Hiç başınızdan geçmiş bir olayı utandığınız, kendinize yakıştıramadığınız ya da aptal durumuna düşmek istemediğiniz için “bir arkadaşınızın başından geçmiş gibi” anlattınız mı?
Belki anlattınız belki anlatmadınız... Ya bi ülkenin başına gelenler diye anlatsam?
Bi ülke var çok acayip... Durun ben daha "acayip" derken sizin aklınızda bir "ampul" yandı bile. İşte o ampulle başladı her şey... Bilmem çıkartabilecek misiniz?
Topraklarında petrol çıkmazken halkına dünyanın en pahalı benzinini satan bu devlet, petrol zengini... Devlet zengin ama halk fakir. Üst düzey kamu yöneticilerinin altında son model araçlar, özel uçaklar varken, vatandaş olmayan arabası için yol yapanlara müteşekkir. Üniversite mezunu gençler iş bulamıyor, kadınların yüzde 66'sı evde oturuyor ama herkesin elinde son model bir akıllı telefon var. Yediğiniz meyvenin çekirdeğini yere atsanız, elinizle rastgele tohum savursanız topraktan sebze ve meyve fışkıracak ama bu ülke hepsini ithal ediyor. İthal ettikleri sadece bunlar da değil! Etten tohuma, deriden, elektronik eşyalara neredeyse her şey... Tarımı ölmüş, sanayisi can çekişiyor, turizm deseniz batmış durumda. Her yıl turist sayısı artacağına azalıyor, komşuları gülümseyen yüzlerle avuçlarını ovuşturuyor. Kimsenin hukuka güvenmediği ülkede, kadın cinayetleri son yıllarda yüzde bin 400 artmış. Sınırlarını savaştan kaçanlara açtığını söyleyen bu ülkeye giriş yapan 3 milyon 515 bin insan var. Onlar yerine kendi askerleri sınır ötesinde savaş veriyor. Bu ülkede en çok yalan söyleyenler, halkı kandıranlar pirim yapıyor. Kandırılmak bu ülkenin milli sporu gibi... Sanal çiftlik kuruyorsunuz, millet emek vermeden kazanma amacında olduğu için "Oturduğum yerden para kazanacağım" diye bankalardan çekip size veriyor.
Bu ülkenin kültürüyle, tarihiyle bağını koparmak, bilimden uzaklaştırmak, değerlerini yok etmek, ayrıştırmak ve parçalamak için uğraşıp duruyorlar... Bu durumu hızlandırabilmek için de okumayan, düşünmeyen, sorgulamayan ve üretmeyen insanlar yaratıyorlar...
Bilmem, bu ülkenin başına gelenleri anladınız mı?
Siz biraz düşünürken ben de bu arada size bir kitap tavsiye edeyim. Farklı çevrelerden doksan dokuz kadın en kuytu köşedeki sırlarını kolektif bir kitap için gün ışığına çıkarıp Bi’ Arkadaşın Başına Gelmiş diyerek anlattı. Onların içinde çok sevdiğim dostlarım var... Bugünlerde yayınlanan kitabın tüm geliri kanserle mücadele için harcanacak.
Her biri birbirinden farklı kadın itiraflarını okurken, kiminde gülecek, kiminde ağlayacak, kiminden dersler çıkaracak, kiminden ilham alacaksınız!
Sizin başınıza gelmeden, en iyisi kitap okuyun...
Kitap en iyi arkadaştır.
***
Halikarnas Ot Festivali başlıyor
Ege'nin zengin yemek ve ot kültürünü tanıtmak için birbirinden güzel organizasyonlar yapılıyor. Bunlardan biri de Bodrum Belediyesi, Kumbahçe Muhtarlığı ve AegeanSoul Travel işbirliği ile bu yıl ilki düzenlenecek olan Halikarnas Ot Festivali. 30 Mart -1 Nisan 2018 tarihleri arasında Bodrum’un merkezi Kumbahçe mahallesinde düzenlenecek festival ile toprağın uyanışı kutlanacak. Amaç, Bodrum yarımadasındaki yöresel lezzetleri korumak ve yaşatmak. Festivalin açılış korteji 30 Mart Cuma günü 15.00'te birbirinden değerli yöre temsilcilerinin, özel davetlilerin, aşçıların ve ziyaretçilerin katılımıyla gerçekleşecek. 3 gün sürecek etkinliklerde sepet örme atölyesi, Yunan adalarından gelen ve yerel şeflerin yerel yemek sunumlarının yanı sıra canlı performanslar, dinletiler ve fotoğraf sergisi var. Tabii ben ve arkadaşlarım da oradayız... Ünlü dansçı Lale Roche ve yoga eğitmeni İlknur Purut'la birlikte, Yoga Dans ile etkinlikler içinde yer alacağız...