Bu ülkede hilesiz hurdasız bir seçim geçirmek artık mümkün görünmüyor.
Bunu kabul edelim.
Fakat demokratik haklarımıza ve oyumuza sonuna kadar sahip çıkmaktan da asla vazgeçmeyelim.
Her seçimde gözümüzün içine baka baka giden oylardan sonra yaşanılan hayal kırıklığını ve 'Bir daha asla sandığa gitmeyeceğim' küskünlüğünü çok iyi anlıyorum.
Son seçimden sonra ben de onlardan biriydim.
Ama bu saçma boykot fikrinden çabuk sıyrıldım.
Siz de ne olur böyle ergen tribine girmeyin.
Küstüğünüz şey manitanız değil, ülke, koskocaman bir ülke.
Evimiz, yuvamız, cennetimiz.
Bu yüzden 2015 yılından beri her seçim öncesi küskünlere seslendiğim yazıyı bir kez daha yayınlamak istiyorum.
Ben mücadele etmeden yenilmeyi ve sonrasında mızmızlanmayı kendime yakıştıramıyorum.
Belki bu kez aradaki fark hile hurdayla bile kapatılamayacak kadar çoktur!
Ne olur da siz de bırakın şu boykot moykot işlerini.
Sandığa koşun, sevindirmeyin birilerini...
***
Oy ver kardeşim oy ver
Güzel poponu kaldır o koltuktan, git oy ver.
Sana bu ülkenin yönetimiyle ilgili, geleceğiyle ilgili fikrin soruluyor. İradene başvuruluyor.
Git oy ver...
Sen kendini adam saymıyorsan, ‘Ben fikirsizin tekiyim, siz seçin ben her gelene razıyım ezikliğinde isen’ koltukta yaymaya devam et.
Ama sen yine de koyun olma, oy ver...
Karanlıkta yaşamaya razı olma, oy ver...
Kendini aptal yerine, enayi yerine koydurma, oy ver...
Kime verirsen ver ama demokrasiyi onurlandırmak için, Cumhuriyet rejimini taçlandırmak için git, oy ver...
Mecbur olduğun için değil, bir görüşün olduğu için sana en yakın partiye oy ver...
Sahte anketlerle seni yönlendirmelerine izin vermeden, oy ver.
Zekanı küçümseyenlere inat, oy ver...
Vicdanını dinle, oy ver...