Süper sıfatlı Bitik Lig’de üst üste dördüncü sezonuna devam edebilmeyi başaran, İzmir’in tek temsilcisi Göztepe, haftayı düşme potasındaki Ankaragücü’ne vasat altı bir oyunla 0 puan çekerek kapattı. Ünal Hoca maça göbekte pek çok taraftara göre en iyi seçenek olan Soner-Esiti-Obinna üçlemesiyle başladı. Kâğıt üstü teoriye karşı pratik tutmadı. Ünal Hocanın orta sahaya yapacak defansif hamlesi kalmadı Esiti-Obinna aynı anda kullanınca… Takımın bana göre en yaratıcı oyuncularından biri olan Soner iyi gününde değildi. Esiti-Obinna, Ankaragücü baskısı karşısında çok diri kalamadı, diri kaldığı dakikalarda topun bölgeler arası top geçişinde etkisiz kaldı. Üst üste gelen rakip atakları sonunda golü buldu ve devreye mağlup girdi Göztepe. Esiti, ikinci devre beşinci dakikada bitti gibi oldu (sanki sakatlık da oldu anladığım)... Ünal Hoca’nın değişiklik kararı almasıyla değişikliği yapabilmesi arasında takım iki gol birden yiyince maç bitti gibi oldu.
Göztepe’nin çocuğu Halil Akbunar oyundan alınınca cefakeş Göztepe taraftarı bir celallendiyse de öğrenildi ki sakatlanıp çıkmış. Bu sezon hiç bu kadar Halil’siz oynamamıştı Göztepe, çıkınca önemi bir kez daha ortaya çıktı. Zaten ilk devre onla da atakta zorlanıyorlardı, çıkınca iki gömlek düştü takım. Doğa Sipahi’nin deyimiyle keşke Halil Akbunar’dan iki tane olsa biri ortalasa diğeri vursa…
Ünal Hoca’nın 11 kararlarına bir taraftar olarak saygımız sonsuz. Sonuçta idmanları topçularla o yapıyor ve hafta boyu ekibiyle o gözlemliyor. Buna karşın Brown İdeye’nin oyuna alınınca oyuna etki olasılığını pek çok taraftar ve ben, Ünal Hoca kadar yüksek bulmakta zorlanıyoruz. Kalburüstü kariyerine rağmen, sakatlık/COVID-19 derken bir şekilde yer-zaman oryantasyonunu tamamlayamadı gibi hala İdeye. Umarım Ünal Hocanın üstün çabaları kazanılmasına neden olabilir. Hocanın iki hamlesinin birinin yine taraftarın saygı duymakla birlikte anlamlandırmakta bazen zorluk çektiği Gassama/Paluli değişimi, diğerinin İdeye girişi olacağını düşersek, etkin olma olasılığı olan üç hamle kalıyor teknik ekibin genelde.
Bir paragraf Adis Jahovic adına açmak istiyorum. Taraftarın uğruna adaklar adadığı adam, Ünal Hoca’nın saygı duyduğumuz tercihinde yedekten giriyor son iki maç. Adis, pek çok Göztepeli için çıplak gözle izledikleri en iyi forvet ya da ilk üç içinde. Buna karşı, takıma dönüşünde henüz istediği ya da istenilen etkiyi yaratamadı. Tamer Tuna döneminde ya da alt ligdeki Okan Buruk-Yılmaz Vural ile gelen şampiyonlukta oyun çoğunlukla onun üstüne kuruluydu, şu anda ise daha çok kanatlar üzerine kurulu. Pek çok taraftara göre takımda forvet seçenekleri arasında en iyi son vuruş, top dağıtım ve hücum pres onda. Daha önce o başka takımlardayken de defaten yazdığım gibi, takım mağlup iken taraftar kadar piskopat bakan ender oyunculardan. Genel görüşü yansıtmam gerekirse, ben dahil pek çok Göztepeliye göre, Adis Jahovic, Ndiaye’ye göre forvette, Ndiaye ise özelikle sol kanatta forvetteki haline göre daha faydalıydı takıma… Nitekim Ankaragücü maçında çok etkisiz gününde olan Ndiaye, normalde solda Berkan’ın da hem defansif hem ofansif etkinliğini artırabiliyordu da (bu maç ikinci devre geçtiği solda bunu yapamadığını vurgulayayım ikinci ve üçüncü golde Berkan ile birlikte o da adamını kaçırdı). Ünal Hoca umarım Adis’in damarını bulup, onu kazanmayı başarır. 3-5 maç sabırla desteklenirse gollerini sıralamaya başlayacağına inananlardanım kendi adıma.
Ankaragücü maçı için vurgulamak istediğim iki nokta daha var. Birincisi Beinsports istatistiklerine göre 25 orta yapılmasına rağmen yalnızca üçünün (%12) isabetli olması. Bunda Berkan’ın verimsiz bir gününde olmasının etkisi (değerli asistanlarımın deyimiyle Berkan dahil tüm takımın daha iyi günleri de olmuştu) büyüktüyse de, tek sorun o mu bilemiyorum. İkinci değinmek istediğim şu ki takım geriye düştüğü bir maçı daha çeviremedi. Göztepe, Türkiye Futbol Federasyonu sayfasını irdelediğimde, takımın geriye düştüğü son 10 maçta bir beraberlik alabilmiş olduğunu gördüm. Burada iki gerçek ortaya çıkıyor. Gol yememek çok kritik. Göztepe, gol yiyince, gol bulmak için defans çizgisini ileri çekerse, stoperlerin ve beklerin arkayı toplamaları zorlaşmaya başlıyor. Umarım Ünal Karaman Hoca ve ekibi bu kırılgan istatistiği bozmak için gerekli müdahaleleri tez zamanda çözümleyebilir.
Hakemsiz olmaz diyerek Hüseyin Göçek’e gelirsek, kendisinden beklentilerimizi boşa çıkarmayarak Göztepe’nin bir penaltısını vermedi.
Velhasıl kelam Göztepe ne ilk ne de son kez maç kaybetti. Taraftar açısından endişe verici olan mağlup olmak değil, tatile giriyoruz tadındaki isteksizlik görüntüsüydü. Takım, sevgili Sinan Adamoğlu’nun deyimiyle “üzücü derecede kötü” oynadı. Bana göre ancak 44 puan olunduğunda (zor gözüküyor ama umarım daha da çıkmaz sınır) rahatlanabilir kanısındayım. Hatta her üç puanın yaklaşık 3 milyon TL yazdığı ortamda hiçbir şekilde gevşememek gerek. Umarım Ünal Karaman Hoca ve takım negatif seriyi uzatmadan kısa sürede toparlarlar.
Not: COVID-19 için alınan önlemler azaltıldığında kaçınılmaz bir şekilde vaka sayısı artıyor. Şu anda dördüncü pike giriyor gibiyiz İzmir olarak. Toplumun çoğu aşısız. Aşılı olanların da hastalığı ağır geçirme olasılığı azalsa da, vaka/hasta olma olasılıklarının ancak %50 azaldığını kabul edersek, dikkat etmezseniz hastalığı alma ihtimaliniz giderek yükseliyor. Değerli sporcular dahil, lütfen kendinize dikkat ediniz