15 Temmuz 2016. Bu tarihin üzerinden yaklaşık 8 yıl geçti. Peki biz yani iktidar, 8 yılda FETÖ'yü temizleyebildi mi?

Görüyoruz ki devlet içinde yüzyıllardır yaşadığımız tarikatlar sorunu devam ediyor. Günümüzde Menzil, İsmailağa, bundan 10 yıl önce FETÖ, 20 yıl önce Aczimendiler, bin yıl önce Hasan Sabbah bu örnekler de devlete verdikleri zararlar da saymakla bitmez. İsimleri, kuruluş şekilleri, aktif rol alma yılları değişse de hepsinin bir ortak noktası var Türk Devletleri'ni yok etmek, ortadan kaldırmak. 20 Temmuz'da kaleme aldığım “Türkiye'nin Milli Güvenlik Sorunu: Tarikatlar” başlıkla yazımda, rahmetli Mareşal Fevzi Çakmak'ın çok güzel bir sözünden bahsetmiştim. Paşa; “Cemaat ve tarikatlar, Haçlıların Anadolu’da kurdukları ileri karakollardır” diyordu. Bunun üzerine söyleyecek çok da fazla söze gerek yok aslında. 

Atatürkçü Askerler Tasfiye Ediliyor

Aslında bu yazıyı bundan 1 hafta önce yazacaktım ama kendi kendimi durdurdum bir noktada. Tuzla Piyade Okulu'nda 7 asker TSK'den ihraç edildi. Bunlardan 3'ü 10 Kasım'da Türk Silahlı Kuvvetleri'nin son Başbuğ'u Mustafa Kemal Atatürk'ün fotoğrafını yakasına asmak istemedikleri içindi. Diğer 4 şerefli Türk subayı ise bu 3 kişiye, olması gerekeni, Atatürk fotoğrafını yakalarına takmaları konusunda uyarıda bulundukları için TSK'den ihraç edildi. Mustafa Kemal'in askeri olmayı reddeden kişilere haddini bildiren bu 4 Teğmen ordudan ihraç da edilse şerefli üniformaya şerefli şekilde hizmet ettiler ve etmeye devam ediyorlar. İhraç kararlarının hiçbir mantıklı gerekçesi yok. Bu kararın kimler tarafından alındığı bundan sonraki yıllarda sorgulanması gereken konuların başında geliyor. TSK'deki Atatürkçü askerlerin tasfiye edilmesi girişimi yeni bir olay değil. Ergenekon ve Balyoz Kumpaslarında yapılanların devamı niteliğinde. Kim bilir belki de bundan birkaç sene sonra aktif görevdeki kişiler “Özür dileriz, biz bir hata daha yapmışız, yine kandırılmışız” diyerek bu şerefli askerleri göreve iade ederler. 

FETÖ Yeniden Mi Dirildi? Yoksa Hiç Ölmedi Mi?
Dün çok garip bir günü geride bıraktık. Son bir haftada yaşadıklarımız yetmezmiş gibi dün daha da büyük bir olay yaşandı. Bu olaylar FETÖ'nün yargıdan, askeriyeden, kamudan ve sosyal hayattan tam anlamıyla temizlenmediğinin kanıtı niteliğinde. Dün akşam saatlerinde Danıştay'ın aldığı bir karar gündeme bomba gibi düştü. 15 Temmuz sonrası FETÖ'yle iltisaklı olduğu düşünülen yüzlerce hakim ve savcı görevden alınmış ve yargı süreci başlatılmıştı. Dün Danıştay'ın aldığı kararla 450 hakim ve savcı görevine iade edildi. Bu 450 kişinin içerisinde gerçekten kumpasa maruz kalmış  yargı erklerinin bulunduğu kesin ama hepsinin temiz olup olmadığını bilmek günümüz şartlarında oldukça zor. Danıştay'ın iade kararı verdiği yargı erkleri arasında FETÖ ile irtibatlı ve iltisaklı isimlerin olduğu, terör örgütünün yargı yapılanmasında bulunan isimler olduğu ve örgütün haberleşme uygulaması olan bylockta yazışmalarının olduğu iddiaları açıklanması gereken konular arasında. Çünkü At izi it izine karışalı 8 yıl olacak. 

FETÖ elebaşı yeniden hortladı

Dün akşam saatlerinde FETÖ elebaşı Gülen'in bir videosu yayınlandı. Darbe girişimi sonrası ortalıklardan kaybolan elebaşının yeniden bir videoyla ortaya çıktığı tarih oldukça manidar. Tuzla Piyade Okulu olayları ve 450 hakim savcı kararı sonrasında bu videonun piyasaya sürülmesi örgütün yeniden hain planlar içinde olduğunu gösteriyor. Terörist elebaşının yayınlanan videosunda konuşmaktan dahi aciz olduğu, sözlerini akıcı göstermek için sürekli bekleme boşluklarının kesildiği, sesinin oldukça kısık olduğu ve yüz ifadesinden de sağlık durumunun iyi olmadığı açıkça görülüyor. Ama asıl önemli olan bunlar değil. Önemli olan hala hücreler halinde olan ve yargıda, askeriyede, teşkilatta, emniyette sessizce bekleyen kliklerine verdiği mesaj. Konuşmasının bir bölümünde 'yeniden diriliş'ten bahseden terörist elebaşı belli ki hücrelerini uyandırma niyetinde. İktidarın bu mesajı ciddiye alması, gerekli adımları atması gerekiyor. Daha önceden tattığı acı tecrübeleri yeniden yaşamamalı. 

Yazının özü, Atatürk'ün çizdiği yoldan ayrılmayın, bilimin ışığıyla aydınlanın, safsata üretenlerin, din tüccarlığı yapanaların, size fakir olmayı öğretip milyon dolarlık arabalara binenlerin eteklerini öpmeyin. Öpmeyin ki ilelebet yaşayacak bir vatanınız olsun. Unutmayın Allah size, bize bu memlekete bir Mustafa Kemal daha göndermeyebilir.