Ruhumuz kararıyor, içimiz daralıyor, midemiz bulanıyor. Haber bültenlerini izliyor musunuz?Dünyanın hiçbir ülkesinde böylesine düzeysiz haberleri arka arkaya izleyemezsiniz. Son bir haftaya bakın;
"Dünyanın en alçak suçu olan iftiracı konumuna düşeceksin. Bu aynı zamanda müfteridir, yüzsüzdür. Pişkince çirkefliğe devam eder."
"Bırak bu ayakları."
"İplisi ipsizi yeniden bir araya getirmek için zemin arıyorlar."
"Bu saygısızlıktır, terbiyesizliktir."
"Bunlarla hesabımız acıklıdır."
"İbrikçibaşi."
"Pinokyo."
Daha neler neler. Bu ülke insanı bunlara layık mı? Vatandaşın canı burnunda. Esnaf kredisini ödeyemiyor kepenk kapatıyor, memur ay sonunu getiremiyor, işçi emekli açlık sınırında, köylü ekini tarlada kalmış perişan, kredi kartları tavan yapmış ödenemiyor. Güneydoğuda terör örgütleri Amerikan silahlarıyla cirit atıyor. Ekonomi, Amerika'daki hayırsever üç kağıtçının söyleyeceklerine kilitlenmiş. Bunlar birbirlerine hakaret etmekle meşgul.
Bakın Dünya Gazetesinin 3 ayda bir yaptığı bir anket var. İlk çeyrekte vatandaşın gündeminde ilk sırada yüzde 51 ile başkanlık sistemi var. Onu ikinci sırada güvenlik, üçüncü sırada ise ekonomi izliyor. İkinci çeyrekte ekonomi yüzde 49 ile ilk sıraya geliyor. Son çeyrekte ise ekonominin birincilikteki yüzdesi 53.
Vatandaş diyor ki “Sizin kavganız bizim gündemimizde değil. Biz mutfaktaki yangını söndürmekle meşgulüz. Kavganızı da utanarak izliyoruz.”
Bu arada sosyal medyada süratle yayılan bir ileti var. Son cümleleri şöyle;
"Biz halkız, bizi kin ve nefret sözleriyle ayrıştırmayın. Savaş, ölüm, idam, çatışma, kavga istemiyoruz. Sizler halkı sindirmek, özgürlükleri yok etmek için değil, biz yurttaşları barış, güven, huzur içinde yaşatmak için seçildiniz.”
Sakin şehir Seferhisar'da Mart ayında bir “Yetti Gari Şenliği” düzenlenmişti. Ruhların karardığı, gelecekle ilgili, kaygıların arttığı bu dönemde, “Yetti Gari, bahar gelsin, yaşamak istemediklerimizle ilgili yetti gari diyoruz” denmiş ve havaya “Yetti Gari” yazılı renkli balonlar uçurulmuştu.
Bu kavgaları görünce acaba bütün ülkede: “Yetti Gari” balonları mı uçursak