Bir hafta önce sevgili dostum Karşıyaka Belediyesi Tiyatro Sanat Yönetmeni Zekeriya Hocalar’dan nazik bir davet aldım. 31 Ağustos gecesi yapılacak olan “kursiyerler gecesi” gösterimine davet ediyordu. Mutlu olmuştum, ancak Urla’dan gidip dönmem zor olacaktı. Savaş Ünlü Hocam da aynı daveti iletti. Gideceğinden söz etti. İçimde gidememenin ezikliği vardı. Bir ilçeye tiyatroyu sevdirmiş, usta yönetmenin oyununu izlemekten her zaman keyif alıyordum.
Ertesi gün postama Savaş Ünlü’den bir yazı düştü. Okuduktan sonra virgülüne dokunmadan sizlerle paylaşmayı düşündüm.
“Sevgili Ünal Abiciğim, 27 yıldan beri alışık olduğumuz destansı bir geceyi yine yaşadık. Zekeriya Hocalar, sanat tohumlarını ekmiş, karşılığını da almıştı. Dokuz hafta gibi kısa sürede olmayacak bir işi oldurmuştu. Oyunu izlerken çoğu kez gözyaşlarımı tutamadım. Kuşkusuz bu gözyaşları sevgi, takdir içindi. Yaşları 6 ile 60 arası olan sanat sevdalılarını oyunlarında buluşturmuştu. Hepsi de ilk kez sahneye çıkıyordu. Gecede kursiyerlerin sunduğu oyunlar tiyatromuzun, dünya tiyatrosunun şaheserleriydi. Anton Çehov’un Sevgili Doktor’u, Haldun Taner’in Keşanlı Ali Destanı, Müjdat Gezen’in Sulukulesi, Sadık Şendil, Buket Uzuner’in oyunlarından pasajlar, bölümler sunmuşlardı
Sahnede kursiyerler yoktu, bildiğimiz sahne tozunu yutmuş yetenekli, oyuna hâkim kişiler, oyuncular vardı. Kafamdan Zekeriya Hocanın nasıl bir sihirli değneğe sahip olduğu düşüncesi geçmedi değil. Oyunlar mizah ağırlıklı olunca salonda peş peşe kahkahalar patladı. Her oyununda olduğu gibi kursiyerler gecesinde de salon hınca hınç doluydu. Abartısız doluydu.
Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay, Başkan Yardımcıları, kültür sanatla ilgili müdürler, meclis üyeleri de salonda yerlerini almışlardı.
BİR AVUÇ ALKIŞ İÇİN
Yaşamın sıkıntılarına karşın eğlenceli bir gece geçirmiştik Ünal ağabeyciğim. Gerçekten de oyuncular sahnede devleşmişlerdi. Sahne geçişlerinde, sahneye girişlerinde, seyirciye dönüşlerinde hepsi birer usta sanatçıydı. Yıllarını tiyatroya vermiş biri olarak tek bir eksik, yanlış bulamadığım gibi fazlalıklar gördüm oyunda. 6-7 yaşlarında çocuklar nasıl böyle yetiştirilir, bunları tüm izleyenler gördü, sevgiyle izlediler. Ustalık buydu, rol yapmıyorlar, gerçeği oynuyorlardı. Ünal Abiciğim, Türk Kolejindeyken benim oyunlarımı da izlerdiniz. Her zaman takdir eder, bununla da yetinmez, Bölge Müdürü olduğunuz gazetenizde övgü üstüne övgüler dizerdiniz. Her zaman tiyatroda kendimi karakucak sınıfından saydım. Mektepli değil alaylıydım. Sıkıştığım yerde Zekeriya Hocamdan yardım alırdım. Yeteneği olan öğrencilerime kucak açar, onları üst seviyelere taşırdı Zekeriya Hocalar.
Selam sahnelerine dayanamam. Uzun süre çalışırsınız sadece ‘bir avuç alkış’ için. Minicik canlarımız nasıl da disiplinle çıkıyorlardı sahneye. Selamları bile usta işiydi. Sıra Zekeriya Hocalar’ a gelmişti. Salon alkıştan inliyordu. Alçak gönüllü güzel dostum, kentte üstüne yönetmen tanımadığım Zekeriya Hocalar, ustalara özgü, serinkanlı bir şekilde sahnede yerini alıp selam vermeye başlayınca oyuncularıyla dakikalarca süren alkış tufanının sonu gelmek bilmiyordu. Zekeriya Hocalar, öncelikle Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay’a teşekkürlerini iletti. Oyunlarında kendisine katkılarını eksik etmeyen Kültür İşleri Daire Başkanı Berkan Alptekin’e, Orkestralar Müdürü Şükran Amcalar’a içten teşekkürlerini sundu.
Daha sonra Karşıyaka Belediye Başkanımız Dr. Cemil Tugay, sahneye davet edildiğinde salon belki de böyle bir alkış tufanı görmemiş, tanık olmamıştı. Bu alkışlar, sevdikleri başkan ve de çocukların sahneye çıkmasında büyük payı olan Dr. Cemil Tugay içindi. Zekeriya Hocalar’a sahip çıkmıştı, onun ilçemiz için ne kadar yararlı biri olduğunun farkındaydı. Ünal Abi, birlikte de oyunlarını izlemiştik bu Usta sanatçı, usta yönetmenin. Dr. Cemil Tugay, konuşmasında kursiyer öğrencilere ve onları yetiştiren Zekeriya Hocalar’a, Kültür Sanat Daire Başkanına, Orkestralar Müdürüne teşekkürlerini iletti.
‘Zekeriya Hocalar, 27 yıldır işinin başında başarıyla bunu yapıyor. Yaptıkları az şeyler değil. Biz onu çok seviyoruz.’ demeden de edemedi Sevgili Başkanımız…
Usta yönetmen komple bir sanatçı, daha sonra da Karşıyaka Tiyatrosu için bestelediği şarkıyı sahnedekiler, salondaki konuklar hep birlikte söylediler.
Kurslara bir yıl ara verilmişti. Biz yaparız diyenler laf yaptılar sadece. Dr. Cemil Tugay, Zekeriya Hocalar’a sahip çıkmasaydı sahnedeki bu güzellikten mahrum kalacaktık. Minicik çocukların, kursiyerlerin Başkan’a sarılıp öpmelerinin altında sanata, sanatçıya sahiplenmesi yatıyordu Ünal Abiciğim.
Zekeriya dostumu, Köy Enstitülerinin usta eğitmenlerine benzetirim. Bir madeni alır şekil ve ruh verip topluma sunarlardı. Tiyatroda da aynısını yapıyor Zekeriya Hocalar… Telefonla anlatacaktım muhteşem geceyi ve onun mimarlarını, içimden yazmak geldi ve yazdım Canım Ünal Abiciğim…’’