ESHOT Genel Müdürlüğü, toplu taşımada kullanılan eski tip kartların İzmirim Kart’a dönüştürülme sürecinde “kart bedeli” alınmasının “yasal zorunluluktan” kaynaklandığını duyurdu.
Hangi “yasal zorunluluk” bu?
4736 Sayılı Kamu Kurum ve Kuruluşlarının Ürettikleri Mal ve Hizmet Tarifeleri ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkındaki Kanun.
Kanuna bakalım ne diyor?
“Genel bütçeye dahil daireler ile katma bütçeli idareler, bunlara bağlı döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan fonlar, kefalet sandıkları, sosyal güvenlik kuruluşları, genel ve katma bütçelerin transfer tertiplerinden yardım alan kuruluşlar, kamu iktisadi teşebbüsleri ve bağlı ortaklıkları ile müesseseleri, il özel idareleri ve (belediyeler ile bunların kurdukları birlik, müessese ve işletmeler, özel bütçeli kuruluşlar) ...... üretilen mal ve hizmet bedellerinde işletmecilik gereği yapılması gereken ticari indirimler hariç herhangi bir kişi veya kuruma ücretsiz veya indirimli tarife uygulanmaz.
İstisnaları var mı? Var...
4 Mart 2014 tarih, 28931 sayılı Resmi Gazete'de yayınlanan Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, “Ücretsiz veya İndirimli Seyahat Kartları Yönetmeliği”ne göre kimler olduğu sıralanmış...
***
Şimdi gelelim tartışmaya...
4736 sayılı kanuna göre, “belediyeler ve bunların kurduğu şirketler, ücretsiz veya indirimli tarife uygulayamaz...”
Peki, belediyenin/belediye şirketinin ihale yolu ile devrettiği yolcu taşıma ücretinin tahsili için kullanılan kartlar “tarife” midir?
Birçok hukukçuya göre olduğu gibi, bence de hayır...
Yolculuk yapmak için otobüse bindiğinizde ödeyeceğiniz bedel “hizmet” olabilir ama o hizmeti alabilmeniz için kullandığınız kart “tarife” değildir...
Bakanlar Kurulu kararı/tavsiyesi derseniz, o zaman “Bakanlar Kurulu kararı/tavsiyesi kanunun üzerinde midir?” sorusuna da yanıt vermek zorundasınız...
***
Belediyenin/belediye şirketinin daha sunmadığı “hizmet” için “tarife” değerlendirmesi yapmasının anlaşılır bir yanı yoktur.
Kaldı ki, vatandaşlar, zaten kullanacağı hizmet karşılığında “bedel ödemek” için kendilerine “zorunlu” kılınan kartı yıllar önce almış ve hala kullanmaktadır. Yani, hizmetin karşılığındaki “bedeli” ödeyecekleri kartları vardır.
Zaten belediye/belediye şirketi de, “bedel” olarak alınacak “hizmet” karşılığında ödenecek ücretin kullanılacağı kartları “değiştirme” kararı almıştır, tarifelerde indirim yapmamıştır.
Vatandaşın isteği, “ücretsiz ya da indirimli tarife” değil, tarifenin ödeneceği şekle ilişkindir.
Kart değişimi için para istenmesinin hukuken karşılığı olmadığı gibi, kart değişimde bedel almamanın ya da indirim yapılamayacağının 4736 sayılı kanuna dayandırılması hukuki değildir.
Alınan kararın “ücret” olarak değerlendirilmesi, açıkça hukukun eğilip bükülmeye çalışılmasından başka bir şey değildir.
Taşıma ücretinde “indirim” ya da “ücretsiz” bedel olmayacağını ve kart değişikliğinin “hukuki zorunluluk” olduğunu savunmak, bu durumda halkı “kandırmaktan” başka bir şey değildir.
Alınan karar tamamen “ekonomik” yeni gelir elde etmenin yolunu, hukuki gerekçelere dayandırabilmekten başka bir şey değildir.
***
Bu kararı hukuk içinde değerlendiriyormuş gibi yaparak, belediyeyi yöneten siyasi iradeye ileride “telafisi zor” siyasi bedel ödetebilecek bürokratlara kanunu yeniden okumalarını ve “hizmet” ile “tarife” arasındaki farkı iyi değerlendirmelerini tavsiye ederim.
Yeri gelmişken yineleyeyim, belki yanıt veren olur.
Kimi resmi ve dini bayramlar ile siyasi partilerin mitinglerinde günlerce yapılan “ücretsiz” taşıma hangi kanunun neresinde vardır?
Açıklayın da bilelim...