Dünyadan uzak deryaya yakın, deryadan uzak dünyaya yakın yeryüzü köşelerinde hayatını idame etmeye çalışan devran sakinlerinini ömründen iki hafta daha geçerken… Göztepe Eyüpspor’a 1-0 mağlup olduktan sonra derbiye odaklandı… Göztepe ve Altay… Göztepe’nin kuruluşundan beri neredeyse 100 yıldır yoluşmakta olan, birbirinin yakasından bir türlü düşemeyen iki kulüp… Ne yazık ki Pazar günü, en üst ligde değil bir alt ligde önemli bir derbi oynadılar Göztepe’nin sahasında… Tribünler tamamen dolarken… Maç nihayete çıkan olaylar nedeniyle eremedi…
***
Fitbol yorumlamak isterdim ama maçın ilk devresi bile bitemedi…
***
Maçın başından iptal edildiği ana kadar iki tribün de birbirine derin sevgilerini avazı çıktığınca bağırarak aktarırken… Önce Altay tarafından Göztepe tribünlerine doğru atılan bir işaret fişeği bir Göztepeliyi ağır yaraladı… Ambulans nedense bir kaç dakika sonra ama eninde sonunda olay yerine hareketlendiğinde ise… Bu sefer Göztepeli bir taraftar 45 metrelik sprintin ardından, Altay kalecisinin kafasına korner bayrağı ile iki darbe indirdi… Bu vesileyle İzmir fitbolu bir kez daha ülke, hatta dünya fitboluna damga vuruken… Olumlu bir damga değildi…
***
“Altaylılar işaret fişeğini nasıl içeri sokup üç Göztepe taraftarını yaralayabiliyor?” sorusunu bütün ülke sordu… Olağanüstü saçma bir şekilde sağlık çalışanları yoluyla olduğu öğrenildi… İnsan söyleyecek söz bulamıyor… Altay tarafında daha sürü sepet işaret fişeği de varmış… Maç olmasa olasıdır ki onlar da patlayacakmış.
***
Göztepe taraftarı, 45 metre koşup bu kadar polisin gözü önünde nasıl rakip kaleciye saldırabiliyor sorusunun cevabını da bütün ülke sordu… Ama yanıtını hala anlayamadı.
***
Ey saygıdeğer İzmir Valiliği… İzmir takımları arasındaki rekabet özellikle Göztepe-Altay ve Göztepe-Karşıyaka arasındaki rekabet taraftarlar arasında, en az Dörtlü Oligarşi (Beşiktaş, Fenerbahçe, Galatasaray, Trabzonspor) arasındaki rekabet kadar hatta çoğu zaman daha serttir.. Bu cümleler aynı zamanda bu karara tamam dedilerse, Rasmus Ankersenli Göztepe yönetimi için de geçerlidir. Tarihsel rakabetten ne kadar haberiniz olarak bu gibi bir kararı aldınız bilmiyorum… Deplasman seyircisi gelsin istediniz… Alın size deplasman seyircisi… İçeriye giren fişeklerden, o kadar güvenlik görevlisinin arasından 45 metre koşan taraftarın yakalanamamasına… Sorumlular… Güvenliği sağlayabildiniz mi?
***
Bütün bunlar olurken… Hayatının önemli bir kısmını Göztepe’ye harcayan sayısız saha içi tahriğe tanıklık etmiş pek çok Göztepeli, rakip kalecinin bu gibi bir saldırıya neden uğradığını, ne yaptığını anlayamadı…
***
Tribün terörü hakkında Göztepelist’i kurduğumuzdan beri, 22-23 senedir yazıyor çiziyoruz… Ama aynı şeyleri yaparak farklı bir sonuç almak mümkün olamadığı için gidiyor, gidiyor ama aynı yere varıyoruz… Kanunların çoğunlukla yeterli olup, sorunun genelde kanunların uygulan(a)maması olduğu güzide ülkemizde… 6222 sayılı kanunun ana amaçlarından biri suça ortak olan ve olmayanı ayırt etmek ve cezayı da ona göre vermekti. Kişisel önerim 6222 sayılı kanunun taraf tutmadan bütün kuılüpler için eşit ve tam şekilde uygulanmasıdır. Diğer kişisel önerim, kanun doğrultusunda maç günlerinde tribünlere girişte ya da tribünlerde rastgele alkol kontrolu yapılmasıdır. Öbür türlü aşırı alkol tüketiminin sonuçlarını görmeye devam edeceğiz… Ayrıca güvenlik bu düzeyde sağlanabildiği sürece rakip seyircili derbi oynanmamalıdır.
***
Velhasıl-ı kelam… Alın size deplasman seyircili maç… Çok uzun zamandır deplasman seyircisi olmuyordu, yani kimse diğerinin sahasına gitmiyordu k I bu düzeyde olaylar da olmuyordu… Bu ülkenin Danimarka olmadığını Sayın Dragan Solak dahil herkes anlasın… İzmir Emniyetinin de bu düzeydeki bir derbi konusunda güvenliği sağlamada sınıfı geçtiğini söyleyemiyoruz… Altaylılar ve Göztepeliler, Göztepeliler ve Altaylılar biraraya gelince birbirinin yakasından düşmeme, birbirlerini öldüresiye yıpratma ve küme düşürme fikrinden vaz geçmedikleri sürece… Birbiriyle –yok edici- rekabetten, Dörtlü Oligarşi hatta Avrupa ile insani ve sportif açıdan üst düzey rekabet seviyesine atlayamadıkları müddetçe… Birbirlerine bu gibi zararları vermeye devam edecekler gibi duruyorlar… Dilerim ki bu kısır döngüyü, sezon sonunda alt lige düşmeden kırabilirler. Olan biteni önlemeyi başaramayanları, tüm taraftarın maç seyretme hakkını elinden alanları ve her iki taraftan failleri Allah’a havele ediyorum…
Not: Voleybolda Karşıyaka derbisinden 3-1 galibiyet ile ayrılan voleybol takımını ve yönetimini kutluyorum.