Gıda Tarım ve Hayvancılık Bakanlığı'nca hazırlanan “Veteriner Hekim E-Reçete Talimatı ve Uygulama Kılavuzu” onaylanarak yürürlüğe girdi. Bu uygulamanın evcil hayvanlar, sokak hayvanları ve yabani hayvanlar için iptal edilmesi amacıyla Kadıköy Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu, change.org'da bir imza kampanyası başlattı.
İyi ki başlattılar, çünkü bu kampanya olmasa e-reçete uygulamasının özellikle sahipsiz sokak hayvanları ve onlar için maddi manevi fedakarlıkta bulunan binlerce hayvansever için ne anlama geldiğini bilemeyecektik.
Aslında imza kampanyasının başlığı “Yaşam Hakkına Saygı”. Nedeni de; yeni uygulama yüzünden belki de dolaylı olarak yaşam hakkı elinden alınacak canlara dikkat çekmesi.
Kadıköy Kent Konseyi Hayvan Hakları Çalışma Grubu'nun yaptığı detaylı incelemeye göre yeni sistem şöyle işliyor:
Veteriner hekimler artık reçeteleri online olarak düzenleyecek, hayvanı veterinere getiren kişinin T.C. kimlik numarası sisteme kaydedilecek, her kayıtta liste fiyatı üzerinden muayene ücreti ödenmesi ise “zorunlu” hale getiriliyor. Kliniklerde ilaç bulundurulması yasaklanıyor; bu nedenle de reçete yazılmasını takiben, onay ve ilaç temini sancılı bir süreç olacak. Açık-nöbetçi ve hayvan ilaçları satmak üzere sözleşme yapmış eczanelerin bulunması dışında ilaca ulaşmak mümkün olmayacak.
Bu sistemin birçok sıkıntıyı beraberinde getireceği belli.
Bu kadar çok “sahipsiz” sokak hayvanının bulunduğu ülkemizde; maalesef bu canlara sahip çıkmak çoğu zaman hayvanseverlere düşüyor.
Böyle bir sistem; karşılaştığı yaralı veya hasta bir hayvanı kendi cebinden ödemek koşuluyla veterinere götüren hayvansever için büyük bir zorluğa yol açacak. Birçok veteriner, sahipsiz canlar söz konusu olduğunda “insani” ve “meslek etiği”ni gözeterek indirim uyguluyor. Hayvanseverler bu indirimler sayesinde bir can yerine üç veya dört canı kurtarabiliyor.
Şimdi indirim yapılması, veteriner istese bile mümkün olmayacak.
Sistemin bir diğer handikabı da, veterinerlerde ilaç bulundurulmasının yasaklanması. Doğal olarak veterinere aciliyeti olan bir vaka geldiğinde veteriner hekim ilaç bulunduramadığı için gereken müdahaleyi zamanında yapamayacak. Zamanla yarışılan vakalarda belki de kurtarılabilecek yaşamlar yitip gidecek.
İnsanlar acil bir durumda hastanelerin acil servislerine gidip tedavi görebiliyor. Hayvanlar için ise böyle bir durum söz konusu değil. Geçici rehabilitasyon merkezlerinin ülke genelindeki durumları ve koşulları biliniyor. Belediyelerin ne kadar yeterli olduğu, iyi niyetli olanlarının bile ne kadar yetebildiği ortada. Hal böyleyken veterinerlerin kolunun kanadının bu şekilde kırılması, sahipsiz hayvanların koruyucu meleği olmaya çalışan hayvanseverlerin bu derece zor bir duruma sokulması anlaşılır gibi değil. Bu sistem maalesef hem sokak hayvanları, hem sahipli evcil hayvanlar hem de yaban hayvanları için tehdit oluşturuyor.
***
Bakanlık yeni uygulamanın amacını şöyle tanımlamış: “Ülkemizde hayvan sağlığı alanında kullanılan beşeri tıbbi ürünler dâhil olmak üzere tüm reçeteye tabi veteriner ilaçların izlenebilirliğini sağlamak, veteriner hekimlerin hayvan sağlığı alanında gerçekleştirdikleri faaliyetleri sonucunda oluşan verileri kullanarak; gıda güvenliğini temin etmek, hayvan hastalık ve zararlıları ile etkin bir mücadele gerçekleştirmek...”
İyi güzel de, belli ki hazırlanırken Türkiye'nin koşulları, sahipsiz sokak hayvanı nüfusunun fazlalılığı ve belediye bakımevlerinin yetersizliği değerlendirilmemiş.
Kağıt üzerinde iyi gibi görünen bir sistem uygulamada çok kötü sonuçlar doğurabilir. Yol yakınken bu yanlıştan dönülmeli.