eylül'ün sahipleri de bunu yapıp SunExpress'i defalarca aramalarına rağmen en ufak bir bilgi alamadılar. Telefona çıkan görevli son derece donuk bir tavırla 'Bizim bu konuda bir yetkimiz yok siz hava limanını arayın' deyip en ufak bir ilgi göstermedi.
İşte o zaman iş başa düştü ve bir kez daha 'iyi ki sosyal medya var' dedirtti.
***
Eylül'ün SunExpress uçağında kaybolduğu haberi elden ele yayıldı.
Firmada tanıdığı olan herkes seferber oldu.
O tanıdıklar arandı, insanlar gece yarısı uykularından kalkıp Eylül'ün peşine düştüler.
Yani SunExpress'in yapması gereken ne varsa hepsini eş dost imece usulü yaptı ve 9 saatin sonunda Eylül'ün uçaktan hiç inmediği ve aynı uçakla İzmir'e geri geldiği öğrenildi!
***
Özellikle Instagram paylaşımları o kadar hızla yayıldı ki dünyanın bir ucundan, ünlü müzisyen Carlos Santana'nın yine babası gibi sanatçı kızı Stella Santana 18 milyon takipçili hesabından bu skandalı duyurdu.
Eh tabii üzerinden saatler geçip, olay artık uluslararası bir boyuta gelince eksik olmasınlar SunExpress yetkilileri arayıp özür dilediler ve 'dosyanız hazırlanıyor' dediler.
Artık o dosya nedir, bu saatten sonra ne işe yarayacaktır belli değil.
Bu arada aynı şirketin geçen günlerde de bir kediyi hokus pokusla kaybettikleri ortayla çıktı.
Fakat o kedicik Eylül kadar şanslı değilmiş, gerçekten ortadan kaybolmuş, hala da bulunmuş değil.
***
Bu hikaye gerçekten söylendiği gibi mi yoksa o köpek o uçağın kargosuna hiç konulmadı mı neler döndü tam olarak bilmiyoruz.
Eğer denildiği gibi kargoda unutulup git-gel yaptırıldı ise daha da büyük skandal.
Uçakta kimsenin haberinin olmadığı bir kargo var düşünsenize.
İşin güvenlik zaafiyeti de korkutucu yani.
Veya uçağın kargo bölümünde bir canlı taşındığı bilinmiyorsa o zaman sıcaklık ve havalandırma ayarı yapılmayıp hayvancağızın cesedi havada git-gel dolaşıma girmiş de olabilirdi.
Neresinden baksanız skandal.
Peki ya sosyal medya denilen iletişim ağı olmasaydı? Hayvanseverler kısa zamanda böyle güçlü bir iletişim zinciri kurmasaydı, yani iş, söz konusu şirketin ilgisiz ilgililerine kalsaydı, o zaman bir can göz göre göre canından olacaktı.
Geçmiş olsun Eylül'cük ve size teessüf ederiz SunExpress!