Hayalet Badem Şekeri
Eski Yunan tarihçilerinin “Mesopotamia” diye adlandırdığı, “ırmaklar arasındaki ülke” anlamına gelen bu bölge, kültürün doğduğu, uygarlığın beşiği olarak bilinir. Kadim tarihiyle Mezopotamya, insanlık tarihinde çok özel bir yere sahip. Asırlardır yaşayan kavimler, bıraktıkları miraslarla bir medeniyetin taşıyıcısı olmuş, zanaat gibi önemli değerler babadan oğula, ustadan çırağa aktarmışlar. Aslında Mardin, Mezopotamya’nın en kıymetli köşelerinden biri, bu mirası günümüze kadar taşıyan şehir. Verimli ve bereketli topraklarından çıkan ürünler, bölge halkı için yaşam kaynağı olmanın ötesinde, bu toprakları ziyaret eden herkes için bir damak şöleni adeta. Mezopotamya’nın sağladığı bu eşsiz katkılar, bölgedeki zanaatların gelişmesinde önemli katkı sağlamış.
******
Mardin’in Camii-Kebir mahallesinde, XIII. yüzyıla tarihlenen bir taş evde doğan Davut ibn-i Selim’in (Selim oğlu Davut) markanın hikayesi, bu kadim zanaat ve lezzet geleneğinin tam ortasında başlar. Henüz 10 yaşındayken, Mardin’in zanaat ruhunu şekillendiren Stefan isimli bir Süryani ustanın yanında çırak olarak iş hayatına atılır, 1914’te, Mardin’in öz lezzetlerini temsil eden Davut Selim markasının temellerini atar. Davut, Osmanlı döneminde soyadı kullanılmadığı için “Davut ibni Selim” olarak bilinirken, zamanla adı “Davut Selim” olarak halk arasında benimsenir. Ürettiği leblebi ve pekmezli tahin helvası, cevizli pekmez helvası (halavıt cevziye) gibi özgün tatlarla bir lezzet yolculuğuna dönüşür. İnekler Çarşısı’ndaki küçük dükkanından Şaarlar Çarşısı’ndaki daha büyük bir iş yerine taşınarak devam eder. 1934’te kabul edilen Soyadı Kanunu ile Ayla soyadını alır.Zamanla işini oğullarına devrederek, onların yenilikçi fikirleriyle büyümeye devam eden marka, 2010 yılında yöresel bitkilerle harmanlanmış kahve çeşitlerini de ürün yelpazesine ekleyerek müşterilerine yeni tatlar sunar.
*****
Davut Selim markasının hikayesini yazarken, kendine has uçuk mavi rengini Lahor ağacının kökünden elde edilen kök boyadan aldığı, hafifliği nedeniyle 'hayalet badem şekeri' olarak adlandırıldığı bilgisine ulaştım. Pekmezli tahin helvasının kış aylarında, tarçınlı cevizli pekmez helvasının ise yalnızca aralık ayında üretildiğini ve satışa sunulduğunu da öğrendim. Hatta bu helva çeşidi gayrimüslimlerin en sevdiği tatlardan biriymiş. Üç kuşaktır devam eden bu hikayeyi, Yüzyıllık Markalar Derneği’nden yaptığım araştırmalardan derledim. Sizinle paylaşmak istedim.
İyi Okumalar dilerim.
