Eski zamanların metropolleri farklı gerekçelerle inşa edilmişti. Günümüzün metropolleri ise modern insanın gereksinimlerinden doğuyor. Gezegenin yıkımına mı sebep oluyorlar yoksa daha büyük ekolojik felaketleri mi geciktiriyorlar, zaman gösterecek. Ama Ben Wilson'a göre metropoller en büyük insan icadı

İngiliz tarihçi Ben Wilson, "Hem geçmişimiz hem de geleceğimiz iyisiyle kötüsüyle şehirlere bağlıdır" diyor. Uzun yıllar dünyanın dört bir yanındaki büyük şehirlerde yaptığı araştırma ve gözlemlerini Metropol adlı kitabına aktaran yazar, ilginç bir saptamada bulunuyor: "Metropoller en büyük insan icadıdır."

Bir metropolü, işleyen, üreten, değiştirip dönüştüren sayısız fabrikalar zinciri olarak hayal edebilirsek... Onu içindeki tüm canlıları yaşatan, besleyen, eğlendiren, çalıştırıp dinlendiren ve ürettiği emeği kendi varlığına entegre eden karmaşık bir bütün olarak görebilirsek bu iddianının çok da temelsiz olmadığını anlarız.

1 Manset Metropol

ANTİK ÇAĞIN İLK METROPOLÜ

Metropoller, modern insanın son sığınağı. Doğayı geri döndürülemez biçimde tahrif eden insana, zekâsının bir ödülü. Kendi uygarlıkları üzerinde yükselen imparatorluklar, kendi metropollerini kurmuş, ona gücünü aktarmış ve onun gücüyle gönenmiş. Sümerlerin 80 bin nüfuslu başkenti Uruk, döneminin en şaaşalı metropolü olarak, insanın yaşayışını, üretim ve tüketim biçimlerini belirleyen ilk şehir olmuş. Uruk'tan sonraki yaklaşık 100 yıl boyunca, aralarında İnduslar'ın Harappa'sı, Aztekler'in Tenoktitlan'ı, Babil, Atina ve İskenderiye, Roma, Antik Yunan'ın Atina'sı da bulunun ünlü metropoller dönemlerinin şaşasını, gücünü ve zenginliğini yansıtan, yaşayan ve yaratan birer cazibe merkezi olarak tarih sahnesinde kendi rollerini oynayıp, sahneden çekilmişler. Modern zamanların metropolleri ise daha hepimizin bildiği, hatta yaşayarak bir parçasını da oluşturduğumuz farklı dinamiklere borçlu varlığını.

GÜNAHIYLA SEVABIYLA METROPOL

İngiliz tarihçi ve araştırmacı Ben Wilson, binlerce yıldan bu yana insan uygarlığının yarattığı 26 şehri mercek altına almış ve mini bir metropol tarihi meydana getirmiş. İnsan davranışlarının, yaşama biçimlerinin, günahıyla sevabıyla hırslarımızın, arzularımızın yarattığı mega şehirler, aslında bu duygularımızın fiziki bir ifadesi olmuş. Yani bütün bilimsel buluşlar, coğrafi keşifler gibi metropoller de insan ihtiyacının ürünleri. İnsanlığın en büyük icadı mıdır, bilemem ama her keşif gibi sevapları kadar günahları da barındıran müthiş bir icat olduğu kesin. Hatta bazen sevap günah ilişkisiyle de oldukça karmaşık yapılar. Dikey yaşam alanlarıyla onca insanı bünyesinde toplamasıydı, tarım alanları, ormanlar daha büyük yıkımla sonuçlanan işgallere mi uğrardı? Bu ve benzeri paradoksal meselelerin de ele alınıyor olması, Ben Wilson'ın kitabının bir başka artısı.

Metropol/ Ben Wilson/ Domingo Yayınları

Kendi ülkelerine yabancılaşan yapılar

19'uncu yüzyılın hemen başında küresel nüfusun en fazla yüzde 3'ü şehirlerde yaşıyordu. Ancak bu yüzyıl bitmeden neredeyse tüm insan ırkı şehirlerde yaşayacak.

Gezegenimiz 5-6 yıla kalmadan milenyum başındaki nüfusunu ikiye katlayacak, insanların metropollere güçü artarak devam edecek.

Dünya nüfusuna her gün yaklaşık 200 bin kişi ekleniyor.

Son 30 yılda büyük metropoller (Bu sonucu İstanbul'da gözlemleyebiliriz) kendi ülkelerinden hızla uzaklaşıyor.

Bir ilginç iddia daha: Bu yüzyıldaki sorun çok hızla kentleşmemiz değil, yeterince kentleşemiyor olmamız.

2030 yılında, dünyadaki yapılı çevrenin yüzde 65'i 2000 yılından sonra inşa edilmiş olacak.

(İç karartıcı bir durum) Sadece Londra'yı ayakta tutmak için gereken arazi miktarı (ekolojik ayak izi) metropolün büyüklüğünden 125 kat daha fazladır.

