Haftaya yeni bir gündemle başladık. Yandaş gazetenin yazarı Hilal Kaplan yazdığında doğrusu pek ciddiye almadık. Ancak ertesi gün Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında aynı görüşü bildirince gündem de kendiliğinden oluşuverdi.
Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) milli unsurlardan oluştuğunu iddia etti Erdoğan konuşmasında ve ekledi;
"Kendi vatanlarını korumak için organize olmuştur. Bizim Kurtuluş savaşımızdaki Kuvayi Milliye güçleri gibi bir oluşumdur."
Düzeltmeye neresinden başlayalım? ÖSO milli unsurlardan oluşuyormuş? Hangi milli unsurlar? İçinde ne ararsanız var. El Kaide'nin Suriye uzantısı olan El Nusra cephesi elemanları var. Yine El Kaide'nin öncülüğünde kurulan Ahrar El Şam ve diğer selefi-cihadi güçler var. Terör Örgütleri listesinde yer alan Türkistan İslami Partisi mensupları var.
Vatanlarını korumak için organize olmuşlarmış! Kimden korumak için? Tamam şimdi bölücü YPG/PYD' ye karşı savaşıyorlar. Ancak kuruluş amaçları Esat'ı devirmek değil miydi? Suriye'de rejimi devirmek amacıyla hareket eden ABD'nin ve aralarında maalesef Türkiye'nin de bulunduğu koalisyon güçleri tarafindan kurulmadı mı? 2016 yılına kadar da mezhepçi-bölücü bir rol üstlenmedi mi bölgede?
Doğu Halep'te ve İdlib'de neler yaptıkları yazıldı, çizildi. Meydanlarda insanları kırbaçladıkları, yönetim karşıtı kadın ve erkekleri demir kafeslerde teşhir ettikleri, infazlar ve kafa kesme olayları ile anıldıkları, eşcinsellleri yüksek binaların tepelerinden attıkları bilinen ÖSO etiketli selefi-islamcı gruplar değil mi bunlar?
Böyle bir oluşumu, emperyalist istilaya uğramış Türkiye'nin bu işgali kırmak için düzenli orduya geçinceye kadar oluşturduğu Kuvayı Milliye güçleri ile nasıl kıyaslarsınız? O Kuvayı Milliye ki 1919'un en karanlık günlerinde dağlarda yanan çoban ateşi örneği bir ulusun bağrından çıkmış, tam bağımsızlığın temel taşı olmuş. Böyle bir benzetmeyle Kara Fatma'nın, Kartal Bey'in, Şerife Bacı'nın, Demirci Mehmet Efe'nin, Yörük Ali'nin, Nezahat Onbaşı'nın, Parti Pehlivan'ın ruhlarını rahatsız etmiyor musunuz?
Tamam ÖSO, Fırat Kalkanı'ndan sonra Türk Ordusu'nun yanında yer almıştır. Mehmetçik şu anda Afrin'de son derece hayatı bir harekatın içindedir. Savaşanların kendilerine katkı verenleri kabul etmeme lüksü yoktur. Ancak orada durun. Bu örgütü Türk Silahlı Kuvvetleri'nin önünde saymaktan vazgeçin. Amaç söylendiği gibi Suriye'nin toprak bütünlüğünü sağlamak olmalıdır. Fırat'ın batısında Suriye'den kopartılmış bir bölge Türkiye için de ileride çok büyük bir tehlike oluşturur.
Şunu unutmamak gerek. ÖSO cihatçı taşeron bir örgüttür. Türk Silahlı Kuvvetleri'ne ne sürede ve ne ölçüde sadık kalacağı, yeni saflaşmalar içine girip girmeyeceği meçhuldür. Afrin harekatından hemen sonra bir grup ÖSO liderinin Washington'da Beyaz Saray, Dışişleri Bakanlığı ve Kongre üyeleriyle görüşmeler yaptığı yazıldı çizildi. Osama Abu Zaid, Halid Aba, Mustafa Sejari, Daad Fahd adli bu kişilerin ABD'de ne aradıkları acaba bizim Dışişleri tarafından merak ediliyor mu?
Artık yeni bir "Kandırıldık" söylemine tahammülümüz yok.