Dönemin kentinde putperestlik yaygındı…
Kral Decius, puta tapmayanları ölümle cezalandırıyordu…
7 Genç dağa çıktılar.
Bir de köpekleri Kıtmir.
Buldukları mağaraya sığındılar.
Tatlı bir uyku çöktü üzerlerine.
Uykuya daldılar.
Kimilerine göre 200, kimi inançlara göre 300 yıl sürdü bu uyku.
Bu ağır uyku esnasında dahi küçük hareketler yaptılar...
Sağa-sola döndüler...
Tekrar uyandıklarında bizim inancımıza göre 300 yıl geçmişti.
Aralarından birini şehre yolladılar.
Elindeki 300 yıllık parayla alışveriş yaparken yakalandılar.
Mucizevi bir hikaye.
Her dinin kitabında var olan hikaye.
Bu; 7 uyuyanlar. Bir efsane bir klasik.
**
Kimi dibine vurdu 31 Aralık gecesinin.
İyi kötü koca yılın ardından hesap yapanlar yapmayanlar.
Ölmeyecekmiş gibi yaşayanlar.
Helal olsun olana hak edene.
Benim aklımı o soğuk geceyi battaniyelere sarılarak geçirenler aldı.
Yapayalnızlar.
Ya da kalabalık içinde yalnızlar.
En iyileri, çorba ekmek ile sobanın başında televizyona sarılanlar.
Ya ümidini kaybedenler.
Yarını düşünmekten korkanlar.
Battaniyenin altında “Yarın olmasın” diye kilitlenenler...
Hiç olmayanlar, umudunu hepten yitirenler...
İşte o an aklıma geldi yedi uyuyanlar...
**
Kalkın umutsuzlar...
Neyse umutsuzluğunuz...
Yepyeni bir yıl olunca sihirli değnek değmeyecek haberiniz olsun...
Yine baştan, sil baştan ya da kaldığın yerden...
Derdin kimse, neyse.
Umudunu alan ne haltsa.
Yine kalkış gücü sende olacak. Kalk, yeniden sarıl hayata.
Dikkat et bak...
300 yıl yattılar mağarada...
Bu ağır uykuda bile hafif hafif döndüler, hareket ettiler...
Sen hareket etmezsen, duvarlarını yıkmazsan olmaz.
İnsan yenilince tükenmez, pes edince tükenir...
Haydi size de mutlu yıllar...
Umutlu yıllar...
-----------------------------------
EVLATLARINI YİYEN KENT

11 çalışanıyla kapısına kilit vuruldu.
Konuşmaya geldiği zaman ahkam kesenler suçlu.
Reklamın geri dönüşünden çok ilişkileri hesap ederek reklam dağıtanlar var ya.
Hani reklam dağıtırken Cumhuriyet’i hiç görmeyen sonradan görmeler.
Bir de utanmadan “Cumhuriyet’i okuyorum destek oluyorum” falan diyen yalancılar.
İşine geldiğinde düşmanını bile besleyenler.
Siz yediniz.
Her yerde her zaman olduğu gibi.
“Bizim oğlan” ayakları.
Bu kaçıncı “Bizim oğlan” yediğiniz.
Siz yediniz…
Telefonlarına çıkmadınız.
“Aman şimdi reklam ister” diye kaçtınız.
Gerekli yerlerde ise “Oooo kardeşim” çektiniz…
Siz yediniz…
Bu kentte 4-5 yıllığına bir şey olduğunu zanneden sahte solcular da dahil.
Bu sabah siz, yeni bir yıla uyanırken, işsiz kalan 11 kişi ve ailesi yolunu çizmeye çalışacak...
En azından bunu “Onur”larıyla yapacak...
Siz ve yarattığınız bu acımasız kent evlat yemeğe devam edecek...
Bırakın timsah gözyaşlarını...
Onurlu insanların hayat mücadelesinden çekin pis ellerinizi...
Yalandan ağlamayın bari.
Evlatlarını yiyen kent İzmir...
Bu kadar...
-----------------------------------
DEĞİŞEN İZMİR…
Zaman ne kadar değiştiriyor her şeyi.
Ben mesela 50 yıl yaşadım bu dünyada.
Ben mesela 50 yıldır İzmir’in simgelerini bilirim.
İlk zamanlar Kadifekale akla gelirmiş, İzmir deyince.
Ya da eş değer, elbet Saat Kulesi.
Biraz Fuar, bitse de şimdilerde.
Sonradan biraz Cumhuriyet Meydanı...
Yakın yakın tarihte bol bol konser ve miting durumundan Gündoğdu Meydanı.
Başta belediyeler kolladı, kollayacak, kollamalı bu simgeleri.
Sonra içinde yaşayanlar.

**
İstanbul televizyonları yılbaşı gecesi üç büyük kente bağlandı.
İzmir bağlantısında ise havai fişek gösterisi vardı.
Arka planda iki koca apartman.
Apartman sahipleri havai fişek gösterisi yapıyor ve İzmir’in simgesi bir anda bu apartmanlar oluyor.
Hop kardeşim!
5000 yıllık İzmir’in tarihi de simgesi de bu apartmanlar değildir olamaz.
Burada suç ya da suçlu aramak değil derdim.
Karşı çıkışım kentin simgelerinin ve algıların yok edilmesine.
Pahalı havai fişek gösterileri kanalıyla sesi çıkacaksa bu kentin, sahibi İzmir Büyükşehir Belediyesi olmalıydı.
Valilik bile belki...
Patlayacaksa o fişek,
Gündoğdu’dan Cumhuriyet’ten, Körfezin üzerinden, Kale’den, Saat Kulesi'nin dört bir yanından fırlamalıydı...
Eyfel ve ona açılan Şanzelize (yazılışı; Champs-Elysees) varken apartman mı arıyor Fransız?
Big-Ben varken ne aranır Londra’da?
Ya her yılbaşı Sidney'de?
Kentin algısını, kentin simgesini bir apartman sahibinin yönlendirmesine karşıyım kardeşim...
Tamam mı?
Mangalda kül bırakmayan küçüklü büyüklü;
“Şehremini”ler
Evet;
Değişen kent İzmir...
Alkışlarımızla...
-----------------------------------
CAMİA NEDEN BÜYÜKTÜR…
Öyle şampiyon olmakla,
Kendinden güçsüzü dövmekle,
Garibana 5 atmakla takım olunmaz, hele camia hiç olunmaz...
Camia vefa ile olur.
Göztepe camiadır.
Uniforce ile Yalı denilen grup da bir ahlak vefa grubudur.
Elimizde büyüyen, 7 yıl önce kaybettiğimiz Özgür kardeşimizi mezarında ziyaret ettiler.
Mesele;
Camia olmak ise;
Aferin size gençler...
Örnek olsun.