Bu satırları yazdığım an ve siz bu yazıyı okurken büyük bir olasılılıkla bir kadın hayatını kaybetmiş olabilir. Kadın cinayetlerinin arkası kesilmiyor. Biz de bu konuyu sık sık gündeme taşıyoruz. Türkiye’nin en önemli sorunlarından biri çünkü.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 2016'da 304, 2017'de 353, 2018'de 280 kadının cinayete kurban gittiğini belirterek bu yıl ise kadın cinayeti sayısını 299 olarak açıkladı.
CHP Eskişehir Milletvekili Utku Çakırözer, savcılığın Ayşe Tuba Arslan’ı katiliyle uzlaştırmaya çalıştığını söyledi.
Bu arada İstanbul Sözleşmesi’ne ilişkin çağrı da çığ gibi büyüyor. Kadın Siyasetçileri Destekleme Derneği, “Hayat dolu kadındı” yerine “Hayat dolu kadın demek mümkün” mesajını vererek “İstanbul Sözleşmesi yaşatır” çağrısı yaptı.
Bir önemli olgu da TV dizileri. Medyada kadına yönelik şiddet normalleştiriliyor. CHP Ankara Milletvekili Gamze Taşcıer, 8 dizide 23 kadına yönelik şiddet sahnesi olduğunu söyledi. Taşçıer, medyada da kadın cinayetlerini meşrulaştıran ifadeler kullanılmaya devam edildiğini belirtti.
Gazeteci Banu Güven, kadın cinayetlerinin münferit bir olay gibi değerlendirildiği sürece hiçbir şeyin değişmeyeceğini söyledi: “Hükümetin gündeminde, ne olursa olsun yeri değişmeyen terörle mücadele, milli savunma konularından daha az önemli olmayan bir mesele bu. İktidarda da yansımasını bulan ataerkil muhafazakar yaklaşımın "İmdat" diye bağıran kadınlara "Evine dön, kocanla barış" diyen, "aile değerleri ve ahlak" adı altında yaptığı dayatmalar bu cinayetleri sistematik kılan. Şiddet yaşansa bile aileyi kadının önüne koyan yaklaşım, boşanmak isteyen kadınları kendi ölümlerinden sorumlu tutmakta, ailenin yıkılmasından, kendisi de yıkılacak diye korkmakta çünkü. Katiller de bundan güç alıyorlar işte. Aynı boşandığı erkek tarafından Eskişehir’de sokak ortasında satırlı saldırıya uğrayan ve 44 günlük hayatta kalma mücadelesinden çıkamayan Ayşe Tuba Arslan örneğinde olduğu gibi. Uzaklaştırma kararlarına rağmen tacize ve tehdide devam eden ve hiçbir yaptırımla karşılaşmayan adam sonunda Ayşe Tuba Arslan’ı öldürdü.”
Şilili feminist grup Las Tesis'in, kadın cinayetleri, cinsel saldırı ve istismar olaylarını protesto için yaptığı danslı protesto Türkiye’nin yansıra Japonya, İsviçre ve İngiltere’de kadınlar dans ederek protesto etti. Sözün özü; 3 yılda öldürülen kadın sayısı bin 167 ve bunlardan sadece 76'sına koruma kararı verilmiş. Geldiğimiz nokta bu.
Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar