Ormanlarımız yandı. İzmir’de, Bolu’da, Muğla’da, Çanakkale’de, Karabük’te akciğerlerimiz kül oldu.

Sadece İzmir’de 4 günde 249 yangın çıkmış. Sabotaj mıydı, ihmal miydi işin o kısmını yüzde 100 bilemesek de; rüzgarın etkisiyle büyüyerek etki alanı genişleyen yangınların sorumlusu her zamanki gibi yine insandı. 

Bu yangınlar hepimizi üzdü, hepimizin yüreğini dağladı, demek isterdim. Ama bence tahrip olan doğamızı, ölen hayvanları, kirlenen havamızı ve suyumuzu, yeşilini kaybederek betona gömülen ülkemizi zerre umursamayan çok insan var.

Mesela, daha yangınlar devam ederken ve tepemizde su taşıyan helikopterler uçarken, trafikte önümde giden aracın sürücüsü elindeki sigaranın sönmemiş izmaritini yola atıverdi. 

Ülkesini ve ülkesinin doğasını birazcık umursayan o sigarayı arabada yakmazdı. Sigarasız duramayacak kadar bağımlıysa da, müsait bir yerde durup sigarasını içer, sonra güzelce söndürür, izmaritini de yere değil çöpe atardı. Ama bizim insanımızda çevreye saygı bilincini ve duyarlılığı ara ki bulasın.

***
Akıllanmayan, ders almayan, asla kıymet bilmeyen, utanmayan, sorumluluk duygusu sıfır olan öyle çok insan var ki… Doğayı, hayvanları, kadınları, çocukları, şu ülkenin iyiliğini isteyen insanları onlardan korumak çok güç.

Şehrin dört bir yanı yangın yeriyken o sönmemiş izmariti yola atan zihniyetin, “tüm sokak hayvanlarını toplayıp öldürsünler” diyenden çok da farkı yok benim gözümde. Çünkü her iki anlayış da temelde yaşam hakkına karşı duyarsızlık içeriyor.

Yaşam kutsaldır. Sadece insan yaşamı değil, her canlının yaşamı kutsaldır. 
Yaşam hakkı en temel haktır. Ağacın da yaşamaya hakkı vardır, hayvanın da… 
Bu yangınlardan sonra “neyse ki can kaybımız yok” diyenler ne büyük gaflet içindeler… 

***
Can kaybımız olmaz mı hiç?
Binlerce hayvanımız öldü. Kaplumbağalarımız, kuşlarımız, tilkilerimiz, domuzlarımız, kedilerimiz, köpeklerimiz, arılarımız, yılanlarımız yanarak can verdi. Ekolojik denge için hepsi de çok ama çok önemliydi. 

Sonra, yüzbinlerce ağacımız öldü gitti. Bize oksijen veren, havanın kirliliğini yok eden, iklim değişikliğine karşı en büyük koruyucumuz olan ağaçlarımız yandı, kül oldu. 

Hemen ağaçlandırma yapılsa ve kimseler o bölgeye dokunmasa, bir daha yangın çıkmasa bile giden ormanlarımız 20 yılda, 30 yılda ancak şu anki durumuna gelebilecek. 

Ey insan, can kaybımız büyük! Çok büyük.