Son zamanlarda sıkça şu söylemi duyuyoruz ; “bir de chat GPT ye soralım bakalım bu işe ne diyor”
Ben de ülkem insanımın son yıllarda en önemli sorunu haline gelen “ruh sağlığı” konusunda test edivereyim şu chat GPT'yi dedim ve sordum. Ama sormaz olaydım “ahh keşke bende bir bilebilsem” e benzer bir cevap vermez mi ? aynen şöyle dedi, “ruh sağlığı desteği sunmada tek başıma yeterli değilim, kontrol ve insan gözetimi şart” buyrun kaldık mı yine biz bize..
En iyisi ben yine alışık olduğumuz yoldan gideyim ve şu ruh sağlığı, kronik stres konusunda bildiklerimi sizle paylaşayım..
Ülkemizin içinde bulunduğu olumsuz koşulların insanımız üzerinde yarattığı etkilerin başında stres, duygu durum bozulmaları ve bunların yarattığı negatif sonuçlar gelmektedir. Bu negatif sonuçlar; psikolojik bozukluklar, sinir sistemi, kardiyovasküler sistem (kalp-damar), bağışıklık sistemi, endokrin sistemi bozuklukları, mide-bağırsak rahatsızlıkları, beslenme düzeni bozulmaları olarak sayılabilir. Artan stresli ortam sonucu öncelikle psikolojik sıkıntılar gündeme gelmektedir.
Beyin ve bağırsak aktiviteleri birbirleriyle önemli ölçüde bağlantılıdır. Bu durum, hastaların strese karşı yanıt olarak sıklıkla gastro intestinal sistemi (mide bağırsak sistemi) şikayetlerine yol açar. Ayrıca mide daha geç boşalır ve bağırsak hareketleri artar. Stres aynı zamanda ülser gelişimine neden olabilecek fizyolojik değişimleri de tetikler, asit salgılanması artar, mukozal savunma bozulur.
Tüm dünyada ilaç tüketimi kutu bazında IMS (uluslararası pazarlama servisi) verileri ile takip edilir. Bu verilere göre, 2003 yılından 2012 yılına kadar ülkemizde kullanılan antidepresan ilaç kutu artışı % 160 olmuştur. Günümüz rakamlarının daha da yüksek olması beklenmelidir. 2012 den bu yana bu rakamlara ulaşmak mümkün olamıyor maalesef. Bu artış bir soru önergesi ile TBMM gündemine bile taşınmıştır. Ben sadece bu rakamları verip, konuyu uzmanlarına bırakıyorum. Ancak şunu belirtmeden geçemeyeceğim; Sağlık Bakanlığı verilerine göre 3 büyük şehir içinde en fazla antidepresan tüketimi İzmirimizdedir.
Beslenme düzeni bozukluklarına gelirsek; stresin çok çeşitli yollarla beslenmeyi etkilediği düşünülmektedir. Genel olarak stresin, sıklıkla gıda tüketimini arttırdığı ve yağlı, tuzlu, şekerli gıdaların daha fazla tüketilmesine neden olduğu gösterilmiştir.
Stres ayrıca immun sistemi (bağışıklık sistemi) de derinden etkiler bağışıklığı baskılar, virus enfeksiyonlarına karşı büyük bir duyarlılığa sebep olur. Hatta kanser hastalarında, sıklıkla ağır üzüntü veya psikolojik olarak ağır baskı altında kalma sonrasında, kendilerinde kanser bulgularının geliştiği veya eski kanser vakalarının tekrar nüksettiği görülmektedir. Beylikdüzü belediye başkanı Murat Çalık’ın durumu bu olguya en sıcak örnektir.
Peki stresin yarattığı bu olumsuz tabloyu giderebilmek için nasıl beslenmeliyiz; Öncelikle sinir sisteminin çalışmasında etkin B kompleks vitaminlerinin, biotin ve magnesium zengini gıdaların alınmasında büyük yarar vardır. Bunlar tam tahıllı gıdalar, koyu yeşil yapraklı sebzeler, ceviz, badem, fındık, yer fıstığı gibi besinlerdir. Strese bağlı vücutta biriken toksinlerin atılmasını sağlamak amacıyla günde en az 3 litre su tüketilmeli, bağışıklık sistemini güçlendirici C vitamininden zengin turunçgiller, yeşil biber, patates gibi gıdalar tüketilmelidir. Beta karoten zengini besinler de büyük yarar sağlar; sarı, turuncu,mor tüm sebze ve meyvelerde bol miktarda beta karten vardır. Rafine şeker tüketimi de en aza indirilmelidir.
Stres altında olan organizmanın protein gereksinimi artar. Dolayısıyla yumurta, et, süt ürünleri sıklıkla tüketilmelidir. Yemekler rahatlatıcı bir ortamda, ferah mekanlarda ve zamanla yarışarak değil, sakince ve küçük lokmalar halinde yenmelidir.
Bitter çikolata aşırıya kaçmamak şartıyla strese karşı birebirdir. Omega 3 ihtiva eden gıdalar, probiyotikler, kapari, propolis, sarımsak, çinko ve selenyum da bağışıklık sistemini desteklemede yardımcı olarak kullanılmalıdır.
Ancak stresli ortamlarda en önemli önlem stresi bir sünger gibi çekmek yerine, telefon gibi yansıtarak etkisinden bir nebze olsun kurtulmaya çalışmaktır. Artık nasıl başaracaksan?