Tatil modundan çıkıp Urla' dan İzmir'e döndüğümde günlerden 22 Ekim Pazartesi idi...
Hani "pazartesi sendromu"na kapılmamak için de "Cumhuriyet Haftası" dolayısı ile işi sağlam bir takvime bağlamak istedim. Önce evimin Körfez'e bakan balkonuna Türk Bayrağımı astım. Tabii, ardından da 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızın kutlama programlarını tek tek gözden geçirdim...
Evet, ben bu köşe yazım öncesi herzamanki gibi, Ankara'daki gözüm-kulağım niteliğinde olan eski ve yeni meslektaşlarımla hoş beşten sonra Başkent'in siyasal hava raporunu sorup öğrenmeye çalışırım. Arkadaşlar "Yarını bekle" dediler. Yani "Salıyı beklememi" önerdiler. Çünkü Başkan Erdoğan'ın başta Suudi gazeteci "Cemal Kaşıkçı"dan ve "Eğitimde 2023 vizyonu"ndan önemli açıklamalar yapacağını bildirdiler.
Aslında bunların yanısıra "Andımız, af konusu, emekliler, yerel ittifak" başlıkları altında daha pek çok konu vardı! Ama ben, o "salı açıklaması" na takıldım. Ya da manidar karşıladım. Özellikle, hurafelere inanan bazı insanların yaşadığı toplumda "Salı beklemesine" kafayı taktım! Öyle ya, "salıya kalan sallanır!" demezler mi?
İsterseniz ardından da bu sözün tamamını getireyim: "Salıya kalan sallanır, çarşamba ayağın çarafa dolaşır, perşembe perişandır, cuma mübarektir, cumartesi- pazar tatildir!"
Nitekim Suudi Arabistan'ın İstanbul Başkonsolosluğu'nda Gazeteci Cemal Kaşıkçı'nın sır kaybolma konusu günlerce sallandı da sallandı... Suudi Kral Salman açıklama için bir ay süre istedi. 15 kişi gibi ardından Başkonsolos da sırra kadem basmaz mı!
İddialara göre, Kaşıkçı'nın cesedi parçalara ayrıldı! Senaryo çok, ama Kaşıkçı'nın tek parçası dahi ortada yok!..
Dünyanın Suudilere karşı pek iyimser gözle bakmayışına karşılık ABD Başkanı Trump, Suudiler'le petro dolar karşılığı silah satışına devam; "Türkiye ile de iyiyiz" diyor. Zan altındaki Suudi Velihat Prensi Muhammed bin Selman, Kaşıkçı cinayeti ile ilgili olarak dedi ki, "Türkiye ile aramızı bozamazsınız!"
***
Bu arada Ankara ile temasa geçtiğimde TBMM'de komisyonlar harıl harıl çalışyordu. Örneğin CHP İzmir Milletvekili meslektaşım Atilla Sertel, Kit Komisyonu'nda "Emeklillikte yaşa takılanların" durumunu konuşurken MHP ve CHP'nin oyları ile gündeme alındı. Ardından AK Parti ile af çatlağı olan MHP lideri Devlet Bahçeli, grup başkan vekili Erhan Usta'yı görevden çekti. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Mehmet Özhaseki de Ankara eski Belediye Başkanı Melih Gökçek'in başka partiden aday gösterileceği iddialarını şöyle yanıtlıyordu: “Gökçek'le görüştüm, 'bana yapılmış resmi bir teklif yok. Ben AKP liyim' dedi."
Anlayacağınız "Ankara rüzgarının" oldukça sert estiği bir haftanın içinden geçerek pazartesi, salı diyerek sallanarak, sendeleye,sendeleye geldik!
***
Cumhuriyet Haftası böyle geçerken, önümüzdeki haftaya bakalım nasıl gireceğiz!
Öyle ya, Ulu Önder Atatürk'ün sağlam temeller üzerine kurduğu TÜRKİYE CUMHURİYETİ'ni "bayramla taçlandıracağımız" haftanın başında, Cumhur'un başı Erdoğan, bu bayramın yerini İstanbul'a, yeni havalimanının açılışı dolayısı ile taşıdığını açıkladı. Dolayısı ile Geleneksel Cumhuriyet resepsiyonu da orada verilecekmiş...
Eh ne yapacaksınız! Tek adamlık, yani başkanlık sistemi böyle bir şey!..
Yaşa, varol Mustafa Kemal Paşa, Yaşasın Cumhuriyet... Cumhuriyet Bayramımız kutlu olsun...