Evde köfte, patates ziyafeti var…

Hanım kurnaz…

Beni maça yollamasın diye plan program yapıyor…

Biliyor bayıldığımı…Ona göre bu soğukta “Tötüm donacak”…

Aklımın yarısı köftede, öbür yarısı patateste düştüm Atatürk yollarına…

Uzun süredir Altay’ı canlı izlemiyorum. Üstüne Göztepe Gurbet idman yurdu…Ya seyircisiz ya deplasmanda sürünüp duruyor…

Kağıt üzerinde böyle bir maçı birkaç sezon daha izleyemeyebiliriz tabii.

Altay düşer, Göztepe şampiyon olur. Bul bakalım bulabilirsen birbirini…

***


Hakikaten tarihi maç oldu… Ama ne tarafından baktığına bağlı.

Sezon başından beri 22 maçtır ilk kez ne yaptığını bilen bir Altay vardı… Defansını sağlam tutup, kontra toplarla gol arayan siyah beyazlılar…

Bence maçı da 25. dakikada koparan taraf Altay…

En az benim kadar şok içerisinde karşımızdaki kalabalık Göztepe taraftarı…

Bir taraftan soğuk heykel yapmış herkesi, bir de üzerine soğuk duş…

***


Özetleyeyim ;

1-Metin Diyadin bu maç için hatalıdır.

2-Doğru dürüst kadro ile çıkmamıştır.

3-Takımını motive edememiştir.

4-Kapanan takıma karşı ne yapacağını bilmeyen bir takım izletmiştir.

5-Orta sahada Halil'siz başlamak, Ertuğrul’u kulübede tutmakta ayak diremek…

6-Ne olursa olsun sahada kalması gerekirken aşırı tepkiden hakem tarafından atılmak…

***


Altay, başardı… Bence maçın galibi gönlüyle direnen, son nefesine kadar mücadele eden Altay oldu… Sonuç her iki takımın da işine yaramasa da kendini ezdirmedi.

Göztepe, taraftarıyla takımıyla bir güzel Atatürk havası aldı…

Galatasaray’a transfer olan bir futbolcu Fener’e gol atmadan, Fener'e transfer olan bir futbolcu da Galatasaray’a gol atmadan rüştünü ıspat edemez…

Dünkü Göztepe, Göztepeli olamamış sarı kırmızılıların toplamıydı…

Biraz heyecan ve istek olsa başka olurdu. Akıl başa ikinci yarı geldi ama ne nefes yetti, ne 45 dakika…

Geçmiş olsun…

Gitti benim köfte patates…

Değer miydi be… Bilmem…