Türkiye’de yağışlar kritik seviyede düştü
Samsun Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ziraat Fakültesi’nden Prof. Dr. Yusuf Demir, son aylarda Türkiye genelinde yağışların önemli ölçüde azaldığını ve bu durumun kuraklık riskini artırdığını ifade etti. Ocak ayında yağışlar geçen yıla oranla yüzde 60, şubat ayında ise yüzde 40 oranında düştü. Son üç aylık verilere göre, Türkiye’nin dörtte üçü ciddi kuraklık tehdidi altında.
Kuraklık tehlikesine karşı yerel yönetimlerin ve çiftçilerin sorumluluklarına dikkat çeken Demir, 22 Mart Dünya Su Günü kapsamında yaptığı açıklamada, su kaynaklarının sürdürülebilir yönetiminin hayati önem taşıdığını vurguladı. Küresel iklim değişikliğinin etkilerinin her geçen gün daha fazla hissedildiğini belirten Demir, "Dünya giderek büyüyen bir su krizi ile karşı karşıya" dedi.
Milyonlarca insan su kıtlığı nedeniyle göç etmek zorunda kalabilir
Dünyada 2,5 milyar insanın su sıkıntısı yaşadığını belirten Prof. Dr. Demir, kontrolsüz su tüketimi, iklim değişikliği ve çevre kirliliğinin sorunun derinleşmesine neden olduğunu söyledi. El Nino ve La Nina gibi hava olaylarının şiddetlenmesi, atmosferde artan kirlilik ve su yönetimindeki eksikliklerin tehlikenin boyutlarını büyüttüğüne dikkat çeken Demir, mevcut trendin devam etmesi halinde önümüzdeki 25 yıl içinde 1 milyar insanın su krizi nedeniyle göç etmek zorunda kalabileceğini belirtti.
Sanayileşme, kentleşme ve endüstriyel tarımın yaygınlaşmasıyla birlikte küresel su tüketiminin son yüzyılda 6 kat arttığını ifade eden Demir, "Su kaynaklarının korunması artık bir seçenek değil, zorunluluk haline geldi" dedi.
Türkiye su fakirliği sınırına geldi
Türkiye’nin artık su zengini bir ülke olmadığını belirten Prof. Dr. Yusuf Demir, mevcut verilerin Türkiye’nin su fakiri olma yolunda hızla ilerlediğini gösterdiğini söyledi. 2025 yılı ocak ve şubat aylarında düşen yağış miktarlarının uzun yıllar ortalamalarının altında kaldığını belirten Demir, gelecek aylarda da yağış eksikliğinin devam edeceği konusunda uyardı.
Kuraklığın etkilerinin yaz aylarında daha da belirgin hale geleceğini vurgulayan Demir, "Önümüzdeki süreçte su krizinin derinleşme riski çok yüksek" dedi. Uzmanlar, önümüzdeki yıllarda su kıtlığının sadece tarımı değil, sanayiyi ve içme suyu kaynaklarını da ciddi şekilde etkileyeceği konusunda uyarıyor.
Sürdürülebilir su yönetimi herkesin sorumluluğunda
Su kaynaklarının korunması için atılması gereken adımlara değinen Prof. Dr. Demir, sürdürülebilir su yönetiminin sadece devletlerin değil, bireylerin de sorumluluğunda olduğunu ifade etti. Gelecek nesillere yaşanabilir bir dünya bırakabilmek için bireysel su tasarrufu alışkanlıklarının geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Demir, eğitim programlarının artırılmasının önemine dikkat çekti.
Yerel yönetimlerin bu süreçte kritik bir rol oynadığını belirten Demir, "Her belediye su yönetimi konusunda bilinçlendirme çalışmaları yapmalı, halkı su tasarrufu konusunda teşvik etmelidir" dedi. Su krizinin etkilerini azaltmak için ülke genelinde su politikalarının yeniden düzenlenmesi gerektiğini belirten Demir, su kullanımının kontrol altına alınmaması halinde gelecek yıllarda daha büyük sorunlarla karşılaşılacağını sözlerine ekledi.
