gokmen-(2)Hayranlarının merakla beklediği Star Wars: Son Jedi filminin ilk fragmanı geçtiğimiz günlerde yayınlandı. 15 Aralık 2017 günü vizyona girecek olan film şu cümlelerle başlıyor, "Nefes al, sadece nefes al ve ulaşmaya çalış..."
Nefes, hayatın kaynağı. O yoksa yaşam da yok. Bu evrendeki yolculuğumuz onunla başlıyor ve varmak için ona ihtiyacımız var. Ama önce bunu hissetmemiz ve varacağımız yeri bilmemiz gerekiyor.
Yıldız savaşlarındaki “force” yani “güç” içinde hem iyiliği hem de kötülüğü barındırır. Aydınlık ve karanlık tarafı vardır. Bu ikisi hep denge halindedir. Birisi siyah ve yaşlı, diğeri beyaz ve genç. Tıpkı "Yin Yang" semboldeki gibi... Görmeyi bilenler karanlığın içinde aydınlığı bulabilirler.
Ortada bir hikaye olabilmesi için, yaşamın oluşabilmesi için, içinde beyazı olan siyahlara ve siyahı olan beyazlara muhtacız.
Gece olmadan gündüzü, gündüz olmadan geceyi anlayamayız.
***

Anlamak ve ulaşmak için de zamanı iyi kullanmak gerekir. Zaman, bugünün dünyasında çok değerli. Türkçeye "Zamana Karşı" olarak çevrilen, orijinal adı "In Time" olan filmi izlediğinizde bu duruma daha farklı ve eleştirel bir gözle de bakabiliyorsunuz.
Film, 25 yaşına gelen insanların, yaşlanmayı durdurmak için var güçleriyle çalışmak zorunda olduğu bir gelecekte geçiyor ve zaman orada gerçekten para ve güç demek.
Başroldeki Will Salas (Justin Timberlake), bir hata sonucu cinayetten hüküm giyer ve hapishaneden kurtulmak için tek şansı gerçek yüzünü gördüğü sistemi çökertmektir. Zira zamanın rahatlıkla satın alınabildiği bu sistemde zenginler sonsuza kadar genç kalarak yaşarken fakir ve güçsüz olan ise ölerek elenir. Üstelik kendi yaşayamadıkları yıllar başkalarının hayatlarına eklenir. Güçsüz olanlar sadece bir gün daha hayatta kalabilmek için 'zaman' dilenir, ödünç alır hatta bazen zamanı çalar. Will Salas ise bütün bu yozlaşmış sisteme karşı başkaldırır...
Hayatını ya bir sistem belirler ya da ona başkaldırış şeklin.. İlla ki hiç tanımadığın insanların kurdukları düzenin bir parçası olmak zorun değilsin. Ya da yenilenmek, gelişmek ve değişmek için bir mucize de beklememelisin.
Bunu yapmak için de bize verilen en büyük fırsat, bugün yeniden doğan gündür.

***
Çin'in doğusundaki Cıciang eyaletine bağlı Gulaycın köyünde bir bebek dünyaya gelir. Sessiz, sakin bir çocuktur. Eğitim hayatında kayda değer bir başarı gösteremez ama hayal kurmaktan ve öğrenmekten vazgeçmez. Jack Ma, üniversite sınavlarında üst üste iki kez başarısız olur ve ancak üçüncü denemesinde düşük puanlı bir üniversitede iki senelik yüksek eğitim programına girer. Okulunu bitirdikten sonra çocukken okuduğu "Ali Baba ve Kırk Haramiler" adlı hikayeden esinlenerek 1999'da Alibaba adında bir şirket kurar. Bugün dev bir elektronik ticaret şirketi olan Alibaba, dgokmen-(1)ünya genelinde 24 bin çalışan ve 10 binden fazla ortak şirket ile sanal alemde başarıdan başarıya koşuyor. Şirketinin her eve ulaşmasını sağlayan Jack Ma, 21 milyar 800 milyon ABD doları tutarındaki servetiyle Çin'in en zengini.
Ma, katıldığı konferans ve toplantılarda sık sık "Ben yapabildiysem günümüz gençlerinin yüzde 80'i de başarabilir" diyerek genç nesle ilham kaynağı oluyor.
Geçtiğimiz aylarda Ma, Çin'in en önemli sorunlarından biri olan çevre kirliliğine karşı mücadele başlattı. "Daha yeşil bir Çin için" Nature Conservancy örgütünün Çin'deki yönetim kurulu başkanlığını üstlendi.
Jack Ma'nın hikayesi ve tüketim çılgınlığının içindeki bu "yeşil" duruş çok önemli.
Ama asıl önemli olan sensin. Ulaşmak istediklerin için sana verilen yetenekleri kullanmaktan geri kalma.. Mükemmel olmayı bekleseydin, hala bekliyor olurdun... İYİ BİR ŞEY YAPMAK İÇİN BEKLEME...