Beş yıl kadar önce yanan ve ciddi hasar gören  Paris’teki  Notre Dame Katedrali nihayet onarıldı ve  Makron'un vizyonuna uygun şekilde bir şova dönüşen açılış seromonisinde tüm dünya liderleri boy gösterdi!

Ulusal televizyon tarafından canlı yayınlanan açılışa, Amerika Birleşik Devletlerinin yeni seçilen Başkanı Donald Trump başta olmak üzere kırkın üzerinde devlet başkanı katıldı ve Makron ile beraber Paris Piskoposu Laurent Ulrich''n mihmandarlığında Notre Dame'ın yeni halini görme fırsatını yakaladılar..

15 Nisan 2019’da çıkan yangın sonrası, restorasyon için halktan ve kurumlardan bir milyar euro kısa sürede bağış olarak toplanmış, yüzü aşkın uzman şirketten onarım için davet alınmış, restorasyonu yapacak firma seçildikten sonra 861 yıllık ikonik yapının tamamını korumak amacı ile dev bir özel şemsiye oluşturularak kuleler, duvarlar ve tonozlar olası hasarlar için güvenceye alınmış, gerekli sanatçı ve zenaatçılar için ki içlerinde klasik marangozlardan profesyonel dağcılara kadar bir çok meslek grubunun organize ve seferber edildiği beş koca yıl süren çalışma ile de bu muazzam yapının hasarları yok edilebilmiş..

Notre Dame'ın inşa edildiği yer,  İle de la Cite'de yani Paris'in ortasında, Seine Nehrinde bulunan bir adadadır. Zamanında, yani dördüncü yüzyılda Roma Valisinin de Frankların ilk kralı Clovis'in de sarayı burada kurulmuş. Başta ünlü Pont Neuf olmak üzere, ada Paris'e köprülerle bağlanır.

Adanın doğu kısmına konumlanan ve girişi batıya bakan Notre Dame Katedrali, Meryem Ana'ya ithaf edilen, eskiden Romalılara ait Jupiter tapınağının temelleri üzerinde yükselen Gotik mimari bir şahaserdir. Heykelleri ve vitraylar, naturalizm akımının en iyi örnekleridir ve halen turistik bir destinasyon olması yanında  Paris Başbiskoposluğuna da ev sahipliği yapmaktadır.

1160 yılında, dönemin piskoposu Maurice de Sully tarafından, var olan kilise Avrupa Kralları için çok mütevazı bulununca yıktırılarak yenisi  yapılması planlanmış, inşaat çalışmalarına 1163 yılında başlanmış, Kral VII. Louis ve Papa Alexander III 'de temel atma törenine katılmıştır.Bir çok mimarın katkısı ile inşaat ancak 1345 yılında tamamlanabilmiştir.

Makron, sadece Notre Dame'ın hızla restore edilmesi ve dünyaya servisi ile değil, bu yıl içinde Paris'in dünya vitrinde bir ay boyunca kalmasını sağlayan olimpiyatlarla da gündemdeki yerini korumayı bilmişti.Üstelik olimpiyatlar vesilesi ile yüzyıllar içinde fiziksel olarak yıpranan Paris'i çeşitli projelerle, deyim terinde ise tüm altyapısı ile yeniledi.

Olimpiyatlar öncesi, tıpkı 19 yüzyılda Baron Haussmann tarafından şehrin 17 yıl boyunca şantiye haline getirilmesi ile gerçekleştirilen kentsel dönüşüm çalışmaları gibi, Parislilere yaka silkeletse de  2024 yaz olimpiyatlarını Paris'in alt yapısını elden geçirmek için layıkı ile kullandı. Kent yeni metrolara ve otobüs hatlarına kavuşurken, tüm yerleşim merkezlerine özel bisiklet yolları ile ulaşmak mümkün hale geldi. Şehrin çevresinde banliyöler ile merkez arasındaki bağlantı yeniden yapılandırıldı. Tüm bölge, elektrikli arabalar için yeniden tasarlandı ve şarj istanyonları ile donatıldı. Kenti çevreleyen tüm bölge, karbon ayak izini sıfırlamak için yenilenebilir enerji kaynakları kullanır hale getirildi. Muazzam bir yeşil alan ve peyzaj çalışmaları , enerji verimliliği yüksek sürdürülebilir binaların çevresine monte edildi.

Paris, zaten dünyanın sanat, moda, turizm ve tarih başkenti olma vasfını bir başyapıt edası ile muazzam bir kent dekoru önünde insanlara sunuyordu. Üstüne,  2024 Paris Yaz Olimpiyatları ile  206 ülkeden gelen 10500 sporcu için, kentlerinin alt ve üst yapısını yenileyerek, tüm şehri hafızalara kazınacak parıltılı bir sahne haline getirmeyi başardılar.

Doğrusunu isterseniz, başkentini hangi devlet başkanı, unutulmaz bir küresel prestij unsuru haline getirecek derecede yeniden yaratsa, hem halkı nezdinde hem de dünya ölçeğinde haklı bir saygınlık kazanır. Ancak, Makron için bu kentsel rekonstrüksiyon! siyasi karnesinde olumlu yansıma yaratamadı! Erken seçim kararı almak zorunda kaldı. Seçimlerde Marine Le Pen liderliğindeki aşırı sağcı Ulusal Cephe'nin başarısı bir yana, seçim sonrası oluşan hükümet kısa bir görev süresi sonrası güven oylaması ile düştü. En son 1962 yılında bir güven oylaması sonrası hükümet düşmüştü Fransa'da...Kendisi için de istifa çağrıları arttı! Yapılan anketlerde, Fransızların %64'ü, Makron'un istifa etmesi gerektiğini düşünüyor. Meclis'teki sağ ve sol parti sözcüleri de, Makron'un ya  istifa etmesini ya da Cumhurbaşkanlığı seçimini daha erken bir tarihe çekmesini istiyor. Halihazırda, Makron'un görev süresi 2027 yılına kadar sürüyor, ancak bu mümkün gözükmüyor.
Sonuçta sosyal ve kültürel değil ekonomik gelişmeler, sokakta oy veren vatandaşın ana konusu! Ne diyelim, birkaç zaman içinde Makron, tarihte ve tabii ki Paris'te hoş bir seda olacak gibi!