1 Manset Telosa

Bir özel tasarım metropol: Telosa

Milyarder Marc Lore tarafından tasarlanan Telosa ile "Amerika'da kentsel yaşam için küresel bir standart belirleyen, insan potansiyelini genişleten ve gelecek nesiller için bir plan haline gelen yeni bir şehir yaratmak" amaçlanıyor. Tasarım aşamasındaki şehirde, öncelik yayalar ve bisikletlilerde olacak. Yenilenebilir kaynaklar, kentsel alana güç sağlayacak; yeşil alanlar korunacak ve önceliklendirilecek; ve su sahada depolanacak, temizlenecek ve yeniden kullanılacak. Proje tamamlandığında 5 milyon insanın yaşadığı bir metropol olacak.

2 Saklı Yürek

2.

Öztepek'ten yeni best seller adayı

Modern İtalyan sinemasının ünlü yönetmeni Ferzan Özpetek, yedinci sanatın dışındaki becerilerini sürdürüyor. Yazar, çok satan romanı Bir Nefes Gibi’de olduğu gibi yine kadın kalbine çekiyor dikkatlerimizi. Saklı Yürek, tüm engellere birbirleriyle konuşmaktan vazgeçmeyen iki kadının ve onları buluşturan büyük sırrın romanı.

Saklı Yürek/ Ferzan Özpetek/ Can Yayınları

3 Nakano Eskici Dükkanı

3.

Minimalist bir Japon romanı

Muzip ve patavatsız Bay Nakano, onun müzmin bekar ressam kız kardeşi Masayo, içine kapanık genç Takeo, her gün dükkâna girip çıkan türlü türlü insanlar ve sırlarla dolu eşyalar. Herkesin ve her şeyin bir hikâyesinin olduğu bu dükkânda kahramanımız Hitomi'nin hayatı ve aşkı keşfetmesini, Kawakami'nin küçük, zarif ve bir hayli dokunaklı öyküsünden okumak çok keyifli.

Nakano Eskici Dükkânı/ Hiromi Kawakami/ Domingo Yayınları

4 Tavsan

4.

Tavşan kardeşliği ve tuhaf bir gerilim

Seçkin yüksek lisans programının aykırı tipi burslu öğrenci Samantha'nın tek dostu karanlık hayal gücüdür. Yazarlık sınıfının birbirlerine 'Tavşan' diye hitap eden zengin ve şımarık dört üyesi tarafından sistemli bir biçimde dışlanmaktayken bu kızlardan meşhur Müstehcen Salon'a davet alınca yaşananlar, davetçilerin de davetlinin de hayal gücünün çok ötesinde olacaktır.

Tavşan/ Mona Awad/ İthaki Yayınları

5 Yunanistanda Milli Mitoslar

5.

Birleştirici unsur olarak mitoslar

Günümüz Yunanistanı’nda hala hayatlarını sürdüren bazı mitosları çıkış kaynaklarından hareketle inceleyen Herkül Millas'ın bu çalışması, insan toplumlarında mitosların yeri ve işlevini de ele alıyor. Tarih yazımından siyasete, kültürel yaşamdan yasalara ve eğitime kadar her alanda güçlü etkileri olan mitosların, birer hayal unsuruyken nasıl da 'birleştirici bir toplumsal anlatıya' dönüştüğünü gösteriyor.

Yunanistan'da Milli Mitoslar/ Herkül Millas/ İletişim Yayınları

6 İnsanların En Gizli Hatırası

6.

Eco romanlarına saygı duruşu

Goncourt ödüllü romanın kahramanı genç yazar Faye, Paris’te yayımlandığında ses getiren fakat kısa süre sonra toplatılan gizemli bir romanın peşine düşer. Büyülü gerçekçilikten tarihi romana, biyografiden polisiyeye farklı türler arasında ustaca gezinerek okurunun gönlünü kazanan ve bir biçimde Umberto Eco'yu anımsatan roman, Malili yazar Yambo Ouologuem’in hayatından esinlenerek kaleme alınmış.

İnsanların En Gizli Hatırası/ Mohamed Mbougar Sarr/ Everest Yayınları

7 Kızıl Kralice

7.

Aynanın içinden cinselliğe bakmak

Lewis Carroll'un Alice Harikalar Diyarında ve Aynanın İçinden adlı romanlarındaki Kızıl Kraliçe karakterine metafor olarak kullanan yazar, insan doğasının çok az bir parçasının cinsellikten ayrı olarak kavranabileceğini savunuyor ve insanın içindeki yırtıcı hayvanı zararsız hale getirebilmek için cinsellikten de yararlanabileciğini öne sürüyor.

Kızıl Kraliçe/ Matt Ridley/ Alfa Kitap

8 Yapay Zeka

8.

Yapay zekanın ABC'si

Azeri kökenli İranlı Dr. Anooshirvan Miandji, TOBB Ekonomi ve Teknoloji Üniversitesi Yapay Zeka Mühendisliği Bölümü'nde dersler veriyor. Miandji'nin özellikle gençleri hedefleyerek hazırladığı bu kitap, yapay zekanın tarihine ve felsefesine kısa bir giriş niteliği taşıyor. Kitap ayrıca, yapay zekâyla ilgili müfredat ve eğitim önerilerini, yapay zekânın hayatımıza, tarımdan şehirciliğe, tıptan tekstile, sanattan ticarete farklı alanlara getireceği yenilikleri, elliye yakın mesleğe etkisini ve kapsamlı bir yapay zeka sözlüğünü de içeriyor.

Yapay Zeka Kitabı/ Anooshirvan Miandji/ Bilgi Yayınevi