Ülke kocaman bir ruh ve sinir hastalıkları hastanesine döndü. Sadece kimse tedavi olmuyor, tek farkı bu.
Her yerden hayvan katledilen, sokakta öldürülen insanların haberleri yağıyor. Nasıl bu hale geldik sizce?
Birdenbire görünür mü oldu?
Yok, cani olanlara yol açıldı.
Doya doya zalimlik yapabileceklerini gördükleri an başladılar masum canları öldürmeye.
Sokakta ‘’Neden bakıyorsun’’ diye 4 kişi bıçaklayan, evde günlerce oyun oynayıp sokağa çıkıp 5 kişiyi yaralayan, yavru kedileri sopayla öldüren ne kadar akıl sağlığını kaybetmiş insan varsa hepsi rahatça aramızda.
Nasıl bir ah aldık, hangi atamızın karmasını yaşıyoruz bilmiyorum ama çok kötü günleri yaşamak bize düştü sanırım. Ve daha gelecek olanların çok şahane olmadığını da tahmin edebiliyoruz.
Liyakatsizlik, çürümüşlük, yozlaşmanın her türlüsüne şahit oluyoruz.
O kapı önü komşu sohbetlerimiz, başımız sıkışınca uzatılan yardım eli falan hepsi mazimizde birer güzel anı olarak kaldı.
Umursamazlıkta bizim gibi olun
Instagram’ın kapanması, Tik- Tok’un kapatılabilecek olması falan hemen düştü gündemden.
Bir sabah uyandık, Instagram yoktu. Ve başka bir sabah uyanacağız elimizde olan her şey gitmiş. Tüm bu boş vermişliğin ne kadar yanlış olduğunu her şeyi kaybettiğimizde anlayacağız.
Yavaş yavaş oluyor.
Dönün bakın 2000’li yıllara. Eskiden ulaştığımız hiçbir şeye ulaşamıyoruz. Yaşadığımız hiçbir şeyi yaşayamıyoruz. Uyuyamıyoruz bile.
Ben ve tanıdığım herkes yılgın, günü geçirmek için yaşıyoruz. Borç deseniz, olmayanı parmakla gösteriyoruz. Zenginin daha zengin, orta hallinin fakir, fakirin aç olduğu bir dönem.
Baştan sona okuduğunuzda her cümlem olumsuz değil mi?
İşte tam olarak böyle bir hayat yaşıyoruz. Kapana kısılmış gibi. Nefes alamıyoruz. Gülemiyoruz, yaşayamıyoruz, beslenemiyoruz, barınamıyoruz, koruyamıyoruz.
Bir sabah uyanıp tüm bunların bir kâbus olmasını umuyorum, eğer değilse de bize sabır, bize bunları yaşatanlara vicdan diliyorum.