Sağlık Bakanı Koca’nın sözleri, COVID-19’da durumumuzu ortaya çıkardı: “Gerçekler çarpıtılıyor”
Tüm dünyada COVID-19 olduğu belirlenen bütün vakalar bildirilirken, Türkiye'de 29 Temmuz’dan bu yana, sadece belirti veren toplam hasta sayısı açıklanıyor. Bu uygulamanın ne kadar yanlış olduğunu, Çin örneği ile anlatmaya çalışayım.
Enfeksiyonun ilk ortaya çıktığı Çin’de başlangıçta, belirti vermeyen (asemptomatik) vakalar ile PCR testi negatifken, tomografide akciğer bulguları belirlenen vakalar, toplam vaka sayısına dahil edilmiyordu. Bu yanlışlardan dönüldü ve gerçek durumun ortaya çıkmasının da yardımıyla, enfeksiyonla mücadelede başarıya ulaşıldı.
Türkiye’de Gerçekler Nasıl Çarpıtıldı? Sonuçları Neler?
Türkiye ise Çin’in tam tersini yaptı. Gerçeklerin nasıl çarpıtıldığını 30 Ağustos tarihli köşe yazımda açıklamıştım: “Turkuaz tablolardaki sayılarda eskiye göre fazla değişiklik yok gözükse de, eskiden toplam vaka (olgu) sayısı bildirilirken, artık toplam hasta (hastanede yatan ve tedavi gerektiren) sayısı bildiriliyor.” Sağlık Bakanı Koca, “Her vaka hasta değildir, testi pozitif olup semptom göstermeyen var. Bunlar çoğunluğu oluşturuyor. Hasta olarak semptomu olan kişilerden bahsediyoruz.” sözleri ile yazdıklarımı doğrulamış oldu.
Oysa, gerçekler çarpıtıldığında, ‘halkın olayın önemini kavrayıp, gerekli önlemleri almaları’ sağlanamıyor. Elmalarla armutların toplanması sonucu, elde edilen rakamların değerinin kalmaması, yetkililere güvenin yitirilmesi, “Başka neler saklanıyor?” sorularının akla gelmesi ve asılsız dedikoduların ortaya çıkması da cabası…
Saklanan Gerçekler Neler?
Elmalarla armutlar nasıl mı toplanıyor? 28 Temmuz’a kadar belirtili ve belirtisiz tüm vakalar toplanırken (227.982), 29 Temmuz’dan sonra bu sayının üzerine sadece belirtili hastalar eklendi. Yani artık açıklanan sayılar, vakalar ile hastaların karışımı… Benzer durum, büyük olasılıkla, toplam iyileşen hasta sayısı için de geçerli; çünkü açıklanan günlük vaka/hasta ile iyileşenlerin sayıları genellikle paralel. Bu konuya da açıklık getirilmeli.
Bakan Koca’nın dediği gibi, vaka sayısının, hasta sayısından çok daha yüksek olması beklenir. Ancak, 29 Temmuz’da açıklanan hasta sayısının (942), 28 Temmuz’daki vaka sayısından (963) düşük olması, sayılarla oynandığını düşündürüyor. 28 Temmuz’daki toplam entübe hasta sayısının (403) muhtemel karşılığı olan ağır hasta sayısının, bir gün sonra 542’ye yükselmesi ise ilginç.
Tek karşılaştırılabilir veri, günlük vefat sayısı. Temmuz sonunda 15 civarında olan bu sayının Eylül sonlarında 75’e çıkması enfeksiyonun son iki ayda 5’e katlandığının en somut kanıtı. Artışın nedenlerinin araştırılmasında ve yapılan yanlışların irdelenmesinde büyük yarar var. Tipik radyolojik akciğer bulguları olan hastalar da pozitif kabul edilmeli.
Gerçekler Ne Zamandır Çarpıtılıyor?
Büyük olasılıkla, en başından itibaren. Hatırlayın, 5-13 Nisan arasındaki 9 gün boyunca, toplam vefat/toplam vaka oranı aynı (0,021) çıkmıştı. Matematikten, olasılık hesabından azıcık anlayan biri, bunun rastlantı sonucu olamayacağını bilir.
Bir fıkra ile bitirelim… İstatistikçi kadrosuna başvuran 100 kişiye “İki kere iki kaç eder?” diye sormuşlar, 99 kişi “4” demiş. İşi, “Kaç çıkmasını istiyorsunuz?” diye soran, yüzüncü aday almış.
Bilin bakalım, o yüzüncü istatistikçi bugün nerede çalışıyor?