Bir giz, sır gibi sözdür “aramızda kalsın.” İki kişinin arasında kalır mı o söz her zaman? Sanmam.

Bir bakarsın, o gizli, saklı söz kişiden kişiye yayılır, başka anlamlara dönüşür. Oysa söylenecek, anlatılacak sözlerin, söyleşilerin “arada” kalmamasını, ertelenmemesini yeğlerim.

Celal Karaca da öyle düşünmüş; yeni çıkan ‘Aramızda Kalmasın’ kitabında ünlü yazın, sanat, kültür insanlarıyla, Samsunlu şair-yazar dostlarıyla yaptığı söyleşileri toplamış. (*)

Attilâ İlhan, Vedat Türkali, Vedat Günyol, Rasih Nuri İleri, Mahmut Makal, Bedri Koraman, Erdoğan Alkan, Yaşar Yeniceli, Orhan Taylan, Zeynep Aliye, Ahmet Özer, Hasan Kıyafet, Behiç Ak, Ozan Telli, Semih Poroy… gibi şairler, yazarlar, sanatçıların da olduğu 44 kişiyle söyleşi yapmış Celal Karaca. Bunlardan 25’ini de Samsunlu kültür sanat insanlarından seçmiş.

***

Bu tür emek verilmiş, yüz yüze ya da iletişim araçlarıyla yapılmış söyleşilerin dergilerde, gazetelerde kalıp unutulmasından yana değilim. Kalıcı olması bağlamında kitaplaşması, okura ulaşması, yararlanılması, kaynak olarak kullanılması daha önemlidir diye düşünürüm.

Samsun Bafra’da 10 yıldan bu yana özveriyle, emekle ‘Edebiyat Nöbeti Dergisi’ni çıkaran Celal Karaca’nın bu çalışmasını da ilgiyle, beğeniyle, özenle okuyorum.

Karaca’nın bu kitabından paylaşılacak çok önemli sözler, yanıtlar var. Ancak bu köşe onlara yetmez. Birini, benim de çok sevdiğim, saygı duyduğum yazar, çevirmen, eleştirmen Vedat Günyol’la ölümünden 2 yıl önce Mart 2002’de yaptığı söyleşiden, örnek alınması gereken sözleri paylaşmak istiyorum:

Bugüne kadar kafa diriliğini kaybetmediğim için çok memnunum. (…) Hatta imtiyazlı buluyorum. Nasıl oluyorsa, doğa bana lütfetti; canıma okumadı. Düşünce yetimi kaybetmediğim için kendimi çok şanslı görüyorum. Artık gün beklemekten başka bir şey gelmez elimden. Ama ben buna sırtımı çeviriyorum.

Yapacaklarımı yine yapıyorum. Okuyacaklarımı okuyorum. Yazacaklarımı yazıyorum. Ama bugün yarın gideceğim diye bir kaygıya da kapılmıyorum.”

Bu kitabı lütfen okumadan geçmeyiniz.

SAKLI MİSKET ÇAĞLARI

Eğitimci, yazar, gazeteci Y.Bekir Yurdakul derlemiş, hazırlamış; resimlemeyi Mustafa Delioğlu yapmış. “Ne güzel onlar hâlâ çocuk” çığlığıyla 27 yazarın, şairin çocukluk anılarından “misket” tadında, keyfinde anıları çocuk dostlara sunmuş.

Bahçelerden, yollardan, okul sıralarından, sokaklardan; oyunlardan, ödevlerden, arkadaşlıklardan; günlerin telaşından, yaş günlerinden, bayramlardan bir koşu defterlerimizin, aklımızın bir köşesine sığınan, saklanan anılar…”

Bu anıların anlatıcıları; Ahmet Günbaş, Aytül Akal, Azime Akbaş Yazıcı, Cem Seyhun Ünbay, Dinçer Sezgin, Enver Önder, Erdoğan Aytekin, Eşref Karadağ, Fevzi Günenç, Gürcan Yetişkin, Hacer Kılcıoğlu, Hamdullah Köseoğlu, Hayri K. Yetik, Hülya Anbarlı, İsmail Sivri, Kıymet Unutma Şenli, Mavisel Yener, Mehmet Atilla, Mehmet Bastıyalı, Mehmet Öztürk, Meral Karamuk Uğurşan, Mevlüt Kaplan, Muzaffer İzgü, Muzaffer Kale, Nevzat Erkmen, Şahin Candır, Ümit Erdem...

Selam olsun.

(*) ARAMIZDA KALMASIN, Celal Karaca röportajları, Bilgi Y. Mart 2024, 326 sayfa

(**) SAKLI MİSKET ÇAĞLARI, Haz. Y.Bekir Yurdakul, Sadık Uygun Y. , Nisan 2024,104 sayfa