Gündemden düşmüyor soğan.Bunun yorumunu okuyacaksınız,Önce Bayram nasıl geçti ?

Oto parklar boş esnaf alış veriş yapmadan dükkanını kapatıyor.S onuçta buruk bir bayram geçirdi halkımız.

Peki  vatandaşın alım gücü nasıl yükselecek ?

Hayat pahalılığına karşı yeni politikalar gerekiyor,Ekonomide bir onarım zorunlu.hastayı ameliyat  masasına yatırmak kaçınılmaz.

Soğan mı dolar mı? diyor Profesör Yalçın Karatepe

“TOGG mu karşılaştırması yapıldığını duyuyorsunuz. Ama izninizle ben bugün soğan ile doları karşılaştıracağım.Malum, mutfağımızın önemli malzemelerinden birisi olan soğanın fiyatı oldukça yüksek. Muhalefet de haklı olarak bunu gündem yapıyor. 30 lirayı geçmiş olan soğan fiyatı da ilgi çekiyor. Erdoğan da konuşmalarında soğana çok sık atıfta bulunuyor; soğanın tepesine bir yumruk vurarak nasıl kırıp yiyebildiğinden bahsediyor ama doların tepesine bir yumruk vurmaktan bahsedemiyor çünkü o yumruğu vuramayacağını çok iyi biliyor.Fiyatı bu kadar artmış olmasına rağmen Erdoğan’ın hemen her konuşmasında soğandan bahsediyor olmasının sebebi ne olabilir? Bu sorunun yanıtı gayet açık: birkaç hafta içerisinde yeni mahsul soğan piyasaya girecek ve fiyatında bir düşüş olacak. Bu olduğu zaman da dönüp diyecek ki “bakın gördünüz mü biz soğan fiyatını düşürecek tedbirler aldık ve başarılı olduk.” Vatandaş buna ne der, seçimlerde göreceğiz”

Dolara da değinen Karatepe ,şöyle diyor; 

“Demem o ki televizyon ekranınızın bir köşesinde gösterilen kur, aslında yok. En azından sizin için yok.

Soğandan bahsederken dolardan bahsetmemelerinin nedeni ne olabilir?

Evet, bildiniz! Soğan tarlaya ekerek çoğaltabileceğiniz bir ürün ama doları ne ekerek ne de basarak çoğaltamıyorsunuz, arzını artırma imkânları oldukça kısıtlı.

Doların yükselişini önleyebilmek için dış ticaret açığını azaltmak, TL’ye olan güveni tesis etmek, ekonomik belirsizliği azaltmak gibi işler yapmaları gerekiyor.

Ekonomist Mahfi Eğilmezin yorumunu aldık;

“Yalnızca işsizlik tahminim IMF’nin yüzde 11’lik tahminiyle bire bir örtüşüyor. Buna karşılık ben Türkiye’nin 3 – 3,5 arasında bir büyüme yakalayacağını tahmin ediyorum. Depremin ilk çeyrekte büyümeyi olumsuz etkilemesine karşılık ilerleyen dönemlerde inşaat faaliyetleri nedeniyle büyümeyi yukarıya taşımasını bekliyorum. Buna karşılık enflasyon ve cari açıkta benim tahminlerim  biraz daha olumsuz.

Haftaya yeniden buluşmak üzere hoşça kalın dostlar