Çoğu kez işyerinde yeni gelenlere yapılırken kimi zaman da eski, yeni gözetmeksizin herhangi birini hedef seçen ve işyerinde çalışma barışını zedeleyen, huzur ve güven ortamını bozan, en önemli rahatsızlıklardan birisi olan mobbingin son zamanlarda giderek arttığı söyleniyor. Bu nedenle haftanın konusu olmaya hak kazandı.
Hiyerarşik yapılaşmanın olduğu gruplarda, özellikle kontrol zafiyeti yaşanan örgütlerde güçlünün altta kalanlara psikolojik yollardan baskı yapması ya da bir veya birkaç kişi tarafından diğer kişi veya kişilere sistematik biçimde düşmanca ve ahlak dışı uygulamalarla ortaya çıkan “psikolojik şiddet” veya “psiko-terör” olarak tanımlanabilen mobbing kavramı aslında ilk başlarda büyük bir hayvanın tehdidine karşı, daha küçük hayvan gruplarının gösterdiği tepkiyi ifade etmek amacıyla kullanılırken, Leymann’ın çalışmaları sonunda günümüzde örgüt psikolojisi üzerine çalışanlar tarafından işyerindeki psikolojik şiddeti tanımlamak amacıyla da kullanılmaya başlamıştır.
 
***
İşyerinde çalışanların birbirlerine karşı psikolojik şiddet uygulamaları yeni bir şey değildir. Ancak insan kaynaklarının giderek kırılganlaşan yapısı, ekip çalışmasının ön planda mütalaa edildiği günümüz yönetim anlayışında mobbingin bu uyumu bozan etkisi İşletmeler açısından son derece tehlikelidir. Hepsinden önemlisi mobbingin daha çok üstün özelliklere sahip, zeki, başarı odaklı, yaratıcı, kendisini işine adamış, dürüst, insanlara güvenen, iyi niyetli, politik davranmayan, kurumuna bağlı, işiyle özdeşleşmiş, sosyal hayatta içlerine kapanık olmaya meyilli, yumuşak başlı, içsel olarak kendine çok saygı duyan ve yetkinlik düzeyleri yüksek kişilere karşı uygulanmasıdır.
Bunun en önemli yanı ise tabii ki bu özelliklere sahip kişilerin kaybı halinde teminindeki güçlük olduğu için, yönetimlerin, kendi işyerlerinde mobbing uygulanan kişiler olup olmadığını daha sıkı bir biçimde takip etmelerini zaruri hale getirmiştir.
Yöneticilerin bu çağdaş hastalığın varlığını tespit edebilmelerinin temel yöntemi, yukarıda sayılan vasıftaki kişilere karşı, diğer çalışanların toplantılarda onların sözlerini kesip kesmediklerini, onlar hakkında kendilerine sürekli olarak dedikodu getirilip getirilmediğini, başarılarının küçümsenip, başarısızlıklarının abartılıp abartılmadığını gözlemekle başlar.
 
***
Zira, mobbing uygulanan kişilerin geneldeki üstün vasıflarına karşın mobbing uygulayanlar kendi beceriksizliklerini başkalarının üzerinden ifade etmeye çalışan, bencil, antipatik, güce tapan, yalaka ruhlu, gerilimden beslenen narsist kişilerdir. Bu duygularını çoğu kez saklamakta yeterli beceriyi gösteremedikleri için de söz ettiğimiz semptomları sıkça ortaya koyup kendilerini deşifre ederler. Dikkatli yöneticiler bunu kolaylıkla algılayıp gereken tedbirleri alabilir. Şiddetin kurumsallaştığı, dört bir yanımızı adeta ateşten bir gömlek gibi sardığı günümüz dünyasında işletme içindeki görünmez şiddet olarak nitelendirebileceğimiz mobbing, o şirkette çeşitli düzeylerde mobbing uygulandığı haberinin yayılması halinde şirketi batma noktasına kadar götürebilecek niteliktedir.
Tabii ki, işletme yönetimiyle ilgili tüm konularda olduğu gibi, Mobbing konusunda da temel amaç, sorun ortaya çıktıktan sonra sorumluyu cezalandırmak değil, işyerinde böylesi bir eğilimin ortaya çıkmasını engellemektir. Bu nedenle tüm yöneticileri işyerlerinde bu konuda daha dikkatli ve duyarlı olmaya davet ediyorum.