Kişinin düşüncesini özgürce aktarmasının, yaşananları, olup bitenleri doğru algılamasının tek aracı dildir.

Ortak dilimiz Türkçeye sahip çıkmak, bilimsel akılla öneri ve eleştiri geliştirmek, yanlışı olanları uyarmak, hem kendimizin, hem basının, TV ve radyoların da görevidir diye düşünüyorum.

                                                          ***

Yarın 92. kez kutlanacak Dil Bayramı. 

Birinci Türk Dil Kurultayı 26 Eylül 1932’de İstanbul’da Dolmabahçe Sarayı’nda Atatürk’ün başkanlığında toplanmış, daha sonra bu anlamlı, önemli günün Dil Bayramı olarak kutlanması öngörülmüş.

Ancak TDK’nin bir devlet dairesi gibi yönetilmesi, 1983’ten bugüne değin 41 yıldır daha buruk kutlanır oldu bu bayram! Oysa TDK devlet dairesi gibi yapılandırılmasa; çağdaş, devrimci, aydınlanma ereğinden ödün vermeden yaşamını sürdürseydi, bir başka coşkuyla kutlanacaktı bu dilin, Türkçenin bayramı!

İyi ki Türk Dil Kurumu'nun kapatılmasından sonra   Cevat Geray, Beşir Göğüş, Şerafettin Turan, Aziz Nesin, Sevgi Özel, Haldun Özen, Ali Püsküllüoğlu, Refet Erim, Aydın Köksal gibi aydınların 22 Nisan 1987 kurdukları Dil Derneği var yaşamımızda. 

                                                           ***

Dilimizi yozlaştıran, çirkinleştiren sözcükleri kullanmaya son yıllarda  daha  özenir olduk. 

Gençler, kimi köşe yazarları, sanatla, yazınla uğraşanlar, radyo ve televizyon sunucuları, sanal ortam yazıcıları (!), yabancı kaynaklı sözcükleri kullanmak için sanki yarışır gibiler.

Akın akın İngilizceden elini kolunu sallayarak girenler... Sayısı azımsanamayacak denli bir yığın yabancı sözcük... Gelip uzaklardan dilimize demir atmışlar! Kendi sözcüklerimiz yetersiz mi kalıyor? Düşüncelerimizi anlatamıyor muyuz arı, duru Türkçemizle? 

YON’la biten Fransızca sözcüklere nasıl da sarılıyoruz tutkuyla… Say ay bitmez;  adaptasyon, aksiyon, vizyon, misyon, revizyon, promosyon, popilasyon, kompozisyon, navigasyon, rekreasyon, dezenformasyon, motivasyon, erozyon…

PEFORMANS’sız günümüz de geçmiyor artık! Türkçe sananlar o kadar çok ki… Arapçayı, Farsçayı söylemiyorum; onlar oldum olası dilimizin asalakları!   

                                                       ***   
TÜRKÇE TAŞI’NDA

Yarın Konak’taki  Türkçe Taşı’nda da Dil Bayramı kutlamaları var. Saat   14’te Gürsel Gezen, Hidayet Karakuş, Feyza Hepçilingirler’i dinlemek, Utku Erişik gösterisini izlemek, Neslihan Perşembe Kulakoğlu sesinden Türkçeye değgin dizeleri duymak isterdim…  

Ancak İzmir dışındayım, yetişme olanağım yok.  Aklımla, kalbimle orada olacağım.

Erdeme, çağdaşlığa denk düşen dil için, Türkçe için aydınlanmaya inanan, yapıtlar üreten, öğreten, öğrenen herkesin Dil Bayramı kutlu olsun.

BORNOVA’DA KİTAPLI GÜNLER     

Son yıllarda ülkemizin her köşesinde  kitap fuarları, kitaplı günler oldukça yaygınlaştı. Kitap adına kıvanç verici bir durum elbette. 

Kitap sergilikleri, imza etkinlikleri, söyleşiler, toplantılar, dinletiler, gösteriler… Bornova Kitap Günleri 27 Eylül-6 Ekim 2024 tarihleri arasında kitap, sanat, yazın dostlarıyla buluşacak.     

27 Eylül-6 Ekim 2024 tarihleri arasında Bornova Kitap Günleri’nin  beşincisi düzenleniyor. Bu yıl  62 yayınevi, 430 yazar, şair katılacak kitaplı günlere. Her türden binlerce kitap okurların  ilgisine, beğenisine sunulacak.

Ben de  28 Eylül Cumartesi günü ŞEY Kitap Yayınları sergiliğinde M.SADIK KIRIMLI ve ATİLA ER’le saat 18-21 arası imzaya katılacağım.

Dilerim, Bornova Büyük Park yazarlar, şairler, kitaplar, okurlarla bir şenliğin adresi olsun.