Geçtiğimiz günlerde, Kültür ve Turizm Bakanlığı 2017'de Türkiye'ye gelen yabancı ziyaretçi sayısını açıkladı. "Rusya'dan gelenlerin katkısıyla turist sayısı 32.41 milyon kişi oldu. Bu da yüzde 27.84 artış yaşandığını gösteriyor" denildi... Sanırım turistler ülkemize kıyafet değiştirerek, çaktırmadan sızıyorlar. Çünkü ben İzmir ve Kuşadası limanına uzun zamandır yanaşan yolcu gemisi görmüyorum. Görmediğim gibi cruise firmalarının Türkiye'ye gelmekten vazgeçtiğini, rotalarını Yunanistan'a çevirdiğini de biliyorum. Almanların dev turizm firması TUİ de bu şirketlerden biri... Özellikle bu firmayı belirttim ki, "Almanya'dan Türkiye'ye gelmek için büyük talep var" gibi haberlere itibar etmeyin istedim. İşim gereği çok geziyorum ama etrafta turist yerine nedense ağlayan turizmciler görüyorum. Aklıma, "Suriyelileri mi turistten sayıyorlar acaba?" gibi soru cümleleri getirmek istemezken kapanan otellere ve acentelere, işsiz kalan turizm emektarlarına üzülmeden edemiyorum

***

Peki komşuda durumlar ne? Yunanistan'a 2015 yılında 28 milyon turist gelmiş. 2016'da bu rakamda % 40'lık artış yaşanmış. Yani bize gelmeyen turist komşuya gitmiş. 2017'de de % 32'lik bir artış daha olmuş ve 42 milyona yükselmiş. 2018'de ise geçen yıla göre % 27'lik bir artış daha bekleniyor. Sadece Santorini ve Mykonos adaları 13 milyondan fazla turisti birlikte ağırlamış. Geçtiğimiz yıl 156 bin nüfuslu Bodrum'a gelen yabancı turist sayısı 65 bin iken, 3 bin nüfuslu Santorini'ye gelen turist sayısı 6.7 milyon. Bodrum'un dış hatlar terminali aylardır kapalıyken, bugün bu Ege adasına Çin'in başkenti Pekin'den direkt uçuşla turistler geliyor. Santorini Havaalanı'na 12 ay kesintisiz sefer var. Adamlar kış falan demiyor turist ağırlamayı sürdürüyor.
Geçtiğimiz gün, hayatlarının yaklaşık 25 yılını turizme vermiş, alanlarında çok iyi olan, Galatasaray mezunu 3 rehberle bir aradaydım. İki tanesi turizmin kötüye gitmesi ve sektörün çıkmazlarından dolayı rehberliği bırakmış. Biri marangozluk yapıyor, diğeri ise Kordon'da mekan işletiyor. Acaba bu rakamlar, Yunanlılar çok çalışkan olduğu için mi 3 yılda bu kadar artmış? Yoksa bizim müthiş dış politikamızın ve turizme yeteri kadar önem vermemizin bunda bir payı olabilir mi?

Bu arada 3-4 Mart 2018 tarihleri arasında İstanbul Caddebostan Kültür Merkezi’nde ilginç bir etkinlik var... "Gezgin Zirvesi”... "Bize turist gelmiyor ama demek ki bizimkiler baya geziyor ki zirvesi bile yapılıyor" diye düşünüyorsanız yanılıyorsunuz. Çünkü yıllardır İzmir'de turizmcilik yapan, farklı destinasyonlara turlar düzenleyen, reklam yapmadan kulaktan kulağa güvenirliği yayılan Meristur'un sahibi Filiz Güleç, "Bir şeyin festivali ya da zirvesi yapılıyorsa bilin ki tükenmek üzerinedir" diyor. Sanırım, bunun en önemli nedeni olarak ekonomideki kötü gidişi gösterebiliriz. Filiz Güleç turizmde yaşananlara çok da olumsuz bakmıyor ama daha iyi olmak için, daha fazla çalışmak gerektiğine inanıyor. Hatta bir de önerisi var... Yurt dışına çıkan her Türk vatandaşının bir elçi gibi çalışması gerektiğini belirterek şunları söylüyor: "Her şeyi devletten beklememeliyiz. Her Türk vatandaşı, yurt dışında 2 yabancıya ülkemizin güzelliklerini anlatsa, çok daha fazla insan yurdumuza çekebiliriz."
Bence gayet mantıklı bir öneri. Ülkemiz turizmle zenginleşse, çok sayıda insanı ağırladığımız gibi daha fazla vatandaşımız dünyayı gezmek için yurt dışına çıksa fena mı olur? Ve bunun sonunda, farklı ülkelerden edindikleri bilgileri sosyal ve ekonomik yönde daha fazla gelişmemiz için kullansalar...

Neyse hayal kurmayı bırakıp şu "Gezgin Zirvesi"ne bir bakalım. Avrupa Rüyası’nın sponsorluğundaki etkinlik bu yıl ilk kez yapılıyor. Zirvede; Motosikletli Gezginler, Afrika Sevdası, Çift Gezginler, Efsaneler, Lezzetin Peşinde, Her Yolculuk Bir Yolculukla Başlar, Doğa ve Gezgin, Lifestyle&Travel ve Otobüsle Dünya Turu başlıkları altında 10 oturum yapılacak. Etkinliklere 50 gezgin ve sektörün önde gelenleri katılacak. Türkiye’de farklı destinasyonlarda gezmeyi yaşam biçimine dönüştürmüş, etkinliğe konuşmacı olarak katılacak tanınmış isimlerden bazıları şöyle: Deniz Kılıç, Sevil Mert, Osman Gürsoy, Sönmez Serkan Söğüt, Ercan Dinamit, Derya Taşbaşı, Ali Eriç, Cemre Nur Meleke, Fatma Ebru Aykut Erkan Öztürk, Elif Omput,Tülin Kılıç, Müjde Tönbekici, Namık Kemal Başbay, Güneş Akdoğan, Enes Şensoy, Esra Tuğçe G. Ayırıcı, İlsu Dirgin, Hatice&Ertan ve Ferda Tangüner&Banu Tunçer. Zirvede, yol hikayeleriyle yetinmeyip lezzete ve maceraya uzayan yolda farklı kültürlere tanık olacağız. “Lezzetin Peşinde” oturumunda Küçük Oteller kitabının yazarları Müjde Tönbekici, Mutlu Tönbekici ve Tülin Kılıç da zirvede olacak. Yemek filozofu olarak tanıdığımız Barış Barsan ve Gezenler Kulübü’nden tanıdığınız Özlem Işık Barsan sizlere lezzete uzanan yol hikayelerini anlatacaklar. Ve bakarsınız ben de orada olurum.