Eğer, haber kaynaklarım beni yanıltmıyorsa, hepimizin, başlamasını, en az dört gözle beklediğimiz Bölgesel Amatör Ligler (BAL) 12 Aralık’ta başlayacakmış. Elbette ki, o güne kadar farklı bir sebep ya da olmazlar ortaya çıkmazsa…
Bu da bir başlangıç sayılır amatörler için… Gerçi benim en başından beri savunduğum şuydu; yasaklar ya herkese, ya hiç kimseye…
Türkiye Futbol Federasyonu (TFF), üst satırdaki felsefeme zıt bir şekilde, sadece profesyonel liglerin tamamını gayrısız oynatmaya başladı ve tam bir aydır oynatıyor. Hatta ve hatta Ziraat Türkiye Kupasının planlamasını yapıp, internet sayfalarından yayınladılar… Tur maçlarının tarihleri bile belli… Tabii ki sadece profesyonellere… TFF, profesyonel temsilcisi olmayan illerin BAL takımlarını dahil ediyordu ya kupaya… Bu yıl Ziraat Türkiye Kupasında Amatör heyecan da olmayacak… Elbet ki BAL başlamadığı için… Seneye Allah kerim!
Enteresan bir şekilde başlatılmayan bir futbol ligi ya da yarışma kategorisi daha var ki, bugünkü yazımı da onlar işgal edecekler; kadınlarımız ve onların ligleri…
Evet, kadın ligleri ne âlemde?
Öncelikle, kadın liglerinin profesyonel olmadığından başlayalım! Erkek kategorilerindeki gibi kadınlarda da alt yaş grupları var. Bir de A Takımlar düzeyi… Alt yapıların amatör statüde değerlendirilmesini aklım alıyor almasına da... A Takımlarda top koşturan kadınlarımız profesyonel statüde değiller. Gelişim ligleri ile eş değer tutuluyorlar. İnanmakta güçlük çekenler; TFF’nin internet sayfasından “2019–2020 Kadın Futbol Ligleri Özge Kanbay Sezonu Müsabakaları Statüsü” başlığı ile arama yapmak suretiyle, ilgili talimata ulaşabilirler. Söz konusu statünün “Lisans İşlemleri” başlığında Amatör oldukları çok net ifade edilmiş.
Hani, kadın erkek eşitti? Her platformda kadın da bireydi ve farkı yoktu erkekten diye neden söyleniyoruz o halde? TFF’ye göre kadın ile erkek eşit değil anlaşılan… Burada tek doğru hareket, bu dünyadan çok erken ayrılan, genç sporcu ve futbol hakemi “Özge Kanbay” adının kadın liglerine verilmesi olmuştur. Işıklarda uyusun…
Amatör, profesyonel ayrımını geçmek istemiyorum ama diyelim ki, bunu geçtim kabullenmeden... Peki ya sosyal güvenlik meselesine ne demeli?
Sakın ha, nasıl yani demeyesiniz! Kadın liglerinde A Takımlar seviyesinde top koşturan kadınlarımızın sigortaları yok! Yani aldıkları üç beş kuruşun karşılığında sosyal güvenlik kurumuna kayıtlı değiller ve de doğal olarak kulüpleri onlar için prim ödemiyor. Neden mi? Yasal düzenleme yok da ondan… Ha, belediye kulüplerinin bazılarının bu SGK işlemini, kadın sporcularına yaptıklarını biliyorum ama o kadar!
Ayrıca, kadın ligleri başlatılmadı ama kadın milli takımı toplanıyor! 23 Ekim’de Kosova ve 27 Ekim’de Rusya müsabakaları için kadın milli takımı aday kadrosu açıklandı. İnanılır gibi değil ama evet… Mart’ın sekizinden beri maç yapmayan futbolcu, yedi buçuk ay sonra maça çıkacak hem de milli!
Bitmedi;
Geçen yıl kadınlar 1. Liginde, Gaziantep’in temsilcisi Algspor lider ve hemen arkasından Beşiktaş ve bizim çok iyi bildiğimiz Konak Belediyespor takımları geliyorlar. Mart ayındaki malum salgın hadisesi, kadın maçlarına noktayı koyduruyor bitime yedi hafta kala... 2019–2020 sezonu, ligin yarım kalan şeklindeki sıralaması ile tescil ediliyor. Kimsenin buraya kadar itirazı yok. Ve hatta TFF önümüzdeki sezon, yani yenilerde başlayan 2020–2021 sezonunda ülkemizi, UEFA Kadınlar Şampiyonlar Liginde temsil etme yetkisini de ligde lider olan Algspor takımına veriyor. Bu da güzel…
İyi de ligleri daha başlatmadınız. Algspor dahil, hiçbir takım hazır değil. Ve sen Alg’ye, git Avrupa’ya bizi temsil et diyorsun!
Dipnot; “Bir şeyin söylenmesini istiyorsan, bir erkeğe sor; bir şeyin yapılmasını istiyorsan, bir kadına sor". Margaret Thatcher.