Özellikle son on yılda millet olarak bölüne bölüne çoğaldığımız şu dönemde bile, memlekette kime sorsan eski Türk filmleri düşkünü çıkacaktır.
Tek ortak paydamız bu kaldı herhalde.
Bayrak, toprak, marş vs. bunları bile kimi seviyor kimi küfrediyor.
Ama Kemal Sunal filmleri desen, Ertem Eğilmez filmleri desen, Ediz Hun, Türkan Şoray diye saymaya kalksan her memleket insanının gözleri parlar.
Dört-beş nesil bunlarla büyüdü, hala da büyüyor.
İstersek 100 kere izlemiş, replikleri ezberlemiş olalım.
Yine de ekranda Vecihi’ye denk geldiğinde kanalı değiştirmen mümkün mü?
Pek muhterem arkadaşım Olcan bu serideki filmler her başladığında bana bir mesajla haber verir: "Vecihiiii!" yazarak... Evet o tür filmlerin bizdeki ortak adı Vecihi'dir çünkü.
***
Peki ya o Türkan Şoray’lı, Hülya Koçyiğit’li melodramlar?
Akıl mantık dışı senaryoları ve abartılı oyunculuklarına rağmen insanı ekrana
çivilemezler mi?
Fakat şöyle de bir durum var. Biz artık izleye izleye ezberlemiş ve orada bize sunulan değerleri, hayatları kanıksamışız da ortada bir sakatlık var.
Geçen gün yine izlemekten bıkmadığım filmlerden birine denk geldim.
Koydum çayımı, geçtim TV’nin karşısına: Kınalı Yapıncak.
Başrollerde Hülya Koçyiğit ve Engin Çağlar.
A-aaa sen, bana birden bir aydınlanma gel.
Yahu dedim çocukluğumdan beri izlerim de yeni fark ediyorum, bu nasıl bir senaryo?
Evin yakışıklı ve zengin oğlu, burnunun ucunu göremeyecek kadar sarhoş olduğu bir gece evin müştemilatında kalan sağır dilsiz kuzenini banyo yaparken dikizler.
Kıza fena halde hallenir ve içeri dalıp tecavüz eder!!! Bu filmi siz de bilirsiniz ama konusunu böyle okuyunca sizin de kan beyninize sıçradı değil mi?
Adam engelli kuzenine tecavüz ediyor yahu!
Sabah hiçbir şey hatırlamadığı için hayatına devam ediyor ama olan kıza oluyor.
Çünkü o tecavüzden hamile kalıyor falan filan.
Ve biz de tamamen kriminal bu olayı romantik-komedi tadında izleyip gülüyor, eğleniyor ve mağdurun sonunda tecavüzcüsüyle evlenmesine seviniyoruz!
Hafızayı şöyle bir yokladıktan sonra, aslında tüm Türk filmlerinde tecavüzün, kadına şiddetin, namus cinayetlerinin vs. normalleştirilmesi için adeta bir çaba gösterildiğini fark ettim. Tokat, dayak sahnesi eski filmlerin olmazsa olmazı zaten.
Soğudum artık o Türk işi sözde romantik komedilerden...
Vecihi iyidir yine Vecihi... Canım Şener Şen :)