Aytun Çıray, Atatürkçü bir vatanseverdir, mottosu da şudur; “Gençlik hırs ve heyecanlarımın beni taşıdığı bu mütevazı mevkimde, bir aşamadan sonra siyaseti sadece ve sadece Atatürk ilkelerini muhafaza ve müdafaa ederek yükseltme amacıyla yaptım, yapacağım. Bu anlayışla Atatürk'ün kişisel hayatımı da özgürleştirmesinin hazzını yaşıyorum.”

İlk CHP’den parlamentoya girmiş, halen İYİ Parti'li, “bilge ve çalışkan” siyasetçi Dr. Aytun Çıray, yıllarca Sağlık Bakanlığı Müsteşarlığı yaptı. Yeşil kart uygulamalarıyla Sağlık Reformu çalışmalarında büyük emeği vardır. Ayrıca, “15 Temmuz FETÖ Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu”nda üye olarak çabaları yadsınmaz. Çıray halen partisinin Genel Başkan Yardımcılığı’nı ve Milli Güvenlik Politikalarından Sorumlu Başkanlığı’nı yürütüyor.

***

Dr. Çıray zaman zaman Sözcü yazarı, usta haberci Uğur Dündar’ın köşesine konuk olur. Ülke ve dünya gündemi üzerine Uğur Dündar sorar, Aytun Çıray yanıtlar. Şimdi bu söyleşiler, röportajlar kitaplaştırıldı Dr. Çıray tarafından. Türkiye’nin en çalkantılı dört yıllık dönemine ışık tutan “Türkiye İçin Söyleşiler”, Aytun Çıray’ın beşinci kitabı.

Kitapta önemli bölümler şöyle;

-Yandaşa peşkeş zihniyeti sağlık sistemini çökertti

-Gül’ün adamı Fidan Erdoğan’a kazık attı

-Erken seçim isteyenler için Rus ruleti mi?

-Yeni liderlere ihtiyaç var

- Kuş gribi için alınan aşılar neden imha edildi?
- Erdoğan’ın kürtaj tartışmasını başlatma amacı neydi?
- Davutoğlu - Yıldırım arasında niye gerginlik yaşandı?
- Hakan Fidan, Erdoğan’a 17-25 Aralık’ta gerekli bilgileri verdi mi?

-15 Temmuz Darbe Görünümlü İşgal Senaryosu

-Kılıçdaroğlu’na suikasti 20 gün önce haber verdim

-Davutoğlu-Kılıçdaroğlu görüşmesinin perde arkasında neler oldu?
-31 Mart seçimleri iptal edilirken YSK’da neler yaşandı?

-İYİ Parti değişim için umut oldu

-Saray Koalisyonu’nun küçük ortağı sayesinde otokratik rejime geldik

-Utanç verici değerbilmezlikle Atatürk’ün meclisini koruyamadık

-Mazbata milletindir, mazbata Ekrem İmamoğlu’nundur

-Esad’la derhal tüm diplomatik kanallar açılmalı

***

Kitapta en önemli bölümlerden biri; kuşkusuz parlamenter demokrasiden vazgeçiliş süreci, Cumhuriyetimizin görünüşte bir Cumhuriyete dönüştüğünün anlatılması! Yani örtülü rejim değişikliği!.. Aytun Çıray’a göre; AKP zihniyetinin kurucu ruhla bir meselesi olduğu sır değil. Nitekim o zamanki adıyla cemaat, şimdiki adıyla FETÖ’yle birlikte gerçekleştirdikleri 2010 Referandumu bir dizi sosyal ve siyasi felaketin önünü açtı. 15 Temmuz hıyanet kalkışması bunların en korkuncuydu. Sonucu da 16 Nisan 2017 Referandumu ve 24 Haziran seçim süreçleri oldu.

Bu iki süreç de 4 Temmuz 2018’de çıkarılan Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi’ne getirdi. Meclis fonksiyonsuz ve battal hale getirildi! Çıray’ın FETÖ’nün siyasi ayağının araştırılması için verdiği önergenin görüşülmesi 20 dakikada reddedildi(!) Aytun Bey’in şu tespiti herşeyi özetliyor; 12 Eylül 2010 referandumdan sonra Türk ordusunun tasfiyesi hızlandırılmıştır. Nitekim o referanduma giderken 'Ölüleri bile mezardan kaldırıp, oy kullandırın' denilmiştir. Bütün bunlarla birlikte Zaman Gazetesi'nin sahibi olan insanın günümüzde hâlâ Türkiye Cumhuriyeti'nden ihale aldığını gözlemlediğimizde artık FETÖ mücadelesinden söz edilemez. Hiç kimse de bu aşamadan sonra 15 Temmuz'da hayatlarını feda eden vatandaşlarımız için nutuk atmasın (…)

Neticede; utanç verici değerbilmezlikle Atatürk’ün meclisini koruyamadık!”

***

Kitapta, Parlamenter Demokratik Sistem İttifakı projesini öneren röportaja da yer verilmiş;

“Proje şu; Parlamenter Sistemi, bir daha asla geri dönüş olmayacak güçlü anayasal ilkelere ve bu ilkelere göre şekillenmiş koruyucu kurumlarla yepyeni bir yorumla tesis etmek.

1920 meclis’nin 21.Yüzyılın ruhunu yansıtan bir versiyonu olarak. İçinde bulunduğumuz ürkütücü karanlığı aydınlatacak ışık da belli Çıray için; Işık; Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi’nde!..”