Nüfus, kontrol edilemez boyutlara ulaştı. Kaynaklar tükenip, kıtlık baş gösterince, bütün ailelere tek çocuk kotası konuldu. Devletler tek çocuğa izin verir hale geldi. İlk çocuktan sonra gelenlere el konuluyor.
Böyle bir dünya düşünsenize... Bu, sisteme karşı duran 7 kardeşin hikayesinin anlatıldığı "Seven Sisters" adlı bir filmin konusu. Ama dünya nüfusuna her dört günde bir yaklaşık bir milyon kişi katıldığını idrak ettiğimizde, ormanları yakıp tesisler için yer açmaya devam edip betonlaşmanın önüne geçmediğimizde, denizleri kirlettiğimizde, gelecekte böyle bir noktaya gelmememiz için de bir sebep yok gibi gözüküyor. Zaten doğa da kendi tedbirlerini almaya, iklimleri değiştirmeye başlamadı mı?
Doğayla mücadele etmek zor. Onunla ancak dost olunabilir. Bugünlerde bir grup yelkenci Çeşme - Sakız Adası arasında kendi aralarında yarışarak denizle olan arkadaşlıklarını pekiştiriyor. Ege'nin iki yakasını birleştirerek de ülkeler arasındaki dostluğu canlı tutuyor. Çeşme’nin ilk uluslararası yelken yarışı Arkas Aegean Link Regatta'nın açılış kokteylinde Arkas Holding Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Bernard Arkas, “Ben Çeşme’de doğdum, büyüdüm hala burada yaşıyorum. Her zaman neden yurtdışında olduğu gibi Çeşme’de de uluslararası yelken yarışları yok diye düşündüm. Çeşme’de böyle bir yarış organize etmek için kendime söz vermiştim. Her şey hayal etmekle başlar. Benim hayalim de bu sene gerçekleşti" dedi.
Yarışma, Türkiye’de yelken sporunun gelişmesi ve Çeşme’de bu sporun daha aktif hale gelmesi için Çeşme Belediyesi, Türkiye Yelken Federasyonu, EAYK (Ege Açık Deniz Yat Kulübü) ve ICYC’nin (International Çeşme Yacht Club) ev sahipliğinde, Çeşme Marina ve Arkas’ın desteği ile düzenlendi. Çeşme Marina Genel Müdürü Can Akaltan, bu ilk yılda 45 tekneyle 450 yarışçıyı ağırladıklarını söylerken bunun bir rekor olduğunu vurguladı. IRC 1-2-3-4-5 ve Destek kategorilerinde 4 gün boyunca kupa için yarışacak yarışmacılar toplam 50 mil yol kat edecek. Ilıca Körfezi’nden, Çeşme Merkezi’nden, Ovacık’taki plajlardan ve Sakız Adası’ndan izlenen yarışa umarım gelecek yıllarda daha fazla kişi katılır. İki ülke arasında yelkenlilerden bir zincir oluşturulur.
Ege Açıkdeniz Yat Kulübü Başkanı Akif Sezer'in, "Eğer yaşam kalitenizi yükseltmek, kentinize ve ülkenize katkı sağlamak amacıyla denizi kullanmıyorsanız, 3 tarafınızın denizle çevrili olmasının hiç bir anlamı yok" cümlesini çok severim. Onlar yelkenleriyle hem denizciliğin yayılmasını sağlamaya çabalıyor hem de doğayla nasıl dost olunması gerektiğini anlatıyorlar. Bu yüzden bu yarışlara katılımlar çok önemli.
Kulağıma deniz suyu kaçmasını ve size yazının içindeki fotoğrafın ulaşmasını sağlayan Seden Erdi sayesinde gelecek yıllarda belki ben de bu yarışlardan birinde yer alabilirim.
Ne diyordu Bernard Arkas: "Her şey hayal etmekle başlar."
***
AHBAP'a alkış
Bu arada şarkıcı Haluk Levent, geçtiğimiz gün Twitter'dan yaptığı açıklamada Balıkesir Valisi Ersin Yazıcı ile görüştüklerini ve yanan ormanlık alanda Ekim ayında hep birlikte fidan dikimi yapacaklarını açıkladı. "Ve sonra sıra diğer illerde..." diye de bir not ekledi. Hemen ardından da Bakan Veysel Eroğlu'nun fotoğraflı mesajı geldi, "Fidan dikme çalışmalarına başladık."
En kolay şey insanları eleştirmek. Haluk Levent için yapılan eleştirileri üzülerek görüyorum. Ben AHBAP'ı ve onun kurucusu Haluk Levent'i alkışlıyorum. Sanırım vatandaş olarak hem yetkililerde hem de toplumda öne çıkan isimlerden görmek istediğimiz hareketler bunlar ama bizler de daha fazla duyarlı olmalı ve daha fazla taşın altına elimizi koymalıyız. Sadece Ayvalık'ı değil yurdumuzun her yerini yeşillendirmeli ve doğaya zarar verenlere karşı tek vücut olmalıyız. Çünkü bu dünya hepimizin...