TÜRK-İŞ’in eylül ayı verileri, Türkiye’de hayat pahalılığının geldiği noktayı bir kez daha gözler önüne serdi. Ankara’da yaşayan dört kişilik bir ailenin sağlıklı, dengeli ve yeterli beslenebilmesi için yapılması gereken aylık gıda harcaması (açlık sınırı) geçen aya göre 27.111 TL’den 27.970 TL’ye yükseldi. Bu artış, yalnızca bir aylık dönemde %3,17 oranında gerçekleşti.

On iki aylık değişim oranı %41,05, yılın ilk dokuz aylık artışı ise %32,67 olarak kaydedildi. TÜRK-İŞ’in araştırması, gıda fiyatlarındaki yükselişin dört kişilik bir ailenin temel beslenme masraflarını giderek erişilemez kıldığını ortaya koyuyor.

Yoksulluk sınırı 91 bin TL’yi geçti

Sadece gıda değil, giyim, kira, elektrik, su, yakıt, ulaşım, eğitim, sağlık gibi zorunlu ihtiyaçlar da hesaba katıldığında tablo daha da çarpıcı hale geliyor. TÜRK-İŞ’in açıkladığı verilere göre bu harcamaların toplamı (yoksulluk sınırı) 91.109 TL’ye yükseldi. Bu, çalışan hanelerin karşı karşıya kaldığı yaşam maliyetinin ulaştığı en yüksek seviyelerden biri olarak kayıtlara geçti.

Bekâr bir çalışanın “yaşama maliyeti” de eylül ayında 36.304 TL’ye çıktı. Bu rakam, tek başına çalışan bir kişinin bile temel ihtiyaçlarını karşılamasının giderek zorlaştığını gösteriyor.

Ücretler açlık ve yoksulluk sınırının gerisinde kaldı

TÜRK-İŞ’in raporu, asgari ücret ve emekli maaşlarının açlık sınırının dahi gerisinde kaldığını bir kez daha teyit ediyor. Ankara’daki araştırma, Türkiye genelindeki duruma ışık tutarken, özellikle büyükşehirlerde kira ve ulaşım gibi kalemlerdeki artışın daha da belirgin olduğunu ortaya koyuyor.

Uzmanlar, artan enflasyon karşısında sabit gelirli vatandaşların hızla yoksullaştığını ve ücret politikalarının acilen gözden geçirilmesi gerektiğini vurguluyor. Sosyal yardımların ve ücret düzenlemelerinin gerçek yaşam maliyetlerine göre revize edilmesi gerektiği yönündeki talepler yükseliyor.

Kadınlar İzmir’den iş hayatında eşitlik için ses yükseltti
Kadınlar İzmir’den iş hayatında eşitlik için ses yükseltti
İçeriği Görüntüle

TÜRK-İŞ’in verileri, Türkiye’de açlık ve yoksulluk sınırının son bir yılda tarihi seviyelere çıktığını, gelir-gider dengesizliğinin derinleştiğini ve hanehalkı bütçelerinin giderek daraldığını gözler önüne seriyor. Bu tablo, çalışanların ve emeklilerin satın alma gücünün eridiğinin en somut göstergesi olarak değerlendiriliyor

Kaynak: haber merkezi