Jose mario dos santos felix dünya ve biz ona kısaca Mourinho diyoruz. Kariyerinde 2 Şampiyonlar Ligi, 1 UEFA Avrupa Ligi, 1 UEFA Kupası, 1 UEFA Konferans Ligi, 3 Premier Lig, 2 Seri A, 1 La Liga, 2 Portekiz Ligi şampiyonluğu olsada Portekizli hoca son üç yılda inanılmaz irtifa kaybetti dünya klasmanında da 5. sıraya kadar düştü.

Fenerbahçe,  Mourinho şimdiye kadar ne istediyse ikiletmedi. Acun Ilıcalı'nın ifadesiyle takımı uçurması için önce o transfer edildi. İlk hedef Fenerbahçe'nin Şampiyonlar Ligi play-off'unu aşıp şampiyonlar ligine kalmasıydı olamadı. UEFA Avrupa ligine kalması da garanti değil.

Fenerbahçe güle oynaya Fenerbahçe marşıyla geldiği İzmir'den İzmir marşıyla iki puan bırakarak döndü. Mourinho'nun işi belli ki kolay olmayacak yıldızlar topluluğunun ne bir sistemi var ne de coşkusu ne de farkı. Oynaması gerekenler oturuyor, oturması gerekenler ise oynuyor. İzmir'deki kayıp puan da Portekizli hocaya yazar, futbolculara değil

Şu görüntü, tercih ve sonradan yapılan değişikliklerle Mourinho'nun yerli hocalardan bırakın onları Fener'in imdat butonu olan İsmail Kartal'dan farkı var mı  yooo. Karizma çizildi mi bence çizildi. Ee şimdiden başladı millet Mourinho bu muymuş, hohohoho diye karnını kaşıyıp gülmeye.  

Yine VAR faciası

Göztepe'nin kadro maliyeti abartmayalım ama rakibinin 10'da biri falan. Yani son transfer En-Nesyri'nin transfer maliyetine bile ulaşılamamış. ilk gol Göz-Göz'den geldi ama VAR'a kurban gitti. Bence bal gibi goldü böyle basit temaslarla faulü gerekçe gösterip golü iptal edersen bu lig bitmez. Göztepe'de Koray Günter, Romulo ve Tijanic ikinci yarıda sazı eline alınca skor bir anda eşitlendi. Skor ve mücadele dağları alev alev yanan İzmir ve İzmirliye bir nebze moral olmuştur umarım.

İzmir'e yakışmadı

İzmir gibi medeni bir kentte böyle olaylar niye olur anlamam. Yakın geçmişte Altay maçında yaşanan olayları anımsayalım. O günde kınadık, bugünde kınıyoruz ama futbol şovdur, fair-play dir. Ev sahibi takımın bir yöneticisi konuk takımın başkanına, nasıl saldırır, iter düşürür. Aynı şekilde Ali Koç başkanın maç oynanırken sahanın içinde ne işi vardır, güvenlik önlemleri neden yetersizdir. Konuk takımın taraftarlarına maç öncesi neden eziyet çektirilir, konuk takımın taraftarları niye bilet okunan barkod makinalarını kırar. Neden, neden, neden? Ülke olarak her alanda sıkıntılıyız, huzursuzuz, kural tanımıyoruz. Cezadan yılmıyoruz. Daha da kötüsü ders almamak gibi de bir huyumuz var.