“Dağlarda insan sesi var
Şehirde insan sesi
Rüzgar değil insan sesi
Dünyamızda dolaşan.”

“Şehrin damlarına yağmur yağıyor
orman çıldırıyor sevincinden
ağlıyor sokak çocuğu.
yağmur
ne istersin müvezziden...”

Bu -çok sevdiğim- dizeler; eğitimci kökenli Tiyatro/Sinema Sanatçısı,
Ozan ve Romancı Cahit Irgat’ındır...
Gülümseten, ironik ögelerle bezeli kısa şiire ilgi duymuştur.
Sosyal adaletsizlik, kapitalist sömürü, faşizm gibi temaları sıkça işlemiştir.

Can Yücel, onu şöyle tanımlar;
“Cahit ki bu hasta düzende sağlıklı bir kanserdi!”
“Çağının tanığı, sokak çocuklarından gemi leşlerine,
gölgesinde uyuduğu ağaçlardan yağmurunda ağladığı
bulutlara, herkese ve her şeye şiirinde yer açabilen,
haksızlığa karşı üreyen bir hücre!..”
Ona “Kısa Şiir Ustası” da diyebiliriz!

***

“Halkın azını aldatırsınız her zaman
halkın çoğunu aldatırsınız zaman zaman,
ama halkın tümünü?
hiçbir zaman
hiçbir zaman”ı yazmıştır.
Ne zaman?
1965’te Adalet Partisi’nın seçimleri kazanması üzerine!
Sanki bugünleri mi yazmış ne ?

***

Usta’lı anekdottur;
Cahit Sıtkı Tarancı ile çok çok iyi dosttur Cahit Irgat.
Bir yaz akşamı İstiklal’de yürümektedirler.
Tabii ki ikisi de alkollüdür.
İsyan eden Cahit Sıtkı; gelen tramvayın önüne atlar.
Son anda “Yol Arkadaşı” Cahit Irgat, ozanın hayatını kurtarır.
Sonra da karşılıklı bu şiirleri yazarlar;
“Değil kardeşim, dal yeşil değil, gök mavi değil,
bilsen!
ben hangi alemdeyim,
sen hangi alemde!
aklından geçer mi dersin aklımdan geçen şeyler?
Sanmam!
yıldız ve rüzgar payımız müsavi değil;
sen kendi gecende gidersin, ben kendi gecemde;
vazgeç kardeşim, ayrıdır bindiğimiz gemiler!”
(Cahit Sıtkı Tarancı)

***

Cahit Sıtkı Tarancı’nın isyankar dizelerine karşın bir çift omuz;
“İnan kardeşim inan,
gök mavidir, dal yeşil
omzun omuzumda, nefesim nefesinde.
gökyüzünü yıldız yıldız,
dilim dilim bölüşürüz yeryüzünü,
payına düşen dertler, payıma düşer.
sen benim günümdesin, ben senin gecende.
bir ucu sende denizin,bir ucu bende
inan kardeşim inan
aynı suda yüzer bindiğimiz gemiler.”
(Cahit Irgat)

***

“Irgatın Türküsü”, 40 Kuşağı’nın özgün kalemlerinden Cahit Irgat’ın şiirlerinin toplandığı seçkinin adı.
Kırmızı Kedi Kitap’tan yeni yayımlandı.(İyi ki yayımlanmış!)
Selahattin Hilav, kitaba da alıntılanan “Cahit Irgat Üzerine” başlıklı yazısında ozanın şiirden ve kendi yazdıklarından hemen hiç söz etmediğini, şiirin onun için bir “sessiz tutku” olduğunu aktarmış.
Edgar Allan Poe’nun “Şiir benim için hiçbir zaman bir amaç olmadı, bir tutku oldu” sözüne uygun!

***

Veysel Gültaş’a ait “Kimlik’’tendir şu dizeler:
“Ulusu olmayan/Şiir ülkesindenim!”
Esas mesleği “aktörlük” olsa da bir başka “Şiir Ülkesi İnsanı” Cahit Irgat’ı şiiri ile analım:
“İnadına mı güzelsin
akşam üstleri
demir parmaklıktan gördüğüm deniz?
inadına mı fiyakan
yan yan gidişin
tombul kıçlı gemi…”