“Reşat Bey, diğer tümenler görevlerini yaparak istenen amaçlara ulaştıkları halde siz hala Çiğiltepe'yi düşüremediniz. Bu ordunun genel durumunu etkilemektedir. Rica ederim biraz çaba gösteriniz.”
Reşat Bey, 57. Tümen Komutanı Albay Reşat'dır. Telefonun diğer ucundaki kişi ise Birinci Ordu Komutanı Nurettin Paşa ...
Büyük Taarruz başlayalı iki gün olmuş. Kılıç Ali tepesi, Tınaztepe, Belentepe, Kalecik Sivrisi teker teker ele geçirilmiştir.
Mustafa Kemal Kocatepe'den piyade yığınlarının bir süngü seli gibi sırtları aştığını izlemekteydi. Düşman siperleri geniş tel örgülerle donatılmıştı.
Gazi Paşa'nın yanında Sovyet ve Azerbaycan elçileri de korkunç muharebeyi izlemektedir. Sovyet Elçisi Medivani, Mustafa Kemal'e (Türk askeri bu tel örgüleri nasıl aşacak?) diye sorar. O anda binlerce asker sırtlarındaki çantaları çıkarıp tel örgülerin üzerine atarak köprüler, basamaklar yapmaktadır. Mustafa Kemal, Medivani'ye şu yanıtı verir: “İşte böyle aşacaklar!”

***
Afyon'a giden yolda bir tek Çiğiltepe kalmıştır. Albay Reşat komutasındaki 57. Tümen bastırdıkça, düşman direnmektedir. Çiğiltepe'nin düşmesi mevzi savaşının sona ermesi, Büyük Taarruz'un Afyon'a ulaşması demektir.
Mustafa Kemal Paşa birkaç kez Albay Reşat Bey'i arar: “Niçin hedefinize varmadınız?”
Ordu Komutanı Nurettin Paşa'nın telefonu ise son konuşma olur. Albay Reşat, tek başarısız tümen komutanı olmanın utancına dayanamaz. Tabancasını şakağına dayar, tek el ateş eder.
Albay Reşat Bey, Balkan, Çanakkale, Birinci Dünya savaşına katılmış, büyük yararlıklar göstermiş, Milli Mücadele'ye katılmak üzere İnebolu'dan Anadolu'ya geçmiş, Sakarya savaşında görev almış, yaşamı cephelerde geçmiş bir askerdir.
Mustafa Kemal Paşa durumu öğrenince çok üzülür. Çevresindeki komutanlara döner: “Yarın öğleden sonra Afyon'da olcağız” der.
Ordu Komutanı Nurettin Paşa, Başkomutan'a: “Paşam çok yoruldunuz. Yarın önemli ve yaşamsal kararlar vereceksiniz. Bir iki saat uyuyunuz” der. Paşa duymamazlıktan gelir, zafere inanmıştır. Gaz lambası ışığında masadaki haritalara dalar...
Çiğiltepe önlerindeki savaş gece boyu sürer. Boğaz-boğaza çatışmalar olur. 57. Tümen sabaha karşı Çiğiltepe'dedir. Düşman Afyon Sincanlı ovalarına kaçmaya başlar.

Albay Kazım Bey'in komutasındaki 8. Tümen 27 ağustos saat 17.30 'da Afyon'a girmektedir. Gazi Mustafa Kemal ertesi gün Fevzi Paşa ve İsmet Paşa'yla Afyon'dadır. Afyon'da mahalleler, sokaklar duman ve ateş içindedir. Düşman askerleri şehirden çekilirken yakabildiği bütün evleri yakmış, arkasında bir cehennem bırakmıştır.

***             
İşte böylesine zor, zahmetli, eziyetli, fedakarlıklarla dolu tarihe altın harflerle yazılmış bir savaştır 'Büyük Taarruz'' ... Kurtuluş Savaşımızı 'Büyük Zafer' le taçlandıran başta Büyük Önder Mustafa Kemal olmak üzere kanlarının son damlasına kadar savaşan aziz şehitlerimizin önünde saygı ile eğiliyorum...