oncelvinDört bir yandan hayvanlara işkence yapan genç haberleri geliyor.
Ülke büyük bir hızla küçük psikopatlar üretiyor sanki.
Kulak kesenler, kuyruk koparanlar, köpek/horoz dövüştürenler, kedileri canlı canlı yakanlar, yavruları koli bantıyla paketleyenler.
Eylemlerini sırıtarak videoya çekip arkadaşlarıyla paylaşıyorlar.
Gülüyorlar, eğleniyorlar.
Küçücük yaşta sevaptır diye kuzu/dana/deve kesilirken izlettirilen, kanı alnına sürülen, fotoğrafı çekilip ebeveynleri tarafından gururla eşe dosta gösterilen çocuklar bunlar.
Bir hayvanı boğazlamak evde bayram havası yaratıyorsa o çocuk büyüdüğünde eğlenme maksatlı bir canlıyı doğrayabilir tabii, ne sakıncası var ki?
Anne babalar öyle yetiştiriyor.
Bundan 10 yıl önce kadardı. O zaman şehirde ve içinde yüzlerce dairenin olduğu sevimsiz bloklardan birinde oturuyorum.
Köpeğimi gezdirmek için aşağı inmek üzere asansöre bindim.
Asansörde bir anne ve 6-7 yaşılarında bir oğlan çocuğu var.
Ben gülümseyerek ve belki rahatsız olur ya da korkarlar diye köpeği onlara yaklaştırmamaya çalışarak “günaydın” dedim. Ve tabii tam bir Türk insanı tepkisi olarak cevap falan alamadım.
Cevap almak bir yana sanki anasına bacısına kötü bir kelam etmişim gibi kaşlarını çatarak bakıp gözslerini yere indirdi kadın.
Neyse önemli değil zaten beklemiyordum da.
Çocuk ve annesi sanki önceden bir husumetimiz varmışçasına nefret dolu bakışlarla beni ve köpeği süzüyorlar.
Çocuk dişlerinin arasından tıslayarak şöyle dedi: “Ben bu köpeği kesicem ve yicem”.
Şaşırarak annesine baktım ve bir tepki bekledim. Hani ne bileyim “Aaa ne biçim konuşuyorsun Togurcun? Öyle denir mi hiç!” falan demesini mesela.
Ama anne gururla oğlunu süzmekle yetindi.
Ve çocuk aynı şeyi tekrar etti. Bu kez gözünü gözüme dikerek: “Kesicem, yicem”.
O zaman yazı yazdığım gazetede bu olayı taze taze aktarmıştım yine.
Hissettiğim ürpertiyi.
***
O çocuk şimdi delikanlı olmuştur ve eminim, hatta üzerine kalıbımı basarım şu on yıllık zaman diliminde insanlarla ilgili birden fazla şiddet olayına adı karışmıştır.
Arkadaşlarını dövmüştür, ısırmıştır, yaralamıştır, ileride karısına, çocuğuna da acımayacaktır.
Bunu tahmin etmek için davranış bilimleri uzmanı olmaya gerek yok.
Psikoloji ve kriminoloji alanında yapılan çalışmalar hayvanlara işkence eden çocukların daha sonra insanlara şiddet uygulamaya başladıklarını zaten gösteriyor.
Tecavüzcülerin ve katillerin en büyük ortak özellikleri düzenli olarak hayvanlara karşı şiddet uygulamış olmaları.
Yani eğer çocuğunuz ister karınca ezmek olsun, ister sineğin kanatlarını koparmak olsun, küçük büyük herhangi bir hayvana eziyet etmekten keyif alıyorsa, bunu “bizim çocuk da çok akıllı ama biraz yaramaz, hayvanlar üzerinde deney yapıyor, ileride doktor olacak amcası” diye geçiştiremezsiniz.
Senin çocuğun potansiyel suçlu. Çaresine bakman lazım.
Sizin eğitemediğiniz, doğru düzgün yetiştiremediğiniz, psiyopatlığını hiperaktivite olarak gördüğünüz tosun parçanız yüzünden ileride bizim çocuklarımız ve tabii bir çok hayvan eziyet görmek zorunda değil.
Bu nedenle çocuğunuzun evcil hayvanlara karşı tutumunu dikkatli bir şekilde gözlemleyin.
Eğer hayvanlara eziyet ediyorsa acil psikolojik destek alın.