Savaşın efendileri gelin,

Bütün silahları üretenler, ölüm uçaklarını üretenler,

Bütün bombaları yapanlar.

Duvarlar arkasında, masalar arkasında saklanan sizler.

Sadece bilmenizi istiyorum.

Maskelerinizin ardını görebiliyorum.

Hiçbir şey yapmayanlar, ama yıkmak için yapanlar,

Dünyamla küçük bir oyuncağınız gibi oynuyorsunuz.

Elime bir silah koyuyorsunuz, gözlerime bakamıyorsunuz.

Ve dönüp uzaklara kaçıyorsunuz.

Hızlı kurşunlar uçtuğunda, eskinin Yahuda'sı gibi

Yalan söyleyip kandırıyorsunuz.”

Böyle sesleniyor Amerikan folk şarkıcısı, çağdaş ozan Bob Dylan 1968'lerden.

İsveç Nobel Akademisi, sürpriz bir kararla bu yılki Nobel Edebiyat Ödülü'ne bu ünlü sanatçıyı layık gördü.

75 yaşındaki sanatçı Amerikan müzik geleneğinde yeni şiirsel anlatımlar yarattığı için ödülün sahibi oldu.

Bizim 68 kuşağı Dylan'ı iyi tanır. O yılların savaş karşıtlarının, aktivitelerin idolüdür genç şarkıcı. Şarkıları dönemin siyasal hareketlerine ilham vermiş, dik duruşuyla Vietnam Savaşı'na karşı çıkmış, ırk ayrımına karşı en ön saflarda yer almıştı. Şarkıları ülke sınırlarını aşmış, dünyadaki gençlik hareketlerinin marşları gibi dillerden dillere dolaşır olmuştu.

Dönemin diğer aktivist sanatçısı Joan Baez'le yaşadığı aşk dillere destandı. Şöyle anlatıyordu Baez ilişkilerini;

Hayattan da büyük, bir ömre sığmayan anlamda bir ilişkiydi. Yaşadığımız aşk bizden de öteydi, o dönemin ürünü gibiydi. Bizden çıktı başka bir şeye dönüştü.”

O yıllarda otoriteye hiçbir zaman eğilmemis, ilkelerinden ödün vermemiş muhalif yaklaşımıyla hep dik durmuştu. Bugün de 75'inci yaşında aynı dik duruşunu sürdürmekte.

Şimdi sormak istiyorum. Bizdeki saray soytarıları, artist müsvetteleri, şarkıcı artıkları acaba Bob Dylan'ı tanıyorlar mı? O'nun sanatçılığından, muhalif yapısından, dik duruşundan haberleri var mı?Bir Nobel Edebiyat Ödülü'nün niçin bir şarkıcıya verildiğini anlayabiliyorlar mı?

Heyhat ne gezer. Onlar Saray'ın davetine icabet ederek, yalakalık yaparak iki konser, bir dizi kapma yarışındalar.

Bob Dylan aslında bu toprakların yetiştirdiği bir ozan. Büyükannesi ve dedesi Kars'ın Kağızman ilçesinden Trabzon'a, oradan Odesa'ya ve Amerika'ya göçmüş. Dylan bir kitabında atalarının İstanbullu olduğunu belirtiyor.

Bu topraklar bereketli topraklar. Dik duranı da var, eğilip büküleni de. Ama şu var ki, bugün iktidarda olanların Bob Dylan'lara tahammülü yok.

Dylan'ın bir şarkı sözüyle başlamıştık. Yine Dylan sözleriyle bitirelim;

Tabutunu takip edeceğim.

Solgun öğleden sonrası

Ve sen zayıfken seni izleyeceğim.

Ölüm yatağına kadar

Ve mezarının üstünde duracağım.

Öldüğünden emin olana kadar.”