Kolombiyalı Nobel ödüllü yazar Gabriel Garcia Marquez “Gazeteci, yaşadığı çağın tanığıdır” demiş. Çoğu zaman horlanan, tanıklığı ile binlerce karmaşık duyguyla baş etmeye çalışan insanlardır gazeteciler.
Gerçeğin peşinde olmak için ailelerinden, eşlerinden ve dostlarından zaman çalarlar.
Vardıkları yer mutluluktur.
***
Anı biriktirmek iyidir.
Biriktirdiği anıları kelimelere dökmek ise harikadır.
Birileri görüp okur, birileri geçmişi geleceğe taşır.
Gazetecinin çocuğu gibidir yazdıkları.
***
Atilla Köprülüoğlu'nu ilk tanıdığımda Günaydın Gazetesi'nin İzmir Bürosu'ndaydık.
İddialı bir kadronun içinde ender polis muhabiriydi.
Sadece polis muhabirliği değil sporda, siyasette, magazinde neredeyse joker gibiydi.
Bir kez birlikte habere gittik.
Kayıp ilkokul öğrencisinin öldürüldükten sonra konduğu sandığın bulunduğu eve birlikte girdik.
Hayatımda duyduğum en korkunç kokuyla kaplıydı oda.
Ve dayanamayıp bir-iki dakikada dışarı çıktım.
***
Kokunun etkisinin midemde yarattığı etkiyi tahmin edebilirsiniz.
Çömelmiş derin nefes almaya çalışırken omzumda bir el hissettim.
Atilla Köprülüoğlu'ydu.
“Sorun değil, kimse seni ayıplamaz. Rahatlamana bak” dedi.
Müthiş rahatlamıştım, sakinleştim...
***
Şimdi Atila Köprülüoğlu'nun yıllar içinde konuştuğu, görüştüğü, dostluk kurduğu insanlarla ilgili anılarının yer aldığı Aşine Yüzler kitabına bakıyorum.
Fırından yeni çıkmış etmek tadında.
Kendi deyimi ile “tarifsiz duygular içinde...”
***
Kimler yok kitabın içinde.
Tarık Akan, Barış Manço, Müzeyyen Senar, Usta Haberci Uğur Dündar, Yılmaz Özdil, Şadan Gökovalı, Levent Üzümcü, Gülriz Sururi, Altan Erbulak, Neşet Ertaş, Attila İlhan, Cemal Sureya, Tuncel Kurtiz, Polis Fethi Sekin, Futbol Dünyamızdan Taçsız Kral Metin Oktay, Ordinaryüs Lefter, BJK'li Vedat Okyar, Metin Kurt, Altaylı Ayfer Elmastasoğlu, Göztepeli İngiliz Nevzat (Güzelırmak), KSK'li Kaptan Erol Baş, Yılmaz Vural, Muzaffer İzgü, Prof. Yılmaz Büyükerşen, Münir Özkul, Adile Naşit, Levent Kırca, Berkant ve diğer portreler...
***
Kitabını şöyle tanımlıyor Atilla Köprülüoğlu:
“Neredeyse 40 yıla uzanan gazetecilik yaşamımın büyük bölümünü muhabirlikle tamamladım. Hala da o muhabir ruhu taşırım. Bu kitaptaki çok özel kişilerin bazılarıyla günümüzde de devam eden gazeteciliğimde tanışma olanağı buldum, dost edindim. Bazılarıyla o fırsatı bulamadım. Her biri değer verip değer alan, toplumda karşılığı olan kişilerdi. Tanışmak; onlarla aynı ortamda bulunmak; bendeki izlerini burada paylaşmak; onurların en büyüğüydü. Kültür, sanat, spor, siyaset meydanında turlamış bu güzel iyi insanların bazıları, o güzel atlara binip çekip gittiler.
Onlar; iyi tanıdıklarım, onlar; unutulmayanlar, çok sevdiklerimdir.
Onlar; solmayanlardır.
Onlar; Aşina Yüzler’dir...”
***
“Gazeteci çağının tanığıdır” demişti ya Marquez.
Tanıklığa tanıklık etmek de büyük mutluluk.
Yolu açık olsun...