Günlük hayatın koşuşturması içinde çoğu zaman fakr etmediğimiz bir gerçek var : Engelli bireylerin karşılaştığı zorluklar.Her ne kadar onların hayatını kolaylaştırmak için çeşitli düzenlemeler yapılsa da, toplumsal duyarlılık ve empati eksikliği hala büyük bir sorun olarak karşımızda.
Engelli bireyler, günlük yaşamlarında pek çok engelle karşı karşıya kalıyorlar. Fiziksel engeller, ulaşım zorlukları, eğitimde ve iş hayatında yaşanan ayrımcılıklar bu zorlukların başında geliyor. Örneğin, tekerlekli sandalye kullanan bir birey için şehirde rahatça hareket edebilmek bile büyük bir lüks. Yetersiz kaldırım rampaları, asansörsüz binalar, dar kapılar ve toplu taşıma araçlarının erişilemezliği gibi engeller, onların bağımsız yaşamalarını zorlaştırıyor.
Gözlerinizi kapatıp bir gün boyunca görme engelli bir birey gibi yaşamak, yaşanan zorlukları anlamak için etkili bir yöntem olabilir. İşitme engelli bireylerin işaret dili bilmeyen bir toplumda kendilerini ifade etmeleri, ya da otizm spektrumunda olan bir bireyin sosyal etkileşimlerde yaşadığı zorluklar, empati yoluyla daha iyi anlaşılabilir. Engelli bireylere duyarlı olmak, sadece fiziksel engellerin kaldırılmasıyla sınırlı değil. Toplumsal duyarlılık ve empati, onların hayatını kolaylaştırmak için atılacak en önemli adımlar arasında yer alıyor. Engelli bireylere duyarlı olmak, sadece bir zorunluluk değil, insan olmanın gereğidir.