Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nın (TCMB) Şubat 2025 verileri, konut fiyatlarındaki artış eğiliminin sürdüğünü gösterdi. Bir önceki aya kıyasla %2,8’lik artışla endeks 170,5 seviyesine ulaştı. Bu yükseliş, son üç aydır devam eden trendle paralellik gösteriyor. Özellikle büyükşehirlerdeki talep yoğunluğu ve inşaat maliyetlerindeki artışın, fiyatlara yansıdığı belirtiliyor.
Enflasyon etkisi ve reel düşüş
Nominal olarak yıllık bazda %31,3’lük artış kaydedilse de, enflasyon etkisi arındırıldığında reel bazda %5,6’lık düşüş ortaya çıktı. TCMB’nin kalite etkisinden arındırılmış hesaplamaları, satın alma gücündeki erimeyi net bir şekilde yansıtıyor. Uzmanlar, bu durumu “reel düşüş” olarak nitelendirirken, tüketicinin alım gücünün enflasyon karşısında zayıfladığına dikkat çekiyor.
Büyükşehirlerdeki fiyat dinamikleri
Şubat ayında İstanbul’da %2,6, Ankara’da %3,3 ve İzmir’de %3,8’lik aylık artışlar dikkat çekti. Yıllık bazda ise Ankara, %37,2’lik artışla öne çıkarken, İzmir %32,7, İstanbul %28,4’te kaldı. Ankara’daki yüksek performansın arkasında, kamu yatırımlarının artması ve göç dalgasına bağlı talep patlaması olduğu yorumları yapılıyor. İzmir’de ise turizm ve sanayi bölgelerindeki hareketliliğin fiyatlara etki ettiği belirtiliyor.
Uzmanlara göre konut piyasasının geleceği
Ekonomistler, TCMB verilerinin enflasyonla mücadelede hala zorlanıldığını gösterdiğini vurguluyor. Konut fiyatlarındaki nominal artışın sürmesinin beklendiğini ancak reel getirilerin düşük kalacağını öngörüyorlar. Özellikle faiz oranları ve döviz kurlarındaki dalgalanmaların, piyasayı 2025’in ikinci çeyreğinde de etkileyeceği ifade ediliyor.
Yatırımcılar ve ev alıcıları için ne anlama geliyor?
Reel getirilerdeki düşüş, konut yatırımcılarını alternatif arayışlara itebilir. Ancak uzun vadeli yatırım stratejisi olanlar için büyükşehirlerdeki arz kısıtları, fiyatların direncini koruyacağını işaret ediyor. Ev alıcıları içinse kredi maliyetlerinin yüksekliği ve enflasyonun belirsizliği, karar süreçlerini zorlaştırıyor. TCMB’nin önümüzdeki aylarda açıklayacağı politika faizi, piyasanın seyrini belirleyecek kritik verilerden biri olarak görülüyor.
