İzmir’de geçen şen günlerim o kadar çok ki… 1977’den bu yana 48 yıla biriken aşklar, tutkular, evlilikle gelişen süreç, çocuklar, yeni arkadaşlar, dostluklar şiirle yeniden buluşmalar, ilk kitabımın şaşkınlık ve telaşlı zamanları, TRT’de geçen heyecanlı, gürültülü, koşturmacalı yıllar…
Toplayınca yine de diyorum ki İzmir’de geçen şen günlerim!
***
Son yıllarda yaşadıklarım, dost kazanımlarım, şiirlerim, şiirli buluşmalarım, Dumansızlar, Vefa İstasyonları, Mirkelam Han’da şairin ve şiirin kucaklaşması…
Hangi birini sayayım. Hele SÖZ DEMİ buluşmalarımız… Gelenekselleşti. Soframızın şenliğini anlatmama olanak yok. Yaşanır ancak.
Salt yeme içme değil; anmalar, anımsamalar, şiirler, şarkılar, türküler, güncel çağrışımlara dokunuşlar…
İzmir Gazeteciler Cemiyeti’nin şiir buluşmaları da katılım sayıları az olsa da geleceğe umut taşıyor elbette.
İzmir’le geçen şen günlerime gölge düşüren, beni hüzünlendiren, eksiklendiren yitiklerimi anmamak olanaklı mı?
Avni Ölez, Abdullah Neyzar Karahan, Dinçer sezgin, Sina Akyol, Ayhan Can, Aykut Poturoğlu, Sezer Odabaşıoğlu, Berin Tagüngör Şan, Turgut Erbek, Baha Önem, Özcan Yalım, Turgay Gönenç, Tarık Dursun K., Onur Şenli, Erbil Tuşalp, Şadan Gökovalı, Aydoğan Yavaşlı, Okan Yüksel…
Yine de onları anarken, çoğuyla yaşadığım güzel, şen günleri de unutamıyorum, anılarıyla çoğalıyorum.
MİRKELAM HAN’DA ŞİİRE MERHABA DEMEK…
Kemeraltı hepimiz için anlamlı, değerli, anılarla yüklü, şen alandır, çarşıdır, gezidir, şiirdir.
2019’dan beri İzmir Araştırmaları Derneği adına yönlendirici olduğum şiir buluşmalarının sürüyor olması da beni gönendiriyor.
12 Nisan 2025 Cumartesi günü yine 3 şair dostum HİDAYET KARAKUŞ, LÜTFİYE AYDIN, AYDAN YALÇIN’la birlikte olacağız.
Lütfiye Aydın elbette çok değerli bir öykü yazarımız; ama onu şair yönüyle de tanıyacağız o gün, şiirlerine dokunacağız.
Aydan Yalçın Mersin’den gelecek. Yörük kızı İzmirli sanatsever dostlarımızla buluşacak. Kim bilir neler anlatacak, neler paylaşacak bizimle?
Hidayet Karakuş, 68’den beri önce imzasıyla, şiirleriyle sonra yüz yüze dost olduğum şair, öykücü, romancı, çocuk kitapları yazarı. İzmir’in şiir yüzü Karakuş’la yeniden buluşmaktan kıvanç duyuyorum.
SERAP ERGUN’LA “OKYANUSU AŞMAK”
Serap Ergun da yıllardır İzmir’de yaşayan, İzmir’le şenlenen, İzmir’le yazın yaşamına katılan bir yazar. İlk kitabı “Okyanusu Aşmak”la yeni buluştum. (*)
“Okyanusun ortasında bir başıma kalmış gibiydim, dev dalgalar beni yutuyordu adeta. Bir geminin böylesine kötü olabileceğine ihtimal bile vermemiştim. İnip gitmeliydim… İnmeliydim bu gemiden bir an önce… İnmeliydim…”
Serap Ergun böyle der; ama inemez o kuru yük gemisinden. Yaşanacakların bilinmezliğine karşın, bir serüvene kaptırır kendini. “İnmek fikrinden vazgeçip işe koyulmaya karar” verir:
“Ayrıca, onlar katlanabiliyorsa ben de katlanabilirdim. İlk günden pes etmek de ne demekti? Aşılacak bir okyanus vardı.
Ya onu aşacak ya da dev dalgalarına teslim olacaktım. Ben, okyanusumu aşmaya kararlıydım.”
Serap Ergun “Okyanusu Aşmak” adlı yapıtı, uzunca bir yolculuğun anılarını içeriyor. Denizin ortasında hantal bir kuru yük gemisinde hem “gemi adamı olur” belgesiyle hem de usta bir aşçılık göreviyle uzunca bir yolculuğa katıyor okurunu.
Bu anıları bir roman tadıyla da okuyoruz. Anlatımı, akıcı dili, yaşadıklarının boyutuna yaklaşımı ile kendini geleceğe yönlendiriyor.
Salt bir deniz serüveni gibi değil, aynı zamanda kararlı, dirençli, güçlü bir kadının öyküsünü de seriyor gözler önüne.
(*) OKYANUSU AŞMAK, serap Ergun romanı, 2. baskı, Kil Y.,2024,194 sayfa