Bu sene İzmir Enternasyonal Fuarı, Terra Madre Anadolu ile renklendi. 9 gün boyunca birbirinden lezzetli etkinlikler ve eğlenceli konserler gerçekleştirildi. Fuarın en sevdiğim tarafı tabii ki sergileriydi. Anadolu topraklarının bereketini yansıtan Terra Madre'nin ruhuna uygun 3 sergi, Atlas Pavyonu'nda ziyaretçisiyle buluştu: Kovan (Beehive), Kurda Kuşa Aşa ve Göze (To The Worm To The Bird For Food and For The Eye), Meyve Tabağı (Fruit Plate).
***
Grafik tasarımcı Lalehan Uysal'ın 'Kurda Kuşa Aşa ve Göze' isimli fotoğraf sergisi, yaşamın kaynağı olan tohumlara yakından bakmamızı sağlıyor. Normalde gözümüzle görmediğimiz, hayranlık veren ayrıntıları çarpıcı bir şekilde sunuyor. Tohum gözlemcisi Uysal, “Sergi açmıyorum gözünüzü açıyorum” diyerek tohumun doğa ve insanlık için en önemli şey olduğunu anlatmayı amaçlıyor. Sergide sadece fotoğraflar yok. Fotoğrafları yer alan tohumların kendileri de küçük camekanlarda sergileniyor. 'Kovan' sergisi de, belirlediği formları arılarla tamamlayan heykeller üreten Beyza Durhan ve arılara politik bir açıdan bakan portreler yapan Nadide Acar Karaca'nın eserlerini içeriyor. Kovan'ın en dikkat çeken yanı, adeta üzerinden bal damlayan heykelleri... İki serginin de küratörlüğünü yapan Nihat Özdal, sergilerin amacını şöyle özetliyor: “İklim krizi, seller, yükselen sıcaklıklar her geçen gün etkisini daha güçlü hissettiriyor. Asya’da sel baskınları nedeni ile boy veremeyen pirinçler, Güney Amerika’da yüksek sıcaklıklar nedeni ile vakitsiz olgunlaşan kahveler, ara mevsimlerin giderek silikleşmesi nedeni ile kabuklu meyvelerde yaşanan küçülme. Geçtiğimiz yüzyılda insanların giderek daha az ürün çeşidine bel bağlaması bu gıda krizine de daha az dirençli olmamız sonucunu doğurdu. Aslında bizim müdahalemiz dışında tohumlar, arılar, meyve ağaçları hayatta kalma, kendini geliştirme ve uyum sağlama konularında insanlardan çok daha yetenekli. Gastronominin çağdaş sanatla ilişkisi odağında tohumun, arının, meyvelerin geleceğine ve iklim krizinin onlar üzerindeki etkisine de yoğunlaşan üç sergi ile Terra Madre ve Slowfood’un ‘iyi, temiz, adil’ felsefesine de selam durduk.”
***
Üçüncü sergi ise küratörlüğünü Buse Atay'ın yaptığı, Neda İsmail Atar, Doğukan Çiğdem, Ecem Dilan Köse, Pınar Derin Gencer, Cansu Sönmez, Yasin Uysallar, Yağmur Yıldız, Hakan Sorar ve Eross Istvan eserlerinin yer aldığı 'Meyve Tabağı'. Binlerce yıldır beslenmemizde önemli bir yeri olan meyveleri ele alan sergide, tuvallere yansıyan elma, armut, limon, ayva, incir, üzüm, nar ve daha birçok meyveyle, Anadolu'da kültürüne atıfta bulunuyor. Serginin yıldızı, uzanmış meyveli kadın heykeli. Bu heykelin çağrıştırdığı ilk şey tabii ki, antik Yunan ve Roma'da tek kolçaklı koltuğuna uzanıp üzüm yiyen soylular. Hem doğaya hem de Anadolu'nun binlerce yıldan bugüne uzanan mutfak kültürüne ışık tutan sergiler, üç gün daha ziyarete açık. Kültürpark, zaten İzmir'in en güzel nefes alma duraklarından biri. Dinlendirici bir haftasonu etkinliğini, güzel fotoğraflar ve heykellerle süsleyebilirsiniz.