Geçenlerde eski ABD Başkanı Trump, 2024 Başkanlık Seçimleri’ne yönelik ilk mitingini Teksas eyaletinin Waco kentinde yaptı. Waco şehrinde olması simgesel bir anlam taşıyor çünkü 1993’te Federaller, Branch Davidians adlı tarikata ait çiftliğe bir operasyon düzenlemişlerdi ve bu operasyon tam elli gün sürmüş, 86 kişi hayatını kaybetmişti! Bu olay ABD siyasi tarihine, iç savaştan sonra en kanlı çatışma olarak geçmişti. Bu operasyon, Trump’ın partisi Cumhuriyetçiler’de yuvalanan aşırı sağcılar için önem arzediyor çünkü, aşırı sağcı aktivistler için hükümetin müdahalesine karşı direnişin sembolü anlamında! Konuşmasında, porno yıldızı Stormy Daniels’e yönelik ve diğer soruşturmaları kapsamında kendisinin de tutuklanması gündemde olan Trump, hakkındaki davaları yürüten savcılara “insan pisliği” gibi hitaplarda bulundu! Düşünün, 78 yaşında, bu üslup ile, 2024 yılında ABD’yi yeniden özgür ve demokratik yapacağını ileri süren Trump, ABD gündeminde!

***

Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ise, emeklilik yaşını 62’den 64’e çıkaran yasanın kabulü için, ülkeyi yangın alanına çevirdi. Bir yandan ‘düşüncelerini savunan işçi sendikalarına saygılı olmaktan’ bahsederken diğer yandan protesto ve grevlere karşı sert önlemlerin alınması direktifini veriyor! Halbuki sosyal güvenlik sürdürülebilir finansı için, çalışanların iki yıl daha fazla çalışmasının getireceği kazancı, en yüksek gelir grubundan %1 daha fazla vergi alması ile çözmesi mümkün.

***

Macaristan’da da Orban, muhalefeti yok etmek için tüm medyayı kendi kontrolüne aldığı gibi, neredeyse muhalefete yönelik tüm para akışını da kesti. Yeni bir seçim yasası ile de partisi Fidesz’in tüm seçimleri kazanmasını garanti altına alıyor! Tüm bunlar, AB  üyesi olarak kıta Avrupası’nın tüm demokratik ülkelerinin gözleri önünde gerçekleşmekte!.. Gerçi bunu yazınca, neredeyse bir yıl kadar önce de Rusya’nın Kırım ve Ukrayna’yı işgalinin de,  dünyada ekonomik ve siyasi güç addedilen bu Avrupa’nın sınırlarının yanı başında gerçekleştiğinin altı çizilmeli.

***

İtalya’da da, ülkenin içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal krizin ‘kurtuluş reçetesi’ olarak, rakipleri tarafından  ‘faşist ve ırkçı ‘ olarak nitelenen Meloni Başbakan oldu. Meloni, Avrupa Birliği’nin kendisine, İslam’a, göçmenlere ve LGBTQ’ya da katı bir karşıtlık içinde. Hatta  dış güçlerin İtalyan nüfusunu azaltmak için Afrika'dan Avrupa'ya planlı bir kitlesel yer değiştirme yaptırdıklarına dair absürt komplo teorisine inanıyor!..

***

İngiltere’de ise Brexit’in artçı sarsıntıları devam etmekte ve başbakanlığa Hint asıllı Rishi Sunak oturdu. Sunak’ın ifadesi ile ‘ülke, derin bir ekonomik krizden geçerken’ bu koltuktaki, 730 milyon sterlinlik serveti ile, gelmiş geçmiş en zengin kişisi olarak tarihe geçmiş durumda. Britanya, Brexit ile küresel AB risklerinden arınıp, ekonomisini de radikal reformlar ile düzlüğe çıkarmaya çalışıyor, umarız ahlaki ve hukuki Avrupa değerleri ruhuna yüzünü çevirmez!

***

Çin, malum küresel siyasi ve ekonomik stratejilerine yönelik eylem planını adım adım gerçekleştirirken bugünlerde, Çin merkezli Byte Dance'e ait olan TikTok ile başı dertte. İçerik oluşturma araçları ve güçlü algoritması ile 10 ile 19 yaş arasında, çok sayıda içerik üreticisi ve fenomeni de içinde bulunduran bir milyar kullanıcılı platform, ülke verilerine ulaşabilirliği kapsamında başta ABD ve Hindistan olmak üzere, bir çok ülkede siber güvenlik tehdidi olarak yasaklanmalarla karşı karşıya kaldı. Tabii asıl gerekçenin ekonomik olduğu herkesin bildiği bir şey. ABD orijinli Meta'nın popüler üçlüsü Facebook, WhatsApp ve Instagram'ın gerisinde olsa da, TikTok gençler arasında bir hayli revaçta ve reklam pastasından aldığı pay, 11 milyar dolarları aşmış durumda!

***

Dünyanın diğer bölgelerine hiç girmeyelim diyeceğim ama Ortadoğu’ya göz atmadan olmaz. İsrail’de, 1949 doğumlu Binyamin Netanyahu, daha önce 1996-1999 ile 2009-2021 yılları arasında yaptığı başbakanlık makamına  son seçimler sonrası tekrar kavuştu. Ve böylece İsrail tarihinin en uzun süre, bu görevde kalan kişisi oldu ama göreve gelir gelmez çıkartmak istediği yargı reformuna karşı olağanüstü tepki topladı ve sokaklar göstericilerle doldu! Netanyahu, Yüksek Mahkeme kararlarının Parlamento tarafından salt çoğunlukla geri çevrilmesine olanak sağlayan bir yasanın peşinde, yani Yüksek Mahkeme tarafından iptal edilme endişesi taşımadan yasa çıkarabilmek istiyor!

Doğrusu, pandemi ve küresel iklim değişiklikleri ile habitat daralması insanlığı biyolojik ve ekolojik olarak tehdit ederken, yukarıda kısaca yaptığımız global ufuk turu, insana umut vermiyor. Teknolojik, ekonomik ve toplumsal değişimin karmaşıklığı ve mevcut politikacıların yetersiz doğası dünyayı topyekun risk küresine döndürüyor!

Sağduyulu, rasyonel, bilimi rehber edinen, vizyoner ve entelektüel birikimi tartışılmaz liderler yönetime gelince, insanlık, gerçek sorunlara odaklanabilecek!