Türkiye’de durum nasıl?
“Tanı konan, yatan, yoğun bakım gerektiren hasta sayısında önemli artış var; birinci dalganın ikinci zirvesine yaklaşıyor, kontrolü kaybediyoruz. Hastalığı yayma olasılığı olan bireylere bile, belirtisi yoksa test yapılmama kararı alındı. Kamuoyuna yeterli bilgilendirme yapılmıyor; gerçek hasta ve ölü sayısının var olanın yarısından azı olduğu düşünülüyor. Artan risk ve iş yükü, meslektaşların ölüm haberleri, COVID-19’un meslek hastalığı olarak kabul edilmemesi, hekimlere ağır para ve hapis cezası getiren ‘tıbbi hizmetlerin kötü uygulanmasından doğan sorumluluk’ kanun teklifi sonucu, sağlık çalışanlarında ‘tükenmişlik sendromu’ yaşanıyor; emekliye ayrılıyor veya istifa ediyorlar.”
Türkiye’deki durumu bu şekilde özetleyen, yetkilileri şeffaflığa ve daha çok test yapmaya davet eden Türk Toraks Derneği’ne çok teşekkürler. Test sayısı kadar, kimlere uygulandığı da önemli. Cumhurbaşkanlığı personeline kısa aralarla test yapılırken, enfeksiyon belirtileri ile gelen genç fabrika işçisine yapılmazsa olmaz.
Dünyada Durum Nasıl?
Dünyada 23 milyonu aşkın kişi COVID-19 ile enfekte olurken, ölü sayısı 800.000’i geçti. Tüm olguların yarısından fazlası ABD, Brezilya ve Hindistan’da saptandı. Türkiye 257.000 olgu ile dünyada 18. sırada. Enfeksiyonun hangi hızla nasıl yayılacağına ilişkin çeşitli senaryolar var; bulunacak aşı veya aşıların zamanlaması ve etkinliği, yayılımı etkileyecek en önemli faktör gibi görülüyor.
Aşı Çalışmaları
Türkiye'nin de içinde olduğu 10’dan fazla ülkede, en az 167 aşı çalışması devam ederken, bunlardan en az 29’u klinik araştırma evresini geçmiş durumda ve insanlar üzerinde deneniyor. Çin, Rusya, Almanya, İngiltere ve ABD’deki aşılar önde gidiyor; beklenenden hızlı piyasaya çıkabilirler.
Enfeksiyon Riski Nerelerde Fazla?
Maske kullanımı, ortamdaki hava dolaşımı, bir arada kalma süresi ve insanlar arasındaki mesafe çok önemli. Uzunca süre, kapalı ortamda, yakın mesafede bir arada kalınan restoran, kafeterya, ibadet yerleri, otobüs ve uçak gibi toplu taşıt araçları, okul, sinema, düğün ve spor salonları gibi mekanlarda, iş toplantılarında risk oldukça yüksek; maske kullanılmadığında daha da artıyor. Alışveriş yapılan ortamlarda hava dolaşımı, maske, mesafeye dikkat edilip, hızlı davranınca risk az. Rüzgarlı ve kalabalık olmayan bir ortamda, tek başına yürürken veya bisiklete binerken risk yok denecek kadar az. Rüzgarlı havada tek başına yürüyen insana maske takmadığı için ceza yazarken, kapalı ve kalabalık bazı ortamlarda maskenin zorunlu olmaması büyük çelişki.
Belirtiler neler?
Enfeksiyonun, sıklıkla hiç bulgusu olmayan veya belirtileri yeni başlayan kişilerle karşı karşıya temas sırasında, solunum damlacıkları ile bulaştığı biliniyor. Ortalama 5 gün içinde en sık ateş, kuru öksürük, nefes darlığı; daha az sıklıkla yorgunluk, kas ağrısı, bulantı, kusma, ishal, baş ağrısı, güçsüzlük, burun akıntısı, koku ve tat alma bozukluğu görülebiliyor. Özellikle gençlerde ve çocuklarda hiç belirti vermeyebiliyor.
Okullar Açılacak mı?
Bu koşullarda açılması çok zor; okullar enfeksiyonun yayılması için en uygun ortamlardan biri. Açılsa bile, sistem eskisinden çok farklı olacaktır. Eğitim bir süre daha ağırlıklı olarak internet ortamında gerçekleşecek gibi duruyor.
COVID-19 uzunca bir süre daha yaşamımızı etkileyecek; onu iyi tanımalı ve gerekli önlemleri alarak, birlikte yaşamayı öğrenmeliyiz.