Bu sezon Göztepe'yi kendi mekanında ilk kez canlı izleme fırsatı buldum..

Ekonomik sıkıntılar, kötü belediyecilik, plansız şehirleşme ve nefes aldırmayan İzmir trafiğinin yarattığı stres altında; İzmir için adeta vaha gibi geliyor insana Göztepe maçları...
Tıpkı taraftarın söylediği Medcezir şarkısının; yazının başlığındaki dizesi gibi...
Göztepe Gürsel Aksel Stadı'nda sarı-kırmızılı takımı izlemek gerçekten büyük bir keyif.
Üstelik bu Göztepe'yi yazmak da öyle... Yazıya başlık açmak ise başka bir konfor;

'Medcezir' desen olur... 'Anadolu'nun en güzel abisi' desen olur, 'Yalnız yürümeyeceksin' olur... Bu Göztepe'yi başlıklarla bile anlatsan olur...

Futbolla uzaktan yakından ilgisi olmayan birini Gürsel Aksel Stadı'na getirsen, uzaktan bakınca Göztepe'yi bir Afrika takımı zannedebilir. Fiziksel görüntüleri de andırmıyor değil.

Bazı futbolcuların; genelde Afrika Uluslar Kupası maçlarındaki hareketlerini gözlemliyoruz yeşil zeminde zaman zaman. Ancak baktığımızda takım üzerindeki Bulgar disiplini çok açık bir şekilde kendini gösteriyor. Takımın başına getirildiği dönemde kendisine dudak bükenler bile bugün Stoilov'un Göztepe açısından bir teknik adamdan öte olduğunu anlamış görünüyorlar.

Sıkıntılı bir sezon geçiren Anadolu ekipleri bir türlü kadro ve oyun istikrarına kavuşamazken, Göztepe ligin henüz 6'da birinin geri kaldığı şu dönemde aslanlar gibi bir takım oldu.

Kalesinde güven veren Lis'ten başlamak üzere Kayseri maçında gol perdesini açan Taha, Heliton, Denis, Hugo ve ülkesinde gelir gelmez istatistiklerin her şey olmadığını gösteren Romulo, Göztepe'nin bu sezon Süper Lig'e damga vuracağını açıkça ortaya koyuyor...

Öte yandan uzun lig maratonunda 11'in kadar kulüben de kuvvetli olacak. Kayseri maçında kenarda görev bekleyip ikinci yarıda forma giyen Doğan, Ahmet, Nazım ve Matsuki için aslında "yedek" sıfatı kullanmak çok doğru değil. Bu oyuncular Samsun maçında 11'de sahaya çıksa kimse şaşırmaz.

Bu arada yakın zamanda kendini sahaya atmasına kesin gözüyle baktığım Fofana'yı da unutmuş değilim...
Hemen her maçta olduğu gibi yine taraftara ayrı bir paragraf açmakta yarar var. Dün gece takımlar sahaya çıkarken, 20 bin kişilik korunun söylediği "Medcezir"e bizimle birlikte karşılaşmanın hakemi Ozan Ergün de hayran kalmış olacak ki; seremoniyi başlatmak için şarkının bitmesini sabırla bekledi.

Liverpool taraftarlarının söylediği Carousel Müzikali'nin dünyaca ünlü parçası "You'll Never Walk Alone" Anfield Stadı'nda nasıl bir etki yaratıyorsa, Sezen Aksu ve Levent Yüksel'in "Medcezir"i Gürsel Aksel Stadı'nı aynı ruh haline taşıyor.
Sonuçta harika taraftar ve iyi takım bir araya geldiğinde başarıyı da beraberinde getiriyor...