Gıda zehirlenmesi iddiası: Anne ve iki çocuğun ölümünde gözaltı sayısı 8’e çıktı
Gıda zehirlenmesi iddiası: Anne ve iki çocuğun ölümünde gözaltı sayısı 8’e çıktı
İçeriği Görüntüle

Ailenin korunması ve kadına yönelik şiddetle mücadelede yürütülen çalışmaların daha etkin hale getirilmesi amacıyla düzenlenen “İzmir Modeli Uygulamaları Değerlendirme Toplantısı”, İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı’nın koordinasyonunda Bornova Kültür ve Sanat Merkezi’nde gerçekleştirildi. İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan başkanlığında yapılan toplantı, hem kurumlar arası iş birliğinin güçlendirilmesine hem de uygulamada karşılaşılan sorunların çözülmesine yönelik kapsamlı bir değerlendirmenin kapısını açtı.

Whatsapp Image 2025 11 18 At 10.19.18 (2)

Toplantıya; yargı mensuplarından akademisyenlere, kolluk kuvvetlerinden sivil toplum temsilcilerine kadar geniş bir katılımcı profili eşlik etti. Aile mahkemesi hâkimleri, üniversitelerin uzman akademisyenleri, İzmir İl Emniyet Müdürlüğü ve İl Jandarma Komutanlığı yetkilileri, İzmir Adli Destek ve Mağdur Hizmetleri Müdürlüğü çalışanları ile sivil toplum kuruluşları, kadına yönelik şiddetle mücadelede ortak hareket etme iradesini güçlü bir şekilde ortaya koydu.

ŞİDDETLE MÜCADELEDE SAHAYA YÖN VEREN SUNUMLAR

Gün boyunca farklı disiplinlerden gelen uzmanlar, İzmir Modelinin bileşenlerine dair ayrıntılı sunumlar yaptı. Şiddetin tespiti, soruşturma süreçleri, ısrarlı takip suçu, koruyucu ve önleyici tedbirlerin uygulanması gibi başlıklarda paylaşılan bilgi ve tecrübeler, modelin sahadaki işleyişini daha da güçlendirmeyi hedefledi.

Whatsapp Image 2025 11 18 At 10.19.18 (1)

İzmir Cumhuriyet Başsavcısı Ali Yeldan, yaptığı konuşmada şiddetle mücadelenin temel noktasını şu sözlerle vurguladı:

“Mağdur beyanı, soruşturmanın en kritik delillerinden biridir. Bu nedenle mağdurun ilk temas anından itibaren baskıdan uzak, güvende hissettiği bir ortam yaratmak zorundayız. Risk değerlendirmesi titizlikle yapılmalı, şiddetin tekrar etme ihtimali tüm ayrıntılarıyla incelenmelidir.”
Yeldan, ayrıca 6284 sayılı Kanun kapsamında sunulan elektronik izleme sisteminin yüksek riskli vakalarda hızla devreye alındığını, böylece mağdurlar için etkin ve görünür bir koruma sağlandığını belirtti.

KORKUDAN GÜVENE UZANAN YENİ BİR YAPI

2 Ocak 2025’te faaliyete geçen Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Ciddi Suçları Soruşturma Bürosu, İzmir Modeli’nin dönüşümünde dönüm noktalarından biri oldu. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlardan ısrarlı takibe kadar geniş bir yelpazede çalışan büro, süreçleri tek çatı altında, hızlı ve koordineli bir şekilde yürütüyor.
Her sabah yapılan nöbet toplantılarında UYAP verileri, kolluk bildirimleri ve yeni başvurular eş zamanlı değerlendirilerek riskli dosyalar anında yönlendiriliyor. Bu sistematik işleyiş, “erken tespit – doğru sınıflandırma – etkin müdahale” zincirini güçlendiriyor.

Özellikle özel takip listesine alınan 208 kişilik grup, İzmir Cumhuriyet Başsavcısı ve başsavcıvekilleri tarafından doğrudan izleniyor. Bu liste içinde, daha önce 109 kez şiddete maruz kalmış kadınlar bulunuyor.

İNSAN ONURUNU MERKEZE KOYAN YENİ YAKLAŞIM

Adli Görüşme Odası, mağdurların baskıdan uzak şekilde ifade verebilmesi için aktif olarak kullanılıyor. Mağdurun psikolojik bütünlüğünü koruyan bu yöntem, delillerin daha sağlıklı toplanmasını sağlarken travmanın derinleşmesini engelliyor.
Kadın cinayetleri ve ağır şiddet dosyaları için oluşturulan uzman çalışma grupları ise dosyaları ihtisas yaklaşımıyla ele alarak soruşturmaların niteliğini artırıyor.

VERİLER ARTIRILMIŞ KORUMANIN BAŞARIYA ULAŞTIĞINI GÖSTERİYOR

2024–2025 döneminde İzmir Modeli kapsamında ortaya çıkan veriler dikkat çekici bir değişimi gösteriyor:

• Kapsamlı dosya sayısı: %480 artış
• Elektronik kelepçe uygulaması: %1.212 artış
• Adli Görüşme Odası yönlendirmeleri: %13.402 artış
• Denetimli serbestlik tedbirleri: %202 artış
• KREDA kapsamındaki görünür mağdur sayısı: %25 artış

Bu yükselişlerin, suç oranlarındaki artıştan değil; erken müdahale mekanizmalarının güçlenmesinden, farkındalığın yükselmesinden ve doğru sınıflandırmanın uygulanmasından kaynaklandığı özellikle vurgulanıyor.

ÜNİVERSİTELER VE KAMU KURUMLARIYLA BÜYÜYEN İŞ BİRLİĞİ AĞI

2025 yılı boyunca Ege Üniversitesi, Dokuz Eylül Üniversitesi ve İzmir Demokrasi Üniversitesi ile imzalanan iş birliği protokolleri, mağdura destek, risk analizi ve sosyal hizmet süreçlerine bilimsel bir temel kazandırdı. Bu çok yönlü iş birliği, İzmir Modeli’nin ulusal ölçekte örnek gösterilen bir yapıya dönüşmesinde önemli rol oynuyor.

Toplantı; kurumlar arası koordinasyonun artırılması, uygulamadaki aksaklıkların giderilmesi ve şiddet mağdurlarının daha güçlü korunmasına yönelik yeni adım planlarının oluşturulmasıyla sona erdi.

Kaynak: Haber Bülteni