Sorsan kadına en çok değer veren onlar.
Kadınlar başlarının tacı... Öyle ki kapitalist düzen içinde un ufak olacağına gel evimin sultanı ol deyip kapatırlar dört duvar arasına. Ardı ardına da doğurturlar.
Al sana gönüllü köle!
Karılarına da sorduğunda aşağı yukarı aynı yanıtı alırsın: "Kocam bana çok değer verir, öyle 'erkeklerin' içinde çalışmama asla kıyamaz ve müsade etmez!"
Hiçbir şey üretmemeyi, evde bütün gün hela ovmayı, çocuk bakmayı ya da altınlarını şakırdata şakırdata gün gezmeyi sultanlık sayarlar.
İçlerinden bazıları ise sonradan işe uyanır. Kendi hayatına sahip çıkmaya karar verir.
Bu orta çağ düzenine isyan eder. Alır çocuklarını devlete sığınır. Sığınma evlerinde kalmayı bile o hanzonun yanında kalmaya tercih eder.
Daha da cesur olanları , yine devletin sağladığı kadın girişimcilere özel olanaklardan yararlanır.
Kendi işini kurar, azıcık aşım kaygısız başım der, evde dayak yiyeceğine gider az da olsa kendi ekmeğini yer.
***
Ama işte böyle olunca da süngere dönmüş ama gözü hala çöplükte yaşlı adamlar çok mağdur olur!
Kendilerine evlilik adı altında köle bulmakta zorlanırlar.
Evlerini temizleyecek, yemeklerini yapacak, hastalandığında bakacak, feri sönmüş yatak odalarında onlarla uğraşacak genç kadınları bulmakta zorlanırlar.
Ve içlerinden biri gidip bir devlet büyüğüne şikayetini iletir.
O devlet büyüğü de bir açıklama yapar: "Bir gün yaşlı bir amca geldi. Hanımı vefat etmiş evlenecek, bir türlü evlenemiyor. Beni evlendir dedi. Hanımlara para veriyorsunuz kimse yüzümüze bakmıyor, evlenemiyoruz dedi. Dolayısıyla sosyal devletin de ölçüsünü, ayarını yerinde tutmakta fayda var” der.
Züğürt Ağa'nın kulağını kaşıyarak sürekli ' ben karı istirem' diyen yaşlı babası hatırlanır.
Sosyal devletin ölçüsü, ihtiyacı olan adamlara ücretsiz kadın ayarlama seviyesine indiriliverir.
Mağduriyet yaşayan kadınlara yapılan sosyal yardımların kesileceği sinyali böylece verilmiş olur.
***
Yıl 2018'dir.
Dünya devletleri Mars'ta yaşam hazırlıkları yaparken, senin devletin kadın köle arayanların dertlerine çare bulmaya çalışır.
Bu ilkel düşünceleri aklın almaz, kafan karışır.
Her açıklamalarından gericilik, akıl ve mantık dışı çözümler fışkırır.
Bu nasıl bir bataklıktır ki kurtulmak istedikçe ayağımıza daha çok bulaşır.
Çekirdek eşliğinde izliyoruz
Karşı mahallede yaşanan hareketlilik giderek artıyor.
Omuz omuza yürüyener şimdi çıkarları çatışınca ufaktan birbirlerine girdiler.
Af konusunda Erdoğan ve Bahçeli'nin sert atışmalarını izlerken araya büyük gazeteci yazar(!!!) Mehtap girdi.
Hani şu hastanede Hulusi Akar'ın ziyaret ettiği, eski FETÖ'cü, eski Yeni Akit yazarı Mehtap.
Bir zamanlar 'hizmet'i övmeye ve savunmaya doymayan, Atatürk'e binbir iftira ve hakaret etmekten imtina etmeyen müthiş gazeteci Mehtap!
Dün Twitter adresinden Bülent Arınç'la ilgili açtı ağzını yumdu gözünü.
"Twitter'den +18 porno paylaşım yapan Bülent Arınç mı bana terbiyeden, edepten, ahlaktan söz ediyor? Büro çalışanı bir hanımı hamile bıraktığı, sonra da çocuğuna sahip çıkmadığı iddia edilen Arınç mı? AK Parti camiasında herkesin bildiği ama konuşmaktan korktuğu bir vaka bu..." yazdı mesela.
Devamını da daha sert ithamlarla devam ettirdi.
Neler oluyor size kuzum?
Çekirdek yetiştiremiyoruz gündeminize...