Bir okurumuz soruyor: “Bir işyerinde 3 yıla yakın çalıştıktan sonra kıdem tazminatım ile kullanmadığım 2 yıllık izin ücretimi de almadan askere gittim ve döndükten sonra boş yer yok gerekçesiyle hemen işe başlatılmadığım için zorunlu olarak başka bir işyerinde çalıştım. 4 ay kadar sonra yeniden eski işyerinden çağrıldım ve çalışmaya başladım. Şimdi emekli olma hakkını kazandım ve emekli olmayı düşünüyorum. Ancak işveren askerlikten önceki hizmetimle ilgili kıdem tazminatım ile kullanmadığım 2 yıllık iznimin ücretinin zamanaşımına uğradığı gerekçesiyle vermeyeceğini söylüyor. Lütfen beni ve işverenimi aydınlatır mısınız?”

Daha önceki yazılarımızda da belirttiğimiz gibi konu ile ilgili olarak 4857 sayılı İş Yasası’nın 31'inci maddesinde “Herhangi bir askeri ve kanuni ödev dolayısıyla işinden ayrılan işçiler bu ödevin sona ermesinden başlayarak iki ay içinde işe girmek istedikleri takdirde işveren bunları eski işleri veya benzeri işlerde boş yer varsa derhal, yoksa boşalacak ilk işe başka isteklilere tercih ederek, o andaki şartlarla işe almak zorundadır. Aranan şartlar bulunduğu halde işveren iş sözleşmesi yapma yükümlülüğünü yerine getirmezse, işe alınma isteğinde bulunan eski işçiye üç aylık ücret tutarında tazminat öder” şeklinde düzenlemeye yer verilmiştir. Bu hükme göre okurumuzun işyerinde kendisinin çalışmasına uygun koşullar bulunduğu halde işverence işe alınmaması durumunda hem kıdem tazminatı, hem de 3 aylık ücret tutarında tazminat istemiyle dava açma hakkını kullanmadığı anlaşılmaktadır.
Ayrıca 6098 sayılı Türk Borçlar Yasası’nın 146 ve 147'nci maddelerine göre kıdem tazminatı iş sözleşmesinin sona erdiği tarihten itibaren 10 yıllık zamanaşımına tabidir.
Öte yandan her ne kadar 4857 sayılı İş Yasası’nın 59'uncu maddesinde izin ücretlerinde zamanaşımının iş sözleşmesinin ermesinden itibaren 5 yıl olduğu belirtilmiş ise de Yargıtay 9 Hukuk Dairesinin 01.07.2014 gün ve 012/1453-014/22827 sayılı kararında da belirtildiği gibi kesintili çalışmalarda kullanılmayan ve ücreti ödenmeyen önceki izinlerin ücretindeki zamanaşımının da kıdem tazminatında olduğu gibi 10 yıllık zamanaşımına tabi olduğundan ve Yargıtay’ın söz konusu kararı yerleşik hale geldiğinden okurumuzun askerlikten önceki hizmeti ile askerlikten sonra çalışmaya başladığı tarih arasında 10 yıllık bir ara verme söz konusu olmadığından ücreti ödenmeyen izninin ücretinde de herhangi bir zamanaşımı söz konusu olmayacaktır.
Belirtilen bu zamanaşımı genel bir zamanaşımı olup, okurumuzun özel bir durumu vardır. Okurumuz çalışmakta olduğu işyerinden kendi isteği ile değil, yapmakla görevli olduğu zorunlu askerlik hizmeti nedeniyle ayrılmıştır. Yargıtay’ın birçok kararında da belirtildiği gibi askere giderken ödenmeyen kıdem tazminatında herhangi bir zamanaşımı söz konusu olmaz ve ayrıldığı işyerinde yeniden çalışmaya başlaması halinde eski hizmet süresi yeni hizmet süresi ile birleştirilir ve okurumuzun da belirttiği gibi emeklilik gibi haklı koşulların doğması halinde askerlik öncesi hizmeti de dâhil toplam hizmet üzerinden kıdem tazminatının ödenmesi gerekir.
Yine okurumuz zorunlu askerlik görevi nedeniyle işten ayrıldığından kullanmadığı izin ücretinde de herhangi bir zamanaşımı söz konusu olmayacağından emeklilik nedeniyle işten ayrılması durumunda kullanmadığı tüm izinlerinin ücretlerinin de ödenmesi gerekir. Okurumuzun talebine karşın kıdem tazminatı ile izin ücretlerinin ödenmemesi halinde iş mahkemesinde davca açmaktan başka çaresi bulunmamaktadır